1. Bölüm - Lucy Miller ve Baş Belası

2.4K 278 42
                                    


Lucy, gelmekte olan üç katlı pembe pastaya bakarken dudaklarını yaladı. Üzerinde bir kadının, küçük bir bankta köpeklerle oynadığı süslemeler vardı ve bu, Susan'a çok uyuyordu.

Restorandaki herkes bir anda doğum günü şarkısını söylemeye başlarken Susan arkasını dönüp pastayı gördüğünde şok içinde küçük bir çığlık attı. Lucy de sevinçle diğerlerine katıldı.

"İyi ki doğdun iyi ki doğdun, mutlu yıllar Susan!"

Şef, pastayı masalarına bırakırken tüm restorandan, kendi arkadaşları olmayan kişilerden bile alkış sesleri gelmeye başladı. Karşısındaki kıvırcık sarışın mutlulukla tek elini göğsüne götürürken Lucy bütün dişlerini gösterircesine gülüyordu.

"İyi ki doğdun. Hadi bir dilek tut ve mumları üfle!"

Amanda, hızla söyleyiverdi. Susan başını salladı, restoran sessizliğe büründü. Şef masadan ayrılırken Susan gözlerini yumdu ve çok içten bir dilek diledi.

Lucy ise sabırla, üniversiteden beri arkadaşı olan genç kadının dilek dilemesini bekledi. Gerçi ne dilediğini büyük ihtimalle biliyordu.

Susan ışıldayan yeşil gözlerini açtı ve ayağa kalkarak mumları tek nefeste üflemeyi başardı. Restoranda tekrar kısa bir alkış sesi oluştu.

"İyi ki doğdun, Susie. İşte bu sana ve Hank'e. Uğur getirmesini umarım."

Amanda, kadına sarılırken hediye paketini vermeyi de unutmadı. Yaklaşık on beş kişi, New York'un işlek bir caddesinde bulunan kaliteli bir restoranda, arkadaşları olan Susan'ın doğum gününü kutlamak için toplanmıştı. Uzun masanın en ucunda oturan Lucy, insanların sırayla Susan'a ve kocası Hank'e sarılmasını ve iyi niyet sunmalarını izledi.

Susan ve Hank, üniversite zamanında tanışıp üç ay içinde evlenmişlerdi. İkisi de bundan pişman değildi ancak uzun zamandır çift, aileye yeni bir birey getirmek adına durmaksızın uğraşıyordu.

Ancak gittikleri türlü doktorlar ve tedaviler sonuç vermemişti. Tüm bu süreçte Susan çok yıprandığından çift en sonunda evlat edinmeye karar vermişlerdi.

Yvotte Susan'a sarılırken bir ses masayı doldurdu.

*What goes around comes all the way back around*

Tüm bakışlar kendisine yönelirken, Lucy hızla çantasının içindeki telefonuna ulaşmaya çalıştı. İnsanlar gülerek tekrar Susan'ı kutlamaya dönerken Lucy en sonunda çantasını açabildi ve gümbür gümbür çalan telefonunu çıkardı.

Kimin aradığına bakmadan reddeden genç kadın, telefonu elinde tutmaya devam etti ve hediyesini tutarak ayağa kalktı. Susan'ın yanına geldiğinde Hank'e hediye paketini uzattı, sonra sarılmadan önce Susan'a gülen gözlerle baktı.

"İyi ki doğdun. Bu yaşın sana çok güzel hediyeler getirecek, buna eminim."

"Lucy..."

Susan, kadının neyden bahsettiğini anlayarak duygusal bir şekilde söylendi ve iki kadın gülüşerek birbirlerine sarıldılar.

*What goes around comes all the way back around*

Lucy'nin telefonu tekrar çalmaya başlarken genç kadın hızla sarılmadan geri çekildi, öfkesini içine atarken Susan'a sahte bir gülümseme takındı ve çağrıyı sessize aldı. İnsanların ona baktığını ve birkaç kişinin, bu güzel anı bozduğu için onun hakkında mırıldandığını işitebiliyordu.

Ekranda parlayan "Baş Belası" yazısına bakan Lucy, telefonunu sessize aldıktan sonra geriye çekilerek diğer arkadaşlarının kutlamasına izin verdi.

CAPELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin