Düş Güzeli

~33~

"Ya biz seni seviyoruz ve seni kızdıracak bir şey yapmadık. Bize sarıl." "Nisa beni biraz rahat bırakır mısınız?" Barış'a bakarken parmağımdaki yüzüğe bakıp burukça gülümsedim. Ve onu çıkarıp Barış'ın avucuna bıraktım. Bana bakarken ona sarılıp ağlamaya başladım. "Seni rahat bırakmak istemiyoruz." "Bahsettiğim bu değildi zaten... Beni bırakmanı istemedim." "Gerçekten mi?" Beni kucağına alıp belimi sıkıca sararken yüzüğümü geri takıp elime uzun öpücükler bırakmıştı. Onun yüzünü okşadım ve gülümsedim. "Seni seviyoruz bize kızma lütfen babacık... Sensiz çok ağlamak geliyor içimizden..."

Barış bana sarılırken kokusunu içime çektim bol bol. "Bir daha okulda özellikle de derste özelimizi açmak yok." Yanaklarım kızarırken onu onayladım ve gülümsedim. "Yok sevgilim, dikkat edeceğiz." "Seni çok seviyorum." Barış'a sarılırken kokusunu içime çektim bol bol. "Ve sanırım bu gidişle işsiz kalacağım." "Hayır sen çok akıllısın. Biz senin çok akıllı olduğunu düşünüyoruz." "Resmen derste puanım kırılana kadar ağladın." "Ama... Ama aşkım sen soruma cevap vermemiştin... Ve cevap vermediğimiz sorulardan puan kırılacak denilmişti." "Neden cevap vermedim acaba?" "Neden aşkım?" "Kızım herkesin içinde sorulur mu onlar?" "Demek ki soruluyormuş."

Barış kaşlarını hafifçe çattığında ona sığınıp kıkırdadım. "Cevap ver hadi... Benimle sevişmeyi seviyor musun ve en çok nerede?" "Seviyorum ve nerede olduğumuzun bir önemi yok..." "Yani burada da..." "Yalnız kaldığımız ortamlardan bahsediyorum." "Ama seni özledik. Ben özledim. Çok özledim. Keşke bebeğim ve sen yer değiştirebilseniz... O zaman yeterince yakın olurduk..." "Olmaz bu gözlerini görmezsem yaşayamam ki ben..." Sıkıntıyla bir nefez verdim ve dudağının hemen yanına uzun bir öpücük kondurdum. "Sana doyamıyorum ve bu canımı yakıyor." "Nisa'm seni çok seviyorum." "Ben de öyle sevdiğim."

Barış'a bakarken o da ayaklanmıştı. "O zaman sevgilin işine gidiyor." "Hayır bizi de alsın sevgilim. Lütfen bizi de al." "Orada uslu durmuyorsun." "Sadece kasların beni kendine çekmişti." "Ve çığlık atarak dövüşü durdurdun. Kalpten gidecektim size bir şey oldu diye... Ama gelip kolumu ısırdın farkında mısın?" "Özür dilerim. Aslında kolunu ısırmak istemedim ama herkesin içinde olmaz diye bana kızardın." Barış hafif sitemle gülerken ona baktım kocaman gözlerimle. "Sen ne güzel güldün bize. Gördün mü oğlum? Baba çok güzel gülümsüyor. Görmemiş Barış. Barış üzülmesin öp onu."

Barış karnıma uzun öpücükler bırakırken gülümsedim. "Mutluyuz." "Mutlu olun. Ve lütfen küçük bey anneyi biraz kendisine bırakır mısın?" "Bana hiç çiçek almıyorsun artık..." "Eskiden alıyor muydum?" "Bu daha kötü. Beni mutlu edecek sürprizler istiyorum." "Onun için para kazanmaya gidiyorum." Barış giderken yutkundum ve ağlamaya başladım. Gökyüzü kararırken Barış da gelip bana sarılmıştı. "Nisa... Minik bir dövüş sonra geleceğim." "Hep ben özlüyorum. Sen beni sevmiyor musun artık?" "Sadece çok yorgunum Nisa... Ama lütfen ağlama."

"Biz mi yorduk seni? Sevgimiz mi yordu?" "Hayır tabii ki meleğim... Siz benim ruhumun sığınağısınız. Bana iyi gelen tek şeysiniz belki de..." "Ne yordu peki?" "Yaşananlar Nisa... Her şey çok üst üste geldi." "Gerçekten öyle... Ama sen ağlama sakın. Güçlü baba ol. Bebeğimiz seni çok seviyor, ben seni çok çok çok seviyorum. Ben daha çok ama..." "Huzurlarım benim." Önce alnıma ardından karnıma uzun öpücükler bırakırken gülümsedim ve ona sıkıca sarıldım. "Nisa'm şimdi gerçekten gitmem gerek." "Beni kocaman öpersen gidebilirsin." Dudaklarıma upuzun bir öpücük kondurduğunda huzurla gülümsedim.

Bir Ay Sonra Nisa'nın Ağzından ||

Barış bebeğimize masal anlatırken ben de uyumaya çabalıyordum. Aslında birazdan okula gidecektik. Ama yine de uyumak istiyordum. Barış gözlerime bakınca ise kocaman gülümsedim. "Selam güzel gözlüm." "Barış çok tatlısın." "Bebeğimizi uyuttum." Karnıma dokununca kıkırdadım ve kollarımı boynuna doladım. "Seni çok seviyorum. Çok güzelsin. Aşığım sana. İyi ki varsın." Kaşının üzerindeki yarayı okşarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Canını yakmasınlar. Dövüşleri bıraksan olmaz mı?" "Nisa o benim işim." "Sen de benim her şeyimsin." "Kendi kararım olan nadir şeylerden..."