~17~

405 52 192
                                    

Barış elimi sıkıca tuttuğunda okula gelmiştik. Bana baktığında gülümsedim. "Sorun mu var?" "Nisa'm okulu bitirene kadar buradaki herkesle iç içe olacağız. Ondan sonra sen dünyanın öbür ucuna da gidelim desen gideriz." "Yani onları sineye çek mi diyorsun?" "Asla... Sadece okulu bırakmak yok. Gerekirse canını sıkanı bu okuldan kendi isteğiyle(!) gönderirim." Barış'a sarılıp gülümsedim ve dudaklarına uzanıp minik bir öpücük kondurdum. Davayı da açmıştık. Daha doğrusu açacaktık. Barış biraz daha temkinli ilerlemekten yanaydı.

Okula geldiğimiz de yine bir kaç bakış üzerimde geziniyordu. Dünki çocuğu görünce derin bir nefes aldım ve Barış'a yaklaştım. "Şu çocuk kim?" Barış ona ters bir bakış atarken aniden durunca derin bir nefes aldım. "Rahatsız mı etti seni?" "Etmeyen var mı sanki Barış?" "Ne dedi sana?" "Siktir et..." "Nisa!" Herkes bize bakarken derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. "Ne dedi?" Barış bana yaklaşıp gözlerime bakarken derin bir nefes aldım ve etrafı süzdüm. Herkes haklı oldukları için terk edileceğimi sanıyordu. Gerçekten buradaki kimsenin dedikodu yapmaktan başka amacı yok muydu?

Barış da benimle etrafı süzerken gidecektim ki beni durdurup aniden önümde diz çöktü.  "Ne yapıyorsun?" "Hatamı telafi ediyorum..." İkimiz de fısıldarken derin bir nefes almıştı. "Nisa'm kısık gözlü prensesim..." Herkes bize bakarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Barış'ım..." "Evlenir misin benimle? Yani her sabah senin için uyansam, her hayalime seni ortak etsem, bir ömür benimle olmanı istesem... Bir ömür benimle olur musun Nisa? Yani zamanı gelince benimle evlenmeye söz verir misin?" Ona uzun uzun bakarken kocaman gülümsedim ve dolu gözlerle onayladım onu.

"Evlenirim. Seninle her şeye varım Barış'ım." Birbirimize sıkıca sarılırken etraftaki sesleri duymayacak kadar birbirimize odaklanmıştık. "Ne dedi sana?" "Şuan sırası değil..." Barış bana bakarken derin bir nefes aldım ve kulağına fısıldadım. "Yok zevk için mi para için mi yap..." Barış benden uzaklaşırken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Uslu dur..." "Hıhı..." Barış öfkeyle o çocuğa bakıp yanına giderken gergince peşinden gitmeye başladım. O çocuğu kaptığı gibi kenara çekerken ortalık sakinleşmeye başlamıştı.

"Sana basit bir soru soracağım." Barış o kadar sinirliydi ki hiç araya girmeye ya da onu sakinleştirmeye çalışmadım. Çünkü bu kez bana sinirlenecekti. "Sor bakalım." "Ha bir de yüzsüz gibi..." Barış bana bakarken derin bir nefes aldım ve masumca baktım ona. "Başını belaya sokma..." O çocuk gülerken ikimiz de ona baktık. "Barış az önce yaptığı teklifle başını belaya soktu zaten. Geçmiş olsun Barış." Barış öfkeyle o çocuğa bakarken dün söyledikleri beynimde yankılanıyordu adeta..

"Seni burada bir güzel döveceğim de merak ettiğim bir şey var. Bunu zevk için mi yoksa oara karşılığında mı yapmak istersin? Hı? Duyamıyorum!" Barış ona öfkeyle bakarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Zevk için olsa gerek baksana hâlâ salak gibi gülüyor." Barış benim sesim üzerine gülümsediğinde yanağına uzun bir öpücük kondurdum ve  uzaklaştım. "Ben her zamanki masada olurum. Kolay gelsin." Gidecekken o çocuğa bakıp bacak arasına sert bir tekme attığımda iki büklüm kalmıştı bile...

...

Barış'ı beklerken Hayal de yanıma gelmişti. Sessizce oturuyorduk sadece. Artık bu işler iyice dayanılmaz bir hâl almıştı. Üstelik Barış'ın bugünki hamlesi de onu hedef tahtasının ortasına çekmişti. Bunlardan birisi dahi Barış'ın kulağına giderse sakin kalabilir miydi emin değilim. Yanıma yaklaşan ve Barış olmadığına emin olduğum o bedenle gergince Hayal'e baktım. İkimiz de kalkıyorduk ki bileğimi kavramıştı sıkıca. Hayal gergince bana bakarken derin bir nefes aldım ve o elin sahibine baktım. "Bileğimi bırak ve siktir git."

"Aa ama Nisa neden böyle yapıyorsun güzelim? Oturup konuşacaktık sadece." "Seninle oturup konuşmak istemiyorum demek ki. Yeterince açık değil mi?" "Ha bu puan mevzusu değil mi? Üzülme ya puanının artması tek bir geceye bakar." Hayal bana bakarken dolu gözlerle ona  baksam da hemen kendimi toparladım ve gülümsedim. "Tek bir gece diyorsun..." "Nisa..." "Hayal bir saniye! Lütfen..." "Tek bir gece. Şimdilik tabii. İstersen daha sık..." "Peki bir şeyi merak ediyorum. Paran falan var değil mi?" Beni süzerken gülmüştü.

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin