ateş

3.3K 362 41
                                    

"Ya! Nasıl yine kaybederiz?" Jisung elindeki kartları yere attığında Felix ayapa kalkıp mutluluk dansı yapmaya başladı.

"Sana oynamayı bilmediğimi söylemiştim." Minho sevgilisinin yere attığı kartlarla beraber diğerlerini karmaya başlarken Vhangbin gülerek onlara baktı.

"Biri bugün tersinden uyanmış."

"Küçük Jisungın içinde biriken öfke tekrar açığa çıkıyor." Grlix arkadaşıyla alay ederken Jisung otuzduğu yerden kalktığı gibi arkadaşının üzerine atlayınca Changbin yere sert düşmemeleri için hızla koltuktaki yastıklardan birini önlerine atmıştı.

"Hayvan! Pestilim çıkıyordu."

"Changbin varken sonsuza dek yaşarsın sen anasını satayım." Minho sıtını koltuğa yaslarken Jisung hala arkadşaının üzerindeydi.

"Öpüşelim mi?" Felix bunu bekliyormuş gibi dudak büzdüğünde Minho avucunu Felix'in yüzüne bastırdı.

"Ya şaka ayağına bizi aldatıyor musunuz diye şüpheye düşüyorum bazen." Jisung gülerek Felix'in üzerinden kalkıp sevgilisinin elini de Felix'in yüzünden aldıktan sonra yanına oturup göğsüne yaslanarak parmaklarını kenetledi. "Aldatır mıyım seni ben, hayatımın aşkını bulmuşum keriz miyim?"

"Pardon benim Minho'dan eksiğim değil fazlam var. O kafemde çalııyor, benim kafem."

"Bas git kardeşim sen benim tipim değilsin. Ben baskın erkek severim." Jisung boştaki elini minhonun yanağına yaslamış, kendine yakın taraftaki yanağına da minik öpücükler mırakmaya başlmaıştı. Minho gülerek başını düğer tarafa eğerek öpücüklerinden kaçtı.

"Ne biçim öpüyorsun, balık gibi."

Felix kahkaha atmaya başlarken Jisung göz devirirp geri çekildi. "Ne yapsam bepenmiyorsun ya. Git işine uyuz herif."

"Sincabım, ne yapmaya çalıştığını bir anlasam beğeneceğim de ne yaptığını çözemiyorum ki." Jisung 'he he' yaparak sevgilisinden uzaklaşırken merdivenlerden gürültüyle inen gence döndü hepsi.

"Hyunjin... Ateşler içinde!" Jeongin nefes nefese konuşurken derin bir nefes alıp yutkunarak konuştu. "Ağabeyim nerede?"

"Seungmin'le alışverişe gittiler. Bekle geliyorum şimdi, çıkar üstünde ne varsa." Felix yerden kalkarken Jeongin onaylamış ve yukarı çıkmaya başlamıştı.

Felix mutfsğa gidip buz küplerini bir kaseye boşaltarak üzerine su doldurmuş ve birkaç bez bularak yukarı çıkmıştı. Odaya girdiğinde Jeongin'in yatağın köşesine dindiğini, Hyunjin'in üzerini de Minho'nun çıkardığını görğnce gülümsemişti.

"Korkma, hasta sadece."

"İyileşmek yerine kötüleşiyor." Jeongin dolu gözlerle konuşurken Felix iç çekti. Küçüklüğünden beri ağabeyi her hastalandığında işler kötüye gittiği için ondaki travma gibi bir şeydi.

"Jisung! Jeongin'le biraz yürüyünsene! Changbin'i de alın!"

"Gel lan minik ekmek." Jisung merdivenleri çıkarken bağırırken Jeongin başını iki yana sallasa da Felix onu dışarı çıkarıp kapıyı kapatmıştı.

"Sakinleşmeden dönmüyorsun eve Jeongin. Maskenizi takıp insanlardan uzak durun. Ormana yürüyün hatta."

"O iş bende." Jisung güven verici bir tonda konulurken Felix derin nefes alıp derin kasenin içine elindeki bez parçalarını attı.

Hyunjin üşüdüğü için titriyordu.

"Kasıklarına da koyacak mısın?" Felix başıyla onayladığında Minho arkadaşının eşofmanını da çıkarmıştı. Gelix yatağa dizlerinin üzerine oturup bezleri sıkarak Hyunjin'in alnına, kolunun altına, kasıklarına, boynuna, bileklerine yerleştirmişti. Bezler ısındıkçe tekrar suya kohup,suyunu sıkıp yerleştiriyordu.

kaçak damatlar ²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin