Düş Güzeli

~11~

Nisa elimi tuttuğunda ona bakıp gülümsedim. Beraber okula ilerlerken fark ettim de artık kim ne yapıyor umurumda değildi. Nisa'yı omzumun altına aldığımda bana bakıp gülümsemişti. Dudağına minik bir öpücük kondurdum ve gülümsedim. "Fazla güzelsin." "Öyle mi dersin?" "Kesinlikle..." Nisa gülümserken nihayet sınıfa girmiştik. Bir köşeye geçip otururken Nisa da hemen yanıma gelmişti. "Sana içecek bir şeyler alayım mı?" Başını iki yana sallarken yüzümü okşamıştı. "Dudaklarını yemek istiyorum."

Dudaklarına uzun bir öpücük kondurduğumda dudaklarımı ısırmasıyla gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Yapma..." Dudağımın kanayıp kanamadığını kontrol ederken Nisa da gülümsemişti. Bana yaklaşıp alnını alnıma yaslarken gülümsedim. "Neden? Benimle yeniden mi sevişmek istiyorsun?" "Kesinlikle... İstiyorum." Başını boynuma gömüp minik öpücükler bırakırken gülümsedim. "Sana istediğini vermeyeceğim hemen. Çünkü sana kızgınım." "Niye kızgınsın bana..?"

Çenemden tutup ona bakmamı sağladığında derin bir nefes aldım. "Çünkü Yağcı... Benimle küstüğünde başka bir kızla vakit geçirip ona ait bir şeyin güzel olduğunu düşündüğün için... Ve bana küsmenin nedeni de kardeşinden beni kıskanman." "Kardeşimden seni kıskanmam değil... Seni her kıskandığımda küsseydik her adımımız da yeniden küsüyor olurduk. Sen kardeşinle beraber olurum dedin. Benim yaptığım ve bu... İkisi aynı şey değil." Nisa sertçe gözlerime bakarken dudaklarımdan bir öpücük çalmıştı.

"Elbette değil Barış... Ben seni kaybetme korkusuyla seni vazgeçirir sandığım bir cümle kurdum. Sen ise tamamen keyfi olarak bir kızla flörtleştin..." Çenemi bırakıp benden uzaklaşırken çakan şimşekle derin bir nefes aldım. "Özür dilerim." Nisa bana bakıp dil çıkardıktan sonra önüne dönüp bir şeyler karalamaya başlamıştı. Ben de bir kağıt kalem alırken Nisa'yı çizmeye başladım. Her detayını kendime ait her şeyden iyi biliyordum. Ders başladığında Nisa dikkatle dinlerken ben de onu izliyordum. Fazla güzeldi. Çok fazla hem de...

Bir yandan resmi tamamlarken arada Nisa'yı izliyordum. Tabii dersten de kopuk değildim ama bütünüyle kendimi vermemiştim. Etrafa bakınırken gözlerim bir çift gözle buluştuğunda bakışlarımı kaçırdım hemen. Nisa'nın yanağına minik bir öpücük kondurduğumda gözlerini büyütüp bana bakmıştı. "Beni öpemezsin..!" Uyarıcı bir tonda konuştuktan sonra derin bir nefes aldım ve çizdiğim resmi ona uzattım. Bakmadan yırtacak olsa da vazgeçip bir kenara bırakmıştı. Kolumu sıraya yaslarken başımı elimle destekleyip onu izlemeye başladım. Ders bittiğinde o da bana dönünce gülümsemişti.

"Beni mi izliyorsun?" "Dünyanın en güzelini..." Dudağıma minik bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Bakalım benim için ne yapmış bu maviş?" Az önceki çizimi alıp bakarken derin bir nefes almıştı. "Şey... Bu baya iyi. Hoşuma gitti. Teşekkür ederim Barış." Bana sıkıca sarılırken ben de onu sımsıkı sarmıştım. "Seni seviyorum Nisa ve seninle daha fazla kavga etmek istemiyorum." "Ben de... Ama seni fena döverim bir daha olursa..." "Yok yok. Ben bir daha dizinin dibinden ayrılmam."

Arkaya bakarken kaşı sorgular gibi havaya kalkmıştı. "Bu sana bakıyor Barış..." "Kim!" Arkama dönecekken beni tutup öpmeye başladığında ona karşılık vermiştim. Dudaklarımdan uzaklaşıp bana sarılırken derin nefesler alıyorduk. Elleri ensemi okşarken saçlarını okşayıp minik bir öpücük kondurdum. "Hâlâ sana bakıyor bu kız." "Boşver her kimse..." "Buraya geliyor. Gebertirim Barış." Onu kendimden uzaklaştırıp yüzüne bakarken gülümsedim. "Sakin ol." Omzumda hissettiğim elle derin bir nefes aldım.

"Nasılsın Barış'çığım?" "Sen gelmeden önce harikaydım şimdi maalesef..." Başımı Nisa'nın omzuna yaslarken gülümsedim. O da umursamazca oturuyordu. "Cemal'i soracaksan nerede bilmiyorum." "Ya seni soracaksam?" Gözlerime bakarken derin bir nefes aldım ve güldüm. Cevap vermedim bile... "O zaman da avucunu açıp yalayabilirsin." Nisa'ya baktığında gülümsemişti. "Ha sen öyle yapıyorsun galiba?" "Yok canım ben yalayacak başka şeyle..." Nisa'nın ağzını kapatıp gözlerimi büyüttüm. O da bana bakarken derin bir nefes aldım.