20

514 47 118
                                    

Min-cha o gün o yağmurda o kadar beklememesi gerektiğini biliyordu. Biliyordu işte. O gün evine geldiğinde hemen üzerini değiştirip duş alması gerektiğini de biliyordu. Ama o ıslak kıyafetlerle yatağa yatmış, sinirden debelenmiş ve sonradan uyuyakalmıştı.

Şimdi zaten yeterince derdi yokmuş gibi bir de şifayı kapmıştı. 

Hayatın ona bu kadar vurması kendisini çok yoruyordu. Daha albüm promolarını yapması gerekiyordu ama çok iyi olduğunu söylemesine rağmen PSY onu zorla eve yollayıp izin vermişti ve Min-cha ufak bir çocuk gibi homurdanmıştı. Ama buna ihtiyacı vardı. Son zamanlarda hem mental hem fiziksel olarak o kadar yorgundu ki biraz dinlenmesi gerekiyordu, bu yüzden eve gidecek ve sadece uyuyacaktı.

Çünkü artık onunla ilgilenecek kimsesi yoktu.

Yani en azından kapısı çalana kadar o öyle sanıyordu.

Kapıyı açtığında karşısında Chulgi ve Jessi vardı. Jessi onu o şekilde hiçbir şey yokmuş gibi ayakta ve ince kıyafetlerle görünce çığlık atarak içeri girdi.

" Kızım sen kafayı mı yedin?! Bu hal ne? "

" Ne varmış halimde? " Min-cha hafifçe mırıldanarak kendisine baktı. Başı ağrıyordu, genzi tıkalıydı ve beti benzi atmıştı ama nedense olduğu gibi boş boş durunca hastalığın kendisinden geçeceğini sanıyordu. 

" Delisin sen. " Chulgi ona bakarak iç çekti ve başını iki yana salladı. Min-cha da ona dil çıkardı ama ardından öksürdü. 

" Dur bakayım ateşin var mı? " dedi Jessi, yaklaşıp elinin tersini alnına ve ondan sonra boynuna dayayarak. Elindeki yüzüğün soğukluğu bile Min-cha'yı ürpertirken kadının gözleri büyüdü. " Yanıyorsun sen! " 

" Yanmıyorum yanmıyorumdur ya ben. " 

" Off, aynısı başkasının başına gelse deli olmuştun Min-cha ya. " 

Min-cha gözlerini yere dikti çünkü bunun doğruluğunu biliyordu ve bu konu hakkında konuşmak istemiyordu. Taehyung hastayken sabahlara kadar başında oturmuş ve tatilinden feragat etmişti. Yoongi hastayken gecenin köründe ona banyo yaptırıp sonra da hastanede onun başında uyuklamıştı. Şimdi onun başında onunla ilgilenecek ya da onunla uyuklayacak kimse yoktu, bu yüzden Min-cha kendi kendine iyileşmek zorundaydı.

Aklındaki düşünceleri kovmak ister gibi burnunu çekti ve onlara baktı. Jessi kızın çenesini tuttu, sanki bir şey düşünmeye çalışıyor gibiydi. Min-cha o zaman onun makyajının ve saçının yapılı olduğunu, kıyafetinin mükemmel göründüğünü fark etti.

" Benim şimdi Jackson ile sahne provam var. " dedi Min-cha'dan gözünü ayırmayarak. " Hyuna ve Dawn da çalışıyorlar ama merak etme. Sana birilerini bulacağım, tamam mı? Bekle. " 

" Unnie, hiç gerek yok. " 

" Sen sus bakayım. " 

Jessi'nin onu çocuk gibi azarlamasından sonra Min-cha omuzlarını düşürdü ve Chulgi aralarına girip Min-cha'yı mutfağa götürürken hala burnunu çekip öksürüyordu.

" Ateş düşürücün var mı? " diye sordu Chulgi, onun için bir bardak su koyarken. 

" Bilmiyorum ki. " 

" İlaçlarını nereye koyuyorsun? " 

" Çekmeceye bak. " Min-cha onun verdiği suyu içerken boğazının nasıl şiştiğini fark etti. Resmen kendisini deli ediyordu. Sırf Yoongi'ye ağzının payını verebilmek için kendisini hasta etmişti ve karşılığında hiçbir şey alamamıştı, arabanın arkasını ezdirmek haricinde. 

ortak 2 || BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin