~1~

3.4K 127 703
                                    

(Aileler gerçekle çok alakasız o yüzden isim değişikliği yapıyorum teşekkürler ve iyi okumalar... Umarım beğenirsiniz )

Barış'ın Ağzından||

Yine her zamanki gibi o bahçedeyim. Ağaçların arasından ilerleyip yine o ağacın altında oturuyorum. Sırtımı ağaca yaslamamla beraber bir yağmur damlası ıslatıyor yüzümü. Huzursuzca etrafa bakınırken duyduğum sesle beraber irkildim. "Gelebilir miyim?" "Gel tabii." Duyduğum o narin sesin sahibi yanıma otururken beni dizlerine yatırıp saçımı okşamaya başlamıştı. "Sen de hep burayı arıyordun değil mi? Tıpkı benim yaptığım gibi. Benim seni aradığım gibi..." Gözlerimi kapatıp gülümsedim. "Ben seni buldum." Elleri gözümü kapatırken dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu.

"Sen beni buldun, yabancı..." Yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Kokun çok güzel..." "Senin de dudakların Barış." "Peki sen neden bu kadar güzelsin? Bu dünyaya ait olduğuna emin değilim." "Ben sana aitim, kalbim ve ruhumla." "Basit bir yabancı olman gerekirdi şu halimize bak. Neredeyse... Seni seviyorum. Sesin en büyük şiir bana." "Seni seviyorum, gözlerin en büyük okyanus, uçsuz bucaksız bir gökyüzü bana." "Gözlerine bakmama izin ver, lütfen." "Olmaz Barış, biraz daha sabretmen gerek kediciğim. Bugün yine resmini çizerken buldum kendimi..."

"Sesin... Huzur veriyor." "Ah Barış... Seninki de bana... Seninle saatlerce konuşmak istiyorum." "Ben de... Tanımadığım bir yabancıyla saatlerce konuşmak istiyorum. Hatta yıllarca... Bir ömür boyu bu dünyada benimle konuşur musun?" "Senin mavilerini bile gözyaşı dolduran bu dünyada daha fazla yaşamak istemiyorum Barış." "Ben soğuk adamım sen gölgende ısıtır mısın beni?" "Gözlerime bakarak sorsan ya bir de." Elini tutup uzun bir öpücük kondurdum. Dizlerinden yavaşça kalkıp yüzüne bakacaktım ki hissettiğim sarsılmayla gözlerimi açtım.

"Hay Cemal senin..." Yeni açtığım gözlerimi yeniden kapatıp derin bir nefes aldım. "İyice uyandırma servisin oldum valla. Babam seni çağırıyor. Hızlı gidecekmişsin, bekletmesin dedi." "Beklesin biraz beyefendi, it herif." "Düzgün konuş." "Tamam git hadi, gidiyorum ben de şimdi." Cemal odadan giderken derin bir nefes aldım. Defterimi çıkarıp bir çizik daha attım. Aynı rüyayı aylardır görüp duruyordum. "Kimsin sen, neden yüzünü göremiyorum bir türlü." Derin bir nefes alırken artık aklımı oynatmak üzereydim.

Artık ya hiç uyumuyor ya da aynı rüyayı görüyordum. Aynı şekilde ilerleyen ve aynı yerde biten bu rüyayı... Üzerimi hızlıca giyip saçlarımı da düzelttikten sonra defteri kaldırıp kapıyı da kapatmıştım. Annemi görünce derin bir nefes aldım. "Günaydın oğlum, baban konuşmak istiyor seninle." "O adam babam değil benim." "Barış'ım yapma birtanem ama." Yüzümü okşayıp gülümsediğinde yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Tamam üzülme sen bak gidiyorum şimdi." Ben uzaklaşırken bana bakmıştı. "Yalvarırım bu kez alttan al. Lütfen."

Ona gülümseyip yoluma devam ettim. Odasının önünde durunca kapıyı tıklayıp içeri girdim. Telefonla konuşurken karşısındaki masayı gösterip oturmamı istemişti. Oraya oturup bekliyordum. Masadaki resme bakıp burukça gülümsedim. Annem, Cemal ve o... Mükemmel bir aile tablosu. Telefonu kapatıp bana bakmıştı. "Cemal bir şeyler söyledi." "O ne zaman bir şey söylemiyor ki?" "Yine kavga işlerine başlamışsın. Oğlum uzak dur şunlardan demiyor muyum sana?" "Yusuf'u..." "Neyse ne?! Bu evde yaşıyorsan buraya yakışır tavırlar sergilemen gerek!"

Ona bakarken derin bir nefes aldım. Anneme söz vermiştim, bu kez sakin kalacaktım. "Bu evde annem için kalıyorum. Bu eve ait değilim." Derin bir nefes alırken bana bakmıştı. "Değilsin. Bu eve ait değilsin. Hayatımızın bir parçası da değilsin. Seni burada kardeşin ve annen hatrına tutuyorum, sevdiğimden değil. Sen de biraz haline dikkat et, senden tek beklentim bu." "Tamam, dikkat edeceğim. Ama gidebilir miyim artık sayın Canseven?" "Şöyle küstah küstah konuşma. Okul çıkışı şirkete uğra, seninle tanışmak isteyen bir arkadaşım vardı. Sakın unutma bak."

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin