~10~

684 76 181
                                    

"Vay Barış sen uğrar mıydın buralara?" "Adem yok mu? Gelsin şöyle beni bir güzel dövsün." "Hayırdır lan niye dövüyorum seni?" Yanıma oturup omzumu sıkarken ona baktım. "Ben az önce sevdiğim kızdan ayrıldım." "Öyle biri mi vardı?" "Daha yeniydi. Ama sanırım kolay kolay toparlayamam. Ah! Bazen gerçekten düşünmeden karar veriyorum ve bu beni artık çıldırtıyor. Her neyse fena şekilde paraya ihtiyacım var." İkisi de beni süzerken derin bir nefes aldım. "Borç verelim kardeşim."

"Yok öyle değil lan." "Ha dövüş diyor bu." "Hah işte tam olarak o Olgu'cum." "Hiç bulaşma boktan şeyler var şuan." Adem ona ters bir bakış atarken güldüm. "Tam olarak ihtiyacım o zaten. Efsane bir şeyin içindeyim ve bu süre boyunca gelişmem gerek." "Ağzına sıçarlar." "Olgu bugün ağzından bal damlıyor kardeşim." "Valla dayak istiyor bu." "En fenasından." "Tamam lan. Sen kaşındın. Elimde öyle bir şey var ki... Ama kaybedersen zor toparlarsın." "Şimdi ilgimi çekiyor gibi anlat bakalım..."

...

Ademler kenarda bana bakınırken etraftaki kalabalığı süzüp güldüm. Tabii Adem beni kolumdan tutup çekiştirirken ona ters bir bakış attım. "Bir günde bu kadar maça çıkamazsın." "Çıkarım." "Barış yeter artık kardeşim." Onları dinlemeyip ilerlerken dönüp onlara baktım. "Bu gece hayatımın en boktan gecesi olmalı. Öleceksem bu gece öleyim." Bir içki şişesi alıp kafama dikerken beni durdurma çabalarına da izin vermedim. Art arda dövüşler giderek benim için zorlanmşırlar içtiğim içki de kafamı iyice karıştırmıştı.

Benim katılabileceğim maçlar bitince Adem'e bakıp güldüm. "Yok mu başka?" "Derdin ne senin? Ölmek istiyorsan intihar etmek için daha etkili yollar da var." Büyük bir kahkaha attığımda bana bakmışlardı sorgular şekilde. "Öleceksem de zengin öleyim kardeşim." "Gel başımın belası yeterince zengin oldun bu gece." "Son bir maçım kaldı oraya götür beni. Son, gerçekten." "Bu halde bir bok yapamazsın." "Kardeşim hadi be." Uzun ısrarlarım sonucu Yusuf'la başladığımız dövüşe gelince orayı da sorunsuz bir şekilde atlatmıştım.

Oradan çıkıp taksi beklerken duyduğum bir şarkı sesini takip etmeye başladım. Elinde gitarıyla uğraşan bir kız görünce derin bir nefes aldım ve dinlemeye devam ettim. "Bakması ne zormuş ah, o güzel yüzüne... Toplamış yine bütün güneşi üstüne. Kamaşıyor gözlerim bebeğim, öyle gülmek olur mu gözünü seveyim." Duraksadığında yanına oturup ona baktım. "Cennet dudaklarınmış öp de öleyim..." Bana bakarken gülümsemişti. "Sözleri biliyorum da gitarla olmuyor." "Ben pek anlamam ama gösterirsen..." "Dakikalar içerisinde sana gitar çalmayı öğretemem."

Güldüğünde ben de güldüm. "Bence bir şansını dene." "Tamam." Gitarı bana verirken nasıl tutacağım konusunda yardımcı olmuştu. "Bak şimdi şu şekilde tutacaksın." "Tamam." "Şimdi... Nasıl anlatsam bilemedim ki." "Dans etmeyi sever misin?" "O nereden çıktı şimdi?" "Sever misin onu söyle bana..." "Yani... Galiba." "O zaman bu şarkı senin için." "Ha sen biliyorsun gitar çalmayı. Fırsatçı." "Aa ne fırsatçılığı?" "Adın ne?" "Boşver." "Neden?" "Bilmem. Boşver işte. Ne yapıyorsun burada, bu saatte? Cinsiyetçilik olarak yorumlama merak ettim sadece."

"Babamla kavga ettik. Ben de sokağa attım kendimi işte. Senin ne bu halin?" "Dövüşlerden çıktım." "Hadi ya... Senden daha iyi bir şey beklerdim." "Daha iyi? Ne gibi?" "Ne bileyim? Yakışıklı çocuksun ne işin var dövüşlerle?" "Niye yakışıklı olunca dövüşmek yasak mı?" "Ya bak şimdi... Onu mu dedim ben? Böyle kendini ve yüzünü riske atma bence. Daha güvenli bir işin olsun. Harcanma buralarda." Güldüğümde bana bakmıştı. "Sen baya etkilendin benden. Şimdi başlarsın ilk görüşte aşka inanır mısın diye..."

"Yok ben etkilensem konuşmak yerine başka şekilde belli ederdim. Sadece dürüst oldum. Her neyse gidiyorum ben." Eşyalarını toparlarken ona yardımcı oldum. "Ama sanırım önce seninle ilgilenmem gerek." Bana elini uzattığında uzattığı eli tutup kalktım. "Hangi konuda?" "Bu kaşın kötü durumda. Onu temizleyelim. Sonra da giderim zaten." Dediği gibi açık bir eczane bulup o yarayla ilgilendikten sonra beraber yürümeye başlamıştık. "Ben bırakayım mı seni?" "Aa yok çok saol. Kendine dikkat et." Gülümsedim. "Sen de." Yollarımız ayrılırken bulduğum ilk taksiye binip eve gittim.

Düş GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin