~19~

442 57 251
                                    

Barış'ın Ağzından ||

Nisa uyurken onu izliyordum. Saçlarını okşarken minik burnuna dokunup burukça gülümsedim. "Ne yapacağım şimdi ben sevgilim? Sensiz nefes alamam. Yalan değil bu. Ama annem Nisa... Ailesi mahvolur. Babam hatta kardeşim. Belki ondan nefret ediyorum ama annem onun iyi birisi olması için bir şans." Ellerim yavaşça köprücük kemiklerine kayarken ona sığınıp kokusunu içime çektim. "Söz veriyorum beraber öleceğiz. Sensiz nefes almayacağım. Zaten sensiz aldığım her nefes canımı yakar ki benim. Barış sensiz koca bir hiç..."

...

"Hey minik bebek uyanmış da sevgilisini mi izlermiş? Sevgilisi kurban olsun ona..." "Şşş olmasın kurban falan. Gülümsesin kocaman." Nisa gülümsediğinde derin bir nefes aldım ve gülümsedim ben de. Tüm gece gözünü kırpmadan izlemiştim onu. Ya bir şey olursa diye korkuyordum. "Bugün okula gelmesem? Hasta hissediyorum kendimi." "Gitmiyoruz." "Yaa ama sen gitseydin keşke. Dersleri benim için kaçırma." "Sensiz odaklanamam ki zaten. Hem aklım sende kalır. Nisa hastaneye gidelim tamam mı? Ben çok korkuyorum." Yüzümü okşarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim.

"Korkma ya iyiyim. Bak şimdi göstereceğim sana nasıl iyi olduğumu..." Hafifçe doğrulup dudağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. Yavaşça yataktan kalktığında ona baktım. Telefonumu alıp bir müzik açarken yanağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. Vücudunu ritimle birlikte sallarken gülümsedim. Bana elini uzatılmasıyla benim de kendimi yanında bulmam arasında bir zaman dilimi var mıydı emin değilim? Varsa da henüz ismi bulunmamıştı. Olsun ona da Nisa derdim... Nisa her şeyimdi zaten. Birlikte dasn ederken gülümsedim. Çok enerjikti. Çok güzeldi. Dudağına uzun bir öpücük kondurdum.

Benden biraz uzaklaşıp tişörtünü çıkarmıştı. Benimkini de çıkarırken gülümsedim. "Yaramaz mıyız biraz?" "Okula gideceğiz. Derslerden geri kalmak yok Barış bey. Sonra çocuklarımız der ki amcamlar okurken siz ne yaptınız? Sizin neden işiniz yok? Derler. Haklılar aşkım. Onları da düşünmemiz gerek. Gerçi belki çocuk istemeyiz ama bana sorarsan bir kaç yıl sonra bir çocuk sesi güzel olur. Sen ne dersin?" "Bence de sevgilim. Şöyle minik güzel bir Nisa daha..." Bana sarıldığında çıplak tenime uzun bir öpücük kondurmuştu. "Seni seviyorum babacık." "Bak ya..."

"Ne ya..?" Bana tatlı tatlı bakarken saate bakıp gülümsedim. "Daha çok zamanımız var." Nisa kıkırdarken gülümsedim. "Ben giyineyim o zaman." Nisa gidecekken onu kendime çekip sırtını göğsüme yasladım. Omzuna öpücükler bırakırken gülümseyip başını geriye attığında dudaklarımız birbirini sarmışlardı. Bedenini kendime çevirip sıkıca kendime çektiğimde Nisa dudaklarımdan uzaklaşıp gözlerime bakmıştı. "Babacık bugün biraz sert oynuyor galiba..? Severim. O da olur." Nisa'ya bakarken derin bir nefes aldım ve kocaman gülümsedim.

Nisa'nın Ağzından ||

"Babacık özlediyse seni..." Barış'ın dudakları boynumu sararken gülümsedim. "Aşkım..." "Nisa'm... Ömrüm." Dudaklarımız birbirini sararken bedenimi yavaşça yatağa yönlendirmişti. Bedenim bütünüyle yatakla buluşurken onu hızlıca kendine çekmiştim. Elleri bedenimi okşarken aniden durdurmuştum onu. "Herkes hakkımda neler diyor... Barış senin eşine herkes puanlar veriyor. Kendimi bok gibi hissediyorum." Barış öfkeyle bana bakarken derin bir nefes aldım. "Ben onların hepsine puanlar vereceğim sen merak etme."

Barış bana bakarken gülümsedim ve boynuna uzun bir öpücük kondurdum. "Herkes bacaklarıma bakıyor, fiziğimi süzüyor." Gözleri öfkeyle parlarken nefesimi tuttum. "Nisa yapma bunu şuan!" "Onlar her an bu bedenime bakıyor Barış!" Barış benden uzaklaşırken kendini balkona atmıştı. Derin nefesler alırken tişörtünü giyip yanına gittim. Kollarının arasına gireceğim an benden uzaklaşmıştı. Gözlerindeki öfkeyle birlikte etrafa bakarken gergince onu süzdüm. "Anneni ya da babanı geri getirme şansın olsa ister miydin?"

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin