~5~

788 89 141
                                    

"Nisa uyan güzelim, okula geç kalacağız." Elleri yüzümü bulup sardığında yaklaşıp dudaklarıma minik bir öpücük kondurmuştu. "Çok tatlısın." Kapalı olan gözlerine bakıp yutkundum. "Teşekkür ederim." Elleri yüzümden bedenime kayarken derin bir nefes aldım. "Nisa..." Gözlerini aralayıp bana bakarken derin bir nefes almıştı. "Ama sen giyiniksin." Gülerken ona baktım. O da kendi üzerine bakmıştı. "Ama ben de... Barış." "Nisa'm." "Biz dün gece sadece uyuduk mu yani?" "Uyuduk birtanem." "Neden?"

"Kalk hadi ya okula geç kalıyoruz." Boynuma kollarımı dolarken gülümsedim ve onu kucağıma aldım. "Nereye?" Büzülen dudaklarına bakıp gülümsedim. "Sen her sabah böyle tatlı mısındır?" "Bilmem. Sanırım senin yanında farklı biri oluyorum." Dudaklarımız birleşirken uzun uzun öptük birbirimizi. "Ben de Nisa. Ben de senin yanında hiç olmadığım biri oluyorum." Yüzümü okşarken gülümsedim. Mutfağa geçip onu masaya bıraktığımda gülümsedi. "Kahvaltmızı hazırlamışsın bile. Ben çok şanslıyım. Harika bir eşim olacak." "Hmm sen beni alacaksın kesin." "Almayayım mı?"

Kahvaltıyı gösterdiğimde gülümsemişti. "Susuyoruz tamam. Utangaç." "Kahve mi çay mı?" "Fark etmez şuan." "O zaman çay içelim kısık gözlüm." "İçelim minik kedim." Beraber kahvaltı yaptıktan sonra Nisa üzerini giyip yanıma gelmişti. "Motora mı biniyoruz?" "Taksiyle uğraşmayalım." "Anlaştık." "Ayrıca Nisa Hanım yine çok güzel gözüküyorsunuz." "Teşekkür ederim Barış bey." Nisa dudağıma minik bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Hadi gidelim Barış." Nisa ilerlerken aniden durup bana döndüğünde dudaklarımız temas etmişti. Derin bir nefes aldım.

"Şey diyecektim." Benden uzaklaşırken derin bir nefes almıştı. "Ay unuttum. Neyse hatırlarsam..." Onu başımla onaylarken derin bir nefes daha aldım.  Bu kez motora kadar ilerlemişti. "Hatırladım. Okulda fazla şey temas kurmayalım yani öpme konusunda..." "O zaman öpme beni Nisa." "Ha sadece ben mi öpüyorum? Dün senin yüzünden sevişiyorduk neredeyse." "Ama sevişmedik. Önemli olan sonuç." "Ben durdurdum." "Önemli olan sonuç. Sevişmedik." "Benim sayemde." "Sonuç?" "Sevişmedik." "Ben ne diyorum sabahtan beri?"

"Gıcık." Nisa bana dil çıkarıp elimden kaskı alırken gülüp başka bir kask taktım ben de. Motora bindiğimde Nisa da bedenimi sıkıca sarmıştı. "Hızlı mı gidelim yavaş mı?" "İlişkimiz kadar hızlı olmasa da hızı severim." Gülümseyip motoru çalıştırdığımda bedenimi de sıkıca sarmıştı. Okula geldiğimizde önce Nisa inmişti motordan. Kaskını çıkarıp saçlarını savururken hayran hayran izledim onu. Ben de kaskımı çıkarıp saçlarımı düzelttiğinde bana bakıp dil çıkarmıştı. "Artist." "Diyene bak."  "Ya gıcık kapıyorum şuan su saniye sana."

Başımı iki yana sallayıp oradan uzaklaşırken arkamdan ilerliyordu o da. Hayal yanımıza gelirken derin bir nefes aldım. "Günaydın uzun." Yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gözlerimi devirdim. "Diğer yanak." "Yeter kızım valla ya." Saçlarımı dağıtırken ondan uzaklaştım. Nisa yanıma gelip saçlarımı düzeltirken Hayal de bana bakıp göz kırpmıştı. "Senin doğum günün için hazırlık yapıyoruz. Planlarını ona göre yap Barış. Kaçırıyoruz seni. Hatta Nisa da gelsin ona uyarsa." "Ne zamanki doğum günü?"

"Haftaya cumartesi." Nisa bana bakarken gülmüştü. "Benim de." "Şaka." "Yoo bakın bir saniye." Kimliğini çıkarıp bize gösterirken üçümüz de gülmüştük. "Sen ben falan mısın acaba?" Nisa yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Çok güzelsin Nisa." "Eh öyleyimdir biraz." Hayal Nisa'nın kollarına girip ilerlerken ben de peşlerinden gidiyordum. Omzumda hissettiğim baskıyla gülümsedim. "Günaydın kardeşim. Bugün dövüş kralları oluyor muyuz uzun çocuk?"

"Biz hep öyleyiz kardeşim." "Günaydın desene lan." "Günaydın Yusuf'cuğum oldu mu?" "Oldu kardeşim. Bu ikisi ne konuşuyor da bizimki bu kadar heyecanlı?" "Doğum günü planlaması." "Ha senin doğum günün geliyor. Geçmiş olsun kardeşim." "Yok bu kez benim kısık gözlüm için planlıyor. Yani... Umarım. Aynı gün doğmuşuz biliyor musun? E tabii o benden yıl olarak küçük." "Oğlum siz beni korkutuyorsunuz valla." "Ya şu güzelliğe bak Yusuf. Şu tatlılığa bak." Nisa bana bakarken güldüm.

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin