~4~

913 95 121
                                    

Telefonuma yeniden baktığımda Hayal'in aradığını görünce açtım hemen. "Benim yakışıklı prensim nerede? Okula niye gelmedin?" "Uzun hikaye. Ne yaptınız?" "Sensiz çok sıkıcı uzun gel kaçır artık beni. Söz vermiştin. Dövüşlere hazırlayacaktım seni." "Geliyorum birtanem. Sen her zamanki kafeye geç ben de taksiye binip geliyorum." "Tamam uzun adam anlaştık." Telefonu kapattıktan sonra bir taksiye binip Hayal'in yanına gitmiştim. Yusuf'la ikisini görünce derin bir nefes aldım ve yanlarına ilerledim.

Hayal beni görünce hemen sıkıca sarılmıştı. "Hoş geldin uzunum." "Bu ne güzellik böyle ya. Gözümüz gönlümüz açıldı." "Senin kısık gözlün de geliyor." "Harbi mi?" "Hıhı. Az önce konuştuk daha." Hayal'e sıkıca sarıldığımda gülmüştü. "Abi şımartma şunu ya." Hayal'i kolumun altına alırken Yusuf'a ters bir bakış attım. "Laf yok benim güzelime. Motivasyon söz konusuysa kendisi bir kraliçe." Hayal yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gözlerimi devirdim. "Kızım ya..." "Ne var ya çok tatlısın."

"Hmm öyleyimdir haklısın." Hayal gözlerime bakıp gülerken duyduğum sesle ondan biraz uzaklaştım. "Merhaba." Bana bakmıyordu, bana kızgındı muhtemelen. "Hoş geldin." "Evet artık kadro tamamsa ne yapıyoruz?" "Bence yemekle başlayabiliriz." Çantasından ıslak mendil çıkarıp yanağımı silerken sıkıntıyla bir nefes verdim. "Hiç öpmesen de uğraşmasak mı ya da ruju daha az sürsen?" "Sanane ya. Aaa. Yusuflaşma hiç Barış." "Barış biraz kendisi söz konusu olunca anlayışlı ama karşısındakini alaya alabilecek kadar da düşüncesiz biri galiba?"

"Alay etmiyordum ciddiydim." "Ya evet. Kesinlikle." Yusuf ve Hayal gergince bize bakarken Nisa'ya baktım. O ise asla bana bakmıyordu. Elim yavaşça bedenine ilerleyip beline dokunduğumda gülmüştü. "Yapma..." Onu belinden tutup kendime çektiğimde nihayet gözlerime bakmıştı. Dudağıma bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Gerçekten dalga geçmedim ama tamam bir daha konusunu bile açmayız." Beni süzerken derin bir nefes vermişti. "O zaman ben çok açtım. Kesinlikle bir şeyler yemeliyiz." Onu göğsüme yaslayıp saçlarına uzun bir öpücük kondurdum.

"Harika o zaman." "Ben hiçbir şey anlamadım." "Gel Yusuf ben anlatırım sana canım." Hayal Yusuf'un koluna girip onunla önden ilerlerken Nisa da benim koluma girmişti. "Bu bizim ilk kavgamız mı oldu yani?" "Fazla hızlı gidiyoruz galiba kısık gözlüm..." "Eh biraz. Ama hız iyidir ya." Nihayet bir yere oturmuştuk. Ben Nisa'yı izlerken o da Hayal'le bir şeyler konuşuyordu. Yemeklerimizi yedikten sonra bir süre daha oturmuştuk. Nisa yavaşça yanıma gelip yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Kulağıma fısıldadığında ise kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. "Kokunu özlemişim."

"Bu kadar çabuk mu?" "Hıhı." "Yalnız olmadığımı bilmek güzel..." Nisa göğsüme sığınırken onu sıkıca sarmıştım. Hayal bize bakıp gülümserken Yusuf ise telefonuyla uğraşıyordu. Telefonuma gelen bir mesajın bildirimiyle telefonu elime aldım hemen. "O senin kaderin demiştim değil mi? Rüyalarda görüşmek üzere, şimdilik hoşçakal." Yusuf'u süzerken gülümsedim. Belli ki oyun oynuyordu benimle. Bozuntuya vermeden telefonu cebime attım. Nisa bana sıkıca sarılı halde kokumu içine çekerken gülümsedim.

Saçlarını okşuyordum ben de. İkimiz de birbirimizin yanında mantığımızı devre dışı bırakıyorduk ama bu hoşuma gidiyordu. Adını tam olarak koyamadığımız bir şeyler vardı aslında aramızda. "Ee Zehra teyzeler de gitti sen ne yapacaksın Barış tek başına?" Hayal'e bakıp cevap verecektim ki Yusuf araya girmişti. "Bende kalacak tabii ki." "Aslında..." "Barış bir saniye. Yusuf uzunumu sana bırakayım da aklını çel değil mi? Çok beklersin." "Senle kalsın da karakter bunalımına mı girsin Hayal'cim?" Hayal gülerken derin bir nefes aldım. "Bir dinlese..."

"Yusuf seninle değil Barış'la ilgilendiğim için bozuluyorsun değil mi?" "Duyduğum en en en saçma şey bu." Hayal saçlarını düzeltirken bana bakıp gülümsemişti. "Kendi kurduğu cümleden bahsediyor galiba." "Hayır neyi kıskanabilirim ki?" "Barış'la defalarca beraber aynı evde kaldık. Seni hiç çağırmadığım için bozuluyorsun." "Aynen öyle. Sen hayal kurmaya devam et tamam mı canım?" Nisa sesini düzeltip araya girerken gülümsedim. "Barış benim. Önce onun altını çizeyim de ben..." "Şşş yanlış kişiye yükseldin kısık gözlüm."

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin