kaçak damatlar ²

günaydın!

"Daha çok var mı?" Felix arka koltuktan sızlanarak konuşurken Minho göz devirdi.

"Var Felix, yat uyu."

Jşsung sevgilisinin tükenen sabrına gülerken arkadaşının koluna sıkıca sarılıp başını omzına yaslayarak yanağını omzuna sürttü. "Uyuduğumuzda taşıyacak mısınız?"

"Uyandıracağız." Minho hafifçe arkasına dönüp Jisung'a göz kırptığında Jisung dil çıkardı.

"Yürü git. Uyanmayacağız. Changbin bebeğim taşır bizi."

"Seni taşırsam hiç çıkarım olmuyor, Felix'i taşırım ben kardeşim. Başka kapıya." Changbin odaklandığı yoldan gözlerini ayırmazken Felix ona öpücük attı.

"Herkes bir Seo Changbin değil işte. Görüyor musun yüzyılın en centilmen sevgilisini ben kapmışım."

"Ben olmasam sevgili olamazdınız grlmiş bana atar gider yapıyorsunuz. Kaç sene oldu harbiden?" Jisung başını kaldırıp kaşlarını çatarak saymaya çalışırken Changbin şak diye cevaplamıştı.

"Dokuz oldu. 17 yaşımdaydım." Changbin Chan'a selektör yapıp yolda çne geçerken Felix arkadaşına döndü.

"Çok aşığım ben be."

"Hm, kaptırıyordun dokuz sene önce lokum gibi çocuğu." Felix arkadaşının koluna vurup yğzünü buruşturdu. "O senin ibneliğindi."

"Kendimi demiyorum ki. Neydi şu şıllığın adı, sarışın bir kız vardı ya. Bizim grubun solisti... aman neyse, bir gün yarışmaya gittiğimizde kuliste Changbin'in kucağına oturmuştu yer yok diye geveleyip."

"Bunu neden o zaman söylemedin? Ağzını yüzünü yırtardım o şıllığın. Hiç de güzel değildi, yapay popolu." Felix yüzünü buruştururken Minho ve Changbin sessizce gülmüştü.

"Bence de oğlum, o ne öyle? Sağı solu silikon sıcakta eriyecek gibiydi."

"Kaşar." Felix hırsla konuşurken dönüp bir anda sordu. "Changbin ne yaptı?"

"Kalkmasını söyledi ama pek dinletemedi.krndini. Sonra da sahneye çıktık zaten ama çıkana kadar ellemediği yer kalmadı herhalde."

"Abart Jisung." Changbin göz devirirken Felix kollarını çaprazlayıp surat astı. "Şey konseri mi bu ya? Genç Bi' Şenlik?" Jisung başıyla onsyladığında Frlix arkadaşına tamsmen dönüp kapıya yadlandı.

"Ben o şıllığı sahne sonrası görmüştüm. Tuvaletten çıkmıştı ama ruju muju dağılmıştı böyle, sanki sebişmiş gibiydi."

"Kimle?" Felix dudak büzdü. "O zamanlar okulda yeniydim, bilmiyorum. Ama o sene okula hamile geldiğini ve arkadaşlarıyla bebeği nasıl düşüreceğini konuştuğunu hatırlıyorum. İğrençti."

"Yuh anasını satayım, teşkilatlı dedikodu grubu muydunuz siz?" Mimho şaşkınlıkla konuşurken Changbin iç çekip arkadaşına bakarken arabayı garaja soktu.

"Sorma, Felix okul gazetesinde görevliydi. Kuş uçsa haberi oluyordu gidip Jisung'a ötüyordu." Minho hayretle krmerini çözerkrn Felix ensesine kadar uzayan saçlarını savurup arabadan indi. Hepsi gülerken Chan'ın arabasındakiler de inmişti.

"Bu gece bir rvdr kalalım, rahat etmezseniz yarın ikinciyi açarız." Chan valiz ve poşetleri alarak diğerlerine yardım ederken Changbin'in arabasından inenler de bagajı boşaltmıştı.

Sekiz genç eve girerken Changbin elindekileri mutfağa bırakıp hızla merdivenin altındaki kapıyı açmış ve oradan bolca odun alıp şöminryi yakmıştı. Ev ısınmaya başlarken Felix yılladır gelmediği evi geziyordu.