"Sen de trip atmaya mı karar verdin?" Seungmin bıkkınlıkla bilgisayarının ekranına bakarken Felix başıyla onayladı. Bolca ağlamış, akşama doğru Seunfmin'i aramıştı.
"Tek kalıyorum kaç gündür evde, kimseden ses soluk çıkmıyor. Çıldıracak gibi hissediyorum." Seungmin gülümseyerwk uzandığı yatağa başını da koydu.
"Çok doğal ama buna odaklanırsan daha çok seni üzer. Onun yerine bir hobiye başlasana. Mesela boya ve fırçalar al, tuvallere dök içini."
"Felix Picasso mu olayım, çöp adam çizemiyorum ben daha." Felix başını laptopın klavuelerıne bırakırken Seungmin iç çekti.
"Önce bir.prikologla görüş Felix. Ne önersem laf söylüyorsun sonra da kendini üzüyorsun. Bu dönemi böyle atlatamazsın, nerede bizim günışığımız?"
"Evde çok sıkılıyorum."
"Bize gelmeyi de istememeişsin. Git tiktok çek o zaman." Seungöin uzandığı ywrden kalkıp vücudunu esnetmiş ve nefesini bırakmıştı. İçeriden gelen çığlıkla kaşlarını çattı.
"Seungmin!"
"Felix, bu önemli. Sonra konuşalım." Seungmin bilgisayarı öylece bırakıp koşarak odadan çıkmış, mutfaktan gelen seslerle bir anda mutfağa dalmıştı. O kadar hızlı girmişti ki halı kaymıştı. "Ne oldu?"
Seungmin gözlerini mutfakta gezdirdiği gibi mutfaktan çıkıp sigortaları kapatmıştı. Evin elektriği kesilirken Hyunjin'in sürahideki suyu ona boşaltmasıyla içeri girdi.
"Makine... Makine patladı." Seungmin başını Jwongin'e çevirip yanına gitmiş, yüzünün çeşitli yerlerini sıyıran parçalara dişlerini sıkarak bakıp onu yerden kaldırmıştı.
"Tamam, yok bir şry. İyi misin?" Jeongin kollarını büyüğüne sarıp derin bir nefes aldı. "İyiyim, ağabey."
Hyunjin yanlarına gelip ikisini mutfaktan çıkararak salona ilerletmişti, konu yanmasına rağmen çok umurunda değildi.
"Ne kadar yakındaydın?"
"Yüzüme patladı neredeyse." Jeongin yüzüne dudaklarını bastıran sevgilisiyle gözlerini kapatıp yutkunfu. "Çok korktum."
"İyisin değil mi?" Jeongin başıyla onayladığında Hyunjin arkadaşının bacağını patpatladı. "Işığımı getirir misin?"
"Doktor şeylerinin arasından mı?"
"Jeongin'in masasındaydı en son." Seungmin başıyla onaylayıp hıca odaya giderken Hyunjin sevgilisini hafifçe kuxağına çıkarıp belini okşadı.
"Ne olmuş olabilir?"
"Bilmiyorum. Gözlerini kontrol edeceğim, panik yapma sakın, tamam mı?" Jeongin onu onaylarken Hyunjin salona dönün arkadaşından ışığını alıp dikleşerek Jeongin'in yüzüne yaklaştı. Işığı açıp grncin gözüne tuttuğunda olması gerektiği gibi göz brbekleri küçülmüştü.
"Parmağımı takip eder misin?" Hyunjin ışığı kapatıp parmağını hareket ettirmeye başlarken hiçbir sorun olmadığını görüp gülümseyerek parmağını sevgilisinin alnına bastırdı. "Geçmiş olsun, yok bir şeyin." Jeongin tuttuğu nefesini bırakıp Hyunjin'e sarıldığınsa Seungmin de derin bir nefes aldı.
"Ağabeyime akşam söyleriz, telaşlanmasın."
"Görüşünde bulanıklık veya gariplik olursa söyle, ben bir şey görmedim ama sonradan etkileyebilir varsa bir problrm." Jeongin başıyla onaylayıp ona sokulurken Seungmin çalan telefonunu açtı.
"Efendim Frlix?"
"İyi misiniz?"
"İyiyiz, ekmek kızartma makinesi patlamış." Seungmin koltuğa otururken Felix küfür savurmuşru. "Ne kadar yakındaydınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçak damatlar ²
Fanfiction"Güzelim..." "Hm?" Seungmin başını çevirip kollarını kaldırarak sevgilisine bakarken Chan gülümseyerek dudağını öpmüş ve aşağıda kalan sevgilisinin başına çenesini yerleştirmişti. "Yok bir şey, sadece söylemek istedim." "Üç sene oldu sen hala aynı...