~6~

802 92 192
                                    

"Gün içinde sizin kadar ayrılıp barışan çift olduğunu sanmıyorum." Yusuf'a baktığımızda Nisa'nın sesiyle derin bir nefes aldım. "Biz bir çift değiliz." "Nesiniz tam olarak?" "Yani... Belli bir kalıbın içinde olmak zorunda mıyız?" "Nisa bir düş güzeli. Rüyalarımdaki kararlılığını hayatımızda göremedik." "Ben de rüyamdaki cesaretini göremedim henüz." "Dengemi bozduğun için olabilir mi sadece bir soru..." "O güveni bana vermediğin için olabilir mi? Ben kim için buradayım?" "Tamam ne istiyorsun Nisa? Tamam, söyle yapayım."

"Yapar mısın?" "Yaparım." Bana sıkıca sarılırken kokusunu içime çektim bol bol. Kollarımı bedenine sımsıkı sardığımda gülümsemişti. "Bunu bilmek bile iyi geldi." "Ne istersen iste senin için yaparım." "Beni sımsıkı sar ve bırakma. Bir de benden başka bir kızla yakın olma." "Umarım bunda ben hariç kızlardan bahsediyorsundur Nisa?" Hayal'in sesiyle gülüp Nisa'ya baktığımda göz kırpmıştım. "Yoo en çok senden uzak kalsın." "Tamam sorun yok." Hayal gözlerini kısıp bana bakarken Nisa'yı daha sıkı sardım.

"Tamam bakma öyle şaka yaptım. Zaten Barış'ı başka birine bırakmak gibi niyetim yok." Nisa bana bakarken derin bir nefes almıştı. Kulağıma yaklaşırken yutkundum. "Şuan beni öpmen için mükemmel bir anın içindeyiz." Nisa'nın ensesini bir elimle sarıp okşamaya başladım. Bana bakıp derin nefesler alıyordu. Dudaklarımızı birleştirdiğimde gözlerim istemsizce kapanmış bedenim tamamen ona teslim olmuştu. Birbirimizi büyük bir tutkuyla öpüyorduk. Benden uzaklaşıp yüzümü sıkıca sardığında derin nefesler aldık ikimiz de. "Barış ben seni bırakamam."

Gülümsedim. Yüzünü okşarken derin bir kaç nefes aldım. "Beni bırakma Nisa. Ben daha şimdiden sana çok alıştım." Bana sıkıca sarılırken kokusunu içime çektim. "Seni seviyorum." Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Ben sana aşığım Nisa. Üzgünüm ama başka bir ihtimalim yoktu." Nisa yüzümü okşarken derin bir nefes aldım. Gözlerini kapatıp elleriyle yüzümü gezdi bir süre. "Seni seviyorum ve kızmıyorum. Seni seviyorum işte. Fazla seviyorum. Barış iyi ki hayatıma girdin." "Haklısın aslında Nisa." "Hangi konuda?"

Benden uzaklaşıp gözlerime bakarken gülümsedim. "Bu saçma bir rüyaydı. Ama ona anlam yüklemek bizim elimizde. Biz rüyamıza göre yaşamayacağız, rüyalarımız yaşadıklarımıza göre şekillenecek." "Seni seviyorum. Barış neden sen bilmiyorum ama iyi ki sen girdin rüyalarıma." Ben gülümserken o da gülümsemiş ve başını göğsüme yaslamıştı. "Biz çift diğiliz." Yusuf sesini değiştirip taklit yaparken Nisa da yüzünü ekşitip dil çıkarmıştı. Telefona gelen bir bildirimle baktığımda yine saçma sapan bir numaradan anlamsız bir mesaj gelmişti.

"Bazen ufak bir dokunuş tüm hayatını değiştirir. Beraber yaratılan ruhlar ayrılıp birbirlerini bulmak üzere kaybolabilir? Ruhunun gerçekten eşini buldun. Bu akşam bir şeyler öğreneceksin, peşinden git." Uzun bir süre mesaja baktım. Sonra da Nisa'ya. Beraber yaratılan ruh? Ruh eşi? Tüm bunlar ne demekti? Ben gerçekten hiçbir şey anlamıyordum. "Nisa eve gidelim mi?" Nisa bana bakarken derin bir nefes aldım. "İyi misin? Bir yerin mi acıyor yoksa?" Başımı iki yana sallarken yüzümü sarmıştı sıkıca. "Sadece biraz yoruldum." Beni başıyla onaylarken yanağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Gidelim Baroska."

...

"Merak ediyorum da Nisa ilgilenmediğin herhangi bir spor var mı?" Nisa gülerken ben de güldüm. "Binlerce hem de. Mesela basketbol. Hiç denemedim. Belki..." "Belki beraber oynayabiliriz. Ben öğretirim sana." "Sen biliyor musun ki?" "Basketbol ve Barış. Ayrılmaz ikililerdeniz." Nisa bana daha da yaklaşırken gülümsedim. Dudağıma minik bir öpücük kondurduğunda gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. O sırada telefonuma gelen bir bildirimle daha gözlerimi araladım. Nisa telefona bakınırken onu durdurdum. "Boşver senden önemli değil."

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin