~16~

454 53 263
                                    

Hayal yanıma gelirken derin bir nefes aldım. "Böyle bir şey yapmadım ben!" "Biliyoruz... Sen sakin ol lütfen..." Gözlerim dolarken gergince bir nefes aldım. Barış yanımıza öfkeyle gelince elimdeki telefona ve bana bakmıştı. "Yalan bu. Barış gerçekten yalan." Başımı iki yana sallarken derin bir nefes aldım ve ağlamaya başladım. "Aldatmam seni. Hele kardeşinle..." Barış bana bakarken derin bir nefes almış ve beni göğsüne yaslamıştı. "Ben dedim ki sana güvenim sonsuz. Senin de öyle olsun Nisa. Her şeyi ortaya çıkarıp rezil edeceğim onu..."

"Gidelim mi? Lütfen..." Barış bana bakarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. O da beni kucağına almıştı. Birlikte ilerlerken Yusuf da bir taksi çağırmıştı çoktan... Onlar da bizimle beraber gelirken ben sadece Barış'a sığınmış bir şekilde ağlıyordum. "Tamam sevgilim yapma artık..." "Neler konuşmuşlar hakkımda gördün mü?" Barış gerilip başını iki yana sallarken ona iyice sığınmıştım. Nihayet taksi durunca Yusuf'un evine gelmiştik. "Ben buraya girmem. Yine konuşurlar. Herkes yine başka şeyler der."

"Şşş bu kez ben varım yanında. Sarıl bana." "Tutunacak senden başka neyim var ki zaten..?" "Ben her şeyi çözeceğim. Bana sadece tek bir şeyin cevabını ver. Seni isteyerek ya da zorla öpmedi değil mi?" Başımı iki yana sallarken derin bir nefes aldım. "Senden başka kimse öpemez beni. Ben yapmadım. Kimse de dokunmadı bana... Yemin ederim." Barış bana bakarken gülümsemişti hafifçe. "Hadi bakalım sen dinlen ve uyandığında her şey daha güzel olacak." Başımı iki yana sallarken Barış'a sığındım. "Beni yalnız bırakma. Kollarının arasında kalayım. Yalva..." "Şşş onu söyleme... Tamam sevgilim benimle kal."

Yusuf telefona bakınırken yüzünü ekşitmişti. "Ne yapacağız kardeşim?" Hayal de bana su uzattığında burukça gülümsedim. Biraz doğrulup suyu alsam da ellerim deli gibi titriyordu. Neyse ki Barış yardımcı olmuştu. Suyu içtikten sonra derin nefesler alıp hıçkıra hıçkıra ağlamayı sürdürdüm. Bazen nefesin kesiliyor ve derin nefesleri üst üste çekmek zorunda kalıyordum. "Nisa'm... Yapma... Gerekirse onu geberteceğim ama..." "Barış... Ben okulu bırakıyorum. Ben... Ben evime dönmek istiyorum." "Gerizekalının birisi yüzünden emeklerinle okuduğun okulu bırakmak yok."

"Bir örtü alabilir miyim?" Hayal bana bir örtü getirdiğinde bacaklarımı örttüm önce ardından tüm bedenimi örttüm. Beni sadece isterse Barış görebilirdi. "Yapma..." "Hakkımda neler demişler okudun mu?!" Barış başını iki yana sallarken beni sıkıca sarmıştı. "Yusuf bizi biraz yalnız bıraksanız... Lütfen." Bir süre sonra kapı kapanınca Barış üzerimdeki örtüyü açıp bana bakmıştı. "Kimsenin hakkında ne dediği önemli değil. Biliyorum berbat bir şey ama sana yemin ederim ki bir şekilde bunun yalan olduğunu göstereceğiz herkese."

"Herkes neler demiş biliyor musun? Cemal zaten fark etmiş benim ona verdiğim sinyalleri ama arada sen olduğun için belli etmemiş. Ben daha eve gitmeyi bile beklemeden arabada onunla..." Barış'a sığınıp ağlarken o aşırı gergin ve öfkeliydi. "O da sana benim de gerçek yüzümü göstermek istemiş." Ben derin nefesler alırken hâlâ öfkeden ve hayal kırıklığından dolayı titriyordum. "Benim nasıl ikinizi idare ettiğimi, zor gözüksem de beni yatağa atmanın kolaylığını konuşuyor herkes!" "Nisa yeter!" "Yetmiyor! Onlara yetmiyor Barış!"

"Nisa'm hepsi iftira hepsi boş söylenti o cümlelerin her birini ben bir yerlerine sokacağım onların. Sanmasınlar ki birisi bile yırtacak! Hepsinden her kelimenin intikamını alacağım." "Fiziğimi puanlıyorlar. Aralarında iddialaşmaya başlamışlar. Bu senin kaçıncı aldatılışınmış..? Cemal'in yatağına girmeyen kalmış mı?! Bunlardan birisi bile ben değilim! Ben sadece okulumu bitirip seninle mutlu olmak istemiştim..." Barış beni göğsüne yaslarken saçlarımı okşamaya başlamıştı. "Güzel kızım... Küçük sevgilim..." "Ben okulu bırakıyorum. Evime döneceğim buradaki herkes çok kötü."

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin