23

553 43 54
                                    

Mira, hatırı sayılır bir süredir Bighit'te çalışıyordu. BTS'in çoğu başarısına tanıklık etmişti, TXT ile çok yakın arkadaştı ve Min-cha ile Yoongi çıkmaya başlamadan önce bile onların yanındaydı. İşinde epey iyi sayılırdı, bu yüzden daha kovulmamıştı. Henüz. 

Çünkü, Min-cha'yı bile kovan CEO'nun onu bir sinek gibi ezmesi işten bile olmayacaktı.

Mira onun dikkatini çekmemek için her şeyi yapıyordu. Sessizce makyajını yapıyor, çalışanlarla muhabbet ediyor ve ardından evine gidiyordu. Yine de her şeye şahit olup sesini çıkaramamak çok zorlayıcı ve mahvedici bir işti, diğer bütün çalışanlar da aynı şeyi düşünüyordu. Bighit'in hissesi günden güne düşüyordu ve şirket resmen batıyordu. Altındaki insanların hali ise belliydi, Yoongi hastanedeydi, BTS üyeleri yıpranmıştı, TXT üyeleri ise bunca strese katlanmak için henüz çok küçüklerdi. Perdelerin arkasındaki Mira ise, hiçbir şeyden haberi olmamasına rağmen, herkesi o kadar iyi tanıyordu ki bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmemek işten bile değildi. Min-cha ile çok yakın arkadaşlardı ve onun böyle bir şekilde şirketten atılamayacağını biliyordu. 

Bu yüzden ufak odada Adora'yla oturup öğle arası yemeklerini yerken, sürekli aynı konuları konuşuyor ve onu da tuhaf bir şeylerin olduğuna ikna etmeye çalışıyordu.

Min-cha ise neredeyse konuşmalarının hepsine şahit olmuştu.

Yavaşça kısa saçı ağzının kenarından çekti ve iç çekerek takımının eteğini düzeltti. Etrafındaki insanlara göz attıktan sonra lavaboya doğru ilerlemeye başladı. Şirkete girmek çok zor olmuştu. Kapıdaki güvenlikler onu Min-cha olarak çok iyi tanıyorlardı, bu yüzden sesini iki oktav düşürüp amacını sert bir şekilde açıklaması ve içeri girmek için izin alması gerekiyordu. Yapmıştı, da. Kimse, kısa saçlı, orta yaşlı ve kemik gözlüklü bir kadına hayır diyemezdi. 

Hueningkai önünden geçip ona selam vermişti ve tanımadan yanından geçip gitmişti. Yijeong, öte yandan, bir an tanır gibi olmuştu. Stüdyonun önünden adımlarken Yijeong gözünün içine bakmıştı, Min-cha da sinir bozucu bir şekilde gözünü çevirip sert bir şekilde yürümeye devam etmişti. Şimdi, kızların yemeklerini yedikleri odanın önünden geçerken bir an durmak zorunda kalmıştı. 

" ...size de saçma gelmiyor mu? Zaten Yoongi oppa'nın halini biliyorsunuz. " diye mırıldanmıştı birisi, Min-cha bunun Mira olduğundan emindi. Ardından bir kağıdın buruşturulma sesi geldi ve birisi iç çekti.

" İyi de Min-cha ile ilişkileri çok göz önündeydi. Çok prim getiriyordu. CEO neden onları ayırsın? " 

" Ne bileyim ben. Jisoo ile çıksın diyedir. " 

" Başkası da çıkabilirdi Jisoo ile. " 

" Soohyun unnie~ " Mira'nın mızmızlanmasından karşısındaki kişinin de Adora olduğunu fark etti. " Bir sebebi var işte. Ama Yoongi oppa Min-cha unnie'ye hala çok aşık. Unnie de hala onu seviyordur eminim ki. " 

Min-cha sessizce iç çekti ve ardından kafasını çevirdi. Herkes biliyordu, işte. Ne kadar saklamak isterse istesin çoğu kişi onun hala Yoongi'ye aşık olduğunu biliyordu. Demek Yoongi de ekranlarda göründüğü kadar iyi değildi. Çocukların dediğine göre iki kere alkol komasına girmişti, doğru düzgün yemek bile yemiyordu. Aslında bakılırsa şimdiye kadar iyi gelmişti ve Min-cha onun kendisini sevdiğini fark edemediği için kendisini hep suçlayacaktı.

Adımlayarak şirketteki lavaboya doğru ilerledi ve kadınlara ayrılan kısma girdi. Aynaya baktığı anda bir anda kendisini tanıyamamıştı. İki gün boyunca bu makyaj stili için uğraşmıştı, internette yaşlandırma makyajı olarak geçiyordu ve çok fazla kontür uygulaması gerekiyordu, neyse ki işe yaramıştı. Gözünün ve ağzının etrafındaki kırışıklıklar ile çenesi ile yanağına yaptığı aşırı makyajla resmen kimlik değiştirmişti. Üstelik gözlüğü ve yüzünün bir kısmını kapatan peruğu ile tanınması gerçekten çok zordu. CEO zaten onu çok uzun süre görmemişti, üstelik onun Min-cha olduğunu tahmin etse bile muhtemelen kızın böyle bir kılıkla şirkete gireceğini tahmin edemezdi. 

ortak 2 || BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin