11. Bölüm - Votka, Dans ve Mesafe

2K 250 60
                                    



Lucy göze çok batmamaya çalıştı. Bu, özel bir düğündü ve magazinciler burada olmayacaktı, katılanlar da güvenilir insanlardı. Ancak yine de fazla dikkatli olmak zarar getirmezdi.

Henüz her şeyin unutulması ve geri dönmesi için en azından bir hafta vardı. Genç kadın bulunduğu masadan diğer insanları gözlemlemeye devam etti.

George'un düğününü göreceğini düşünmezdi ama işte, müzmin bekar George evleniyordu. Genç kadın mutlulukla ona ve evleneceği kadına baktı. Çok güzel gözüküyorlardı.

George'un mükemmel evinin kocaman bahçesinde düzenlenen bu düğüne adam, Lucy'nin katılması gerektiği konusunda ısrar etmişti. Adrian'la çıkan haberlere rağmen genç kadının düğününü kaçıramayacağını söylemişti ve Lucy de kaçırmak istemiyordu. Madalyon'da geçirdiği dört yıl boyunca George ile iyi arkadaş olmuşlardı. Bir şeylere ihtiyacı olduğunda adam her zaman ona yardım etmişti. Üstelik Adrian'ı idare etme konusunda da çoğu zaman yardımcıydı.

Mutlulukla dans eden çifti izlerken Lucy'nin gözleri kamaştı. Akşam sıcak olsa da, ağaçlardan ve çiçeklerden gelen kokularla ortam güzeldi. Asılan ışıklar ve yapılan zarif süslemelerle, çoğu düğünden daha samimi ve güzel bir düğündü.

"Birbirlerine çok yakışıyorlar."

Lucy başını çevirerek arkadaşı Diana'ya baktı. George kadına yanında birilerini getirebileceğini söylemişti, bu yüzden Lucy de destek olması bakımından en yakın arkadaşı Diana'yı çağırmıştı.

Genç kadınla birkaç yıl önce Adrian'la yaptıkları bir iş sayesinde tanışmışlardı. İlk andan beri kafaları uyduğundan görüşmeye devam etmişlerdi ve sonucunda ikisinin de beklemediği bir dostluk doğmuştu.

Diana orta boylarda, esmer ve güzel bir kadındı. Bir restoran işletiyordu ve giyim zevki muazzamdı.

"Bence de. Sonunda George'un birisini bulabilmesine sevindim."

Lucy konuştu ve kadınlar kıkırdadı.

"Adrian bu akşam farklı gözüküyor, sence de öyle değil mi?"

Lucy, Diana'nın yorumuyla kadının baktığı yere baktı. Patronu, açık bara sırtını yaslamış, etrafı inceliyordu. Yüzündeki ifadeden çok keyifli olmadığı anlaşılıyordu. Lucy gülümsemesini bastıramadı.

"Düğünlerden çok hoşlanmaz. Ama George için mutlu olduğuna eminim."

"Onun mutlu olabildiğine emin misin?"

Diana kaşını kaldırarak sordu ve Lucy gözlerini yuvarladı.

"Abartma. Çok göstermiyor olabilir ama George'a değer veriyor."

"Bilmiyorum, Luce. Bana kalırsa patronun kimseye değer vermiyor. Bu kadar yalnız olmasına şaşmamalı."

Lucy rahatsız hissederek içkisinden bir yudum aldı.

"Anlaşması zor bir insan olabilir ama o iyi birisi."

Lucy elinde olmadan Adrian'ı korumak için konuştu. Şaşıran Diana, arkadaşına yan bir bakış attı.

"Ne?"

"O akşam söylediklerinin, sadece patronunu kurtarmak amaçlı yalanlar olduğuna emin misin sen?"

Lucy soruyu anlamadı. Kırmızılar içindeki kadına bakarken sırtını dikleştirdi. Kendisi altın sarısı bir elbise giymişti.

"Elbette. Neyden bahsediyorsun sen?"

Genç kadın sorarken neredeyse gülecekti. Sözlerinin gerçek olma ihtimali mi? Bundan daha komik bir şey duyamazdı.

Adrian'ın nasıl zor bir insan olduğunu en iyi bilenlerden birisi kendisiydi. Adam asistanıyken böyle zorluklar çıkartırken, Lucy'nin ona karşı hisler beslemesi mi?

CAPELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin