8

735 62 57
                                    

Min Chanjin, neredeyse her gün kalp krizi geçirme eşiğine gelmeyi nasıl atlatıyordu, hiç bilmiyordu.

Ama oradaydı, işte. Dünyanın en şık elbiselerinden birini giymişti ve bu sefer şaşırtıcı şekilde, ayakkabısı epey rahattı. Gittikçe uzamış olan saçlarını dalgalı bir şekilde bırakmışlar ve iki kenarından süslü tokalar takmışlardı. Makyajı çok hafifti ama gözlerindeki parıltılı far bile güzelliğini ortaya koymaya yetiyordu. Tedirgindi, stresliydi, ne yapacağını bilmez halde aynada kendisine bakıyordu.

Bu sırada grup olarak neredeyse en az 5 alana aday olan BTS, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar ve makyajlarının hazır olmasını bekliyorlardı. Hepsi çok iyi görünüyordu, itiraf etmeliydi. Üzerlerindeki takım elbiseler daha çok siyah odaklıydı ve sevgilisinin o şekilde oturmuş saçlarının hazır olmasını bekliyor oluşu, ona kafayı yediriyordu. Neyse ki henüz hala şirkettelerdi, bu yüzden yanına doğru ilerleyip Yoongi'ye baktı. 

Yoongi onu gördüğü anda gözleri öyle bir açıldı ki, başındaki saç stilisti bile şaşırdı. 

" Oha... " dedi Yoongi, onu baştan tırnağa süzerken. Min-cha elindeki aday listesinin tersiyle omzunu vurdu. 

" Kapa çeneni be! " 

" Çok güzel olmuşsun ama. " Yoongi düzgünce ona baktı ve hafifçe iç çekti. " Allah'ım ne sevap işledim de ben bu kızı tavladım? " 

" Yoongin!~ " diye mızıklandı Min-cha, utangaç bir şekilde gülümsedi. Yoongi de aynısını yaptı ve oturduğu yerden ona yavaşça sarıldı. " Sen de çok güzel görünüyorsun. " 

" Yalancıyı? " 

" Sus be! Terbiyesiz. " Min-cha eliyle onun ağzını kapattı ve tepeden ona bakmaya devam etti. 

" Yani yapmadığımdan değil de... " 

" Aloo nerede bu yetkililer burada ayıp şeyler oluyor! " diye bağırdı Min-cha etrafa bakınırken ve Yoongi kıkırdadı, uzanıp yanağından öptü. 

" Haydi git de ben de hazırlanayım, birazdan çıkarız. " 

" Tamamdır sevgilim. " 

Min-cha arkasını döndü ve yavaşça kapıya doğru ilerledi, bu sırada çoktan hazırlanmış olan Jimin ve Hoseok kapıda bekliyorlardı. İkisinin de kendisini gördüğü anda gözlerinin ışıldadığı kesindi. 

" Bu da kim ya? " dedi Jimin şaşkınlıkla karışık bir alayla, Min-cha omzuna vuracakmış gibi bir hareket yaptı. 

" Bir sus be! " 

" Min-cha'ymış Min-cha. " Hoseok Jimin'e baktı ve güldü, Min-cha kollarını kavuşturup güldü. 

" Çok terbiyesizsiniz. " 

" Çok törböyösözsönöz. " 

" Gidiyorum ben. " 

" Gödöyorom ben- dur bak sakın kaybolma, Yoongi-hyung'a hesabını veremeyiz sonra. " dedi Jimin, Min-cha yanından geçip el salladı. 

" Merak etme şekerim, uzaya bile kaçsanız bulurum ben sizi. " 

Birkaç dakika sonra siyah cipin içerisinde oturuyordu ve yanında ise Chulgi vardı. Chulgi böyle şeylere alışık görünüyordu ve kendisi yapılı tırnaklarını deri koltuğa geçirmekle meşgulken, Chulgi ona baktı. 

" İlk ödül törenin, değil mi? " diye sordu. Min-cha ona baktı ve hafifçe başını salladı. " Merak etme, beklediğinden çok daha iyi geçecek. Genelde hiçbir şey olmaz- orada oturur ve tüm töreni izlersin. Ama seni kameraya alan çok kişi olacağından emin ol. "

ortak 2 || BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin