~15~

412 52 276
                                    

Nisa'nın Ağzından ||

"Tut elimi." Barış elimi tutarken gülümsedim. Beraber okula ilerliyorduk. "Benden emin misin?" "Nisa sen benim diğer yarımsın ve bunun o anlatılanlar ile ilgisi yok. Ben her koşulda seni seçerdim. Her evrende. Düşman da olsak, beni terk etmiş de olsan, bir klinikte kalsam da ya ne olursa olsun... Benim her evrende arayacağım yalnız sen olurdun." Barış'ı durdurup dudaklarına uzun öpücükler bıraktım. "İyi ki benim eşim oldun. Nasıl da aldım seni." Yusuf gelirken gözlerimi devirdim. Bu çocuk hep peşimizde mi olacaktı?

"Günaydın Yağcı ailesi." "Günaydın da sessiz mi olsan? Hani konuştuk, kimse bilmiyor dedik..." Barış Yusuf'u terslerken gülümsedim. "Aşkım. Seninle aynı soyadı taşımak ne kadar da güzel." Larisa'nın bize baktığını görünce Barış'a sokulup yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Uykun var mı? Tüm gece uyumadık ya... Biraz sohbet biraz muhabbet derken..." "Yaramaz kedi." Barış bana bakarken gülümsedim. "Kocamıza öyleyiz başkasına değil ya..." "Seni yerim ama yine." "Akşamı bekle aşkım. Evimize gidelim de..." Barış da Larisa'yı görünce Yusuf'a bakmıştı.

"Kıyamet kopacak birazdan hazır mısın?" Larisa adım adım yanımıza gelirken etrafta derin bir sessizlik oluşmuştu. "Günaydın Barış." Barış bana bakarken gülümsedim ve araya girdim. "Onun için gün ayalı baya oluyor." "Seninle konuştuğumu hatırlamıyorum. Kimsin sen?" Beni süzüp gülmüştü. "Ha şu Barış olmadan herhangi bir şey beceremeyen aptal kız." Küçümser şekilde bana bakarken elbette üzerine atlayıp aptalca davranmadım. Sadece güldüm. "Kim olarak söylüyorsun bunu?" "Şuan sahip olduğunu sandığın her şeyin gerçek sahibi olarak..."

Barış'ın elini sıkıca tutup gülümsedim. "Her şeyden kastın tuttuğum bu el ise o imkansız." "Tartışmaya gerek yok. Hayatımda kimin olduğu belli. Başkasını istemediğim de..." Barış'a bakıp gülümsedim ve dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Ha tercihini yaptın yani?" Larisa Barış'a bakacakken araya girdim yeniden. "Tercih? Sen ikimizin birer seçenek olduğunu mu düşünüyorsun? Yazık o zaman sana. Bir konuda Nisa yani ben varsam başka bir seçenek mümkün değil." Uzun uzun ona bakarken güldüm.

"Tercih yapan benim. Bu evrendeki en güçlü kişi de benim. Sen var olmak için ona muhtaçsın Barış ise bensiz bir hiç. Oysa ben tek başıma hepinize hükmedebilirim." "Nisa... Biraz sert oldu sanki?" Yusuf çekinerek konuşurken Barış da elimi bırakıp uzaklaşmıştı. "Sen Barış'ı o kadar tanışmamışsın ki Nisa. Savaşmadan savaşı kaybeden tek insansın sen." Larisa gülüp sınıfa ilerlerken öfkeyle büyük bir nefes aldım ve ben de sınıfa ilerlemeye başladım. Barış'ın yanına gidip oturacağımda bana ters bir bakış atmıştı. Onu umursamadan yanına oturdum.

Ders başlamadan hemen önce Barış ani bir şekilde toparlanıp çıkmıştı. Yusuf'u dürtüp ona baktım. "Senin kız nerede?" "Benim kız kim Nisa?" "Kim olacak Hayal işte... Gelmedi mi bugün?" "Haberim yok bir şey demedi bana." "Barış'a ne oluyor peki?" "Nisa farkında mısın bilmiyorum ama onu herkesin içerisinde küçümsedin." "Doğruları söylemek küçümsemek olmuyor. Ben gelmeden önce gayet sıradan birisiydi." "Tıpkı senin gibi yani?" Yusuf da benimle iletişimi kesince güldüm. Kendisi ile bizi bir mi tutuyordu bu? Ya da her şeyi geçtim Barış ne zannediyordu?

Evrene karşı bir savaş başlatmıştı ve bu savaşta duygusallıklara yer yoktu. Ders boyunca dersi dikkatle dinlesem de Barış'ın yokluğunu da hissetmiştim tabii. Ders sanki daha da uzundu bugün... Dersin sonlarına doğru duyduğum tatlı bir melodiyle nedensizce gerilmiştim. Böylesine tatlı bir şey birisini neden gererdi ki? Derin bir nefes aldım ve gülümsemeye çalıştım. Yusuf bana bakarken ona baktım. "Ne var ne baktın yine?" "Dışarıda neler oluyor biliyor musun? Larisa'nın sınıfının provası varmış. Dans ve müzik. Ve bil bakalım o kız partner olarak kimi önermiş?"

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin