"Bir aptal olduğumu düşünebilirsin."
Lucy mırıldanınca Adrian gülümsedi. Bu rahat, açık ve sakin tarafını sadece ona gösterdiğini bilmek kadının midesinde birkaç kelebeğin koşu yapmasına yol açıyordu.
"Neden?"
"Yapacağım şey yüzünden."
Adrian hâlâ gülümserken kaşlarını çattı. Kadının neyden bahsettiğini anlamadığı belliydi. Ona sorma şansı vermeden Lucy tek elini adamın sakallarının yeni yeni çıkmaya başladığı yanağına koydu, aralarındaki mesafe yüzünden hafifçe ayağa kalkar gibi oldu ve uzanarak dudaklarını, Adrian'ın yumuşak dudaklarına bastırdı.
"Lucy? Lucy?"
Bu tuhaftı. İşittiği sesi algılamayan Lucy, kapalı gözlerini hafifçe araladı.
Adrian biraz ötesinde duruyor ve elini ona doğru sallıyordu. Lucy başını masadan kaldırırken, esnemesini bastırdı.
Şaka, şaka. İnandınız değil mi? 😈 Hadi gerçek bölüme geçelim.
Adrian, Lucy'i tanıyordu.
En azından tanıdığını düşünürdü.
Birlikte gece gündüz geçirdikleri dört yıl, kadının her yönünü görmesine ve en ince detayına kadar incelemesine olanak sağlamıştı.
Neredeyse her yönüne...
Dudaklarını yavaşça öpen tatlı ve yumuşak dudaklar hareket ederken, genç adam gözlerini birkaç kez kırpıştırmaktan başka bir şey yapamadı.
Bu yönü hariç...
Kadın tereddütle yavaşça geri çekilecek gibi oldu. Ama Adrian'ın kolu, adamın iradesi dışında kadının beline gitti ve onu kendisine çekerek olduğu yerde kalmasına sebep oldu. Bir yandan da dudaklarından kaçan şokla karışık nefesi dudaklarına hapsedebilmişti.
Kokusu, her yerdeydi. Adrian onu öpmeye başladı ancak asistanının biraz önce ona sunduğu tereddüt dolu öpücük gibi değil... Tek elini kadının ensesine getirerek onu hafifçe doğru pozisyona doğru yönlendirdi ve dudaklarını, aç bir adam gibi öpmeye başladı.
Lucy, düşmemek için Adrian'ın kollarına tutundu ama düşmesi mümkün değildi. En azından fiziksel olarak... Boynunda ve belindeki eller ona çok güvende hissettiriyordu. Ama genç kadın, düşüyor gibiydi.
Başı dönüyordu. Adrian'ın dudaklarına dudaklarını içgüdüsel olarak bastırdığında, adamın böyle karşılık vereceğini düşünmemişti.
Çok tatlıydı. Çok kışkırtıcı... Çok... Doğru.
Sanki uzun zamandır kaybettiği bir şeyi bulmuş gibiydi. Önünde uzun zamandır duran bir tatlının tadına bakmıştı ve tatlı, sandığından çok daha iyiydi.
Birkaç saniyede favori tatlısı bile olabilirdi.
Adrian nefes almak için geri çekildiğinde Lucy gözlerini açmadı. Yanaklarından sinesine bir kızarıklığın uzandığına emindi.
Gözlerini açarsa, adamın dudaklarındaki tadının, burun direğini sızlatan yoğun kokusunun ve hemen dibindeki sıcak ve güven verici bedeninin yok olacağından korkuyordu.
Ya da yok olmayacağından...
Çizdiği sınır tam anlamıyla yeni yeni aklına gelirken Lucy, gözlerini açmamaya karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAPELLA
RomantikCapella: Arabacı takımyıldızındaki en parlak yıldız, gece gökyüzündeki en parlak on birinci yıldız ve Arcturus ve Vega'dan sonra kuzey göğündeki en parlak üçüncü yıldızdır. Çıplak gözle tek yıldız olarak görünür ama iki çift yıldız sistemidir. Lucy...