kaçak damatlar ²

ağabey düşkünü

"Ugh, dğaılmış görünüyorsunuz." Jeongin imayla konuşurken Chan göz devirmiş, kucağında uyumaya devam eden sevgilisiyle içeri girmişti. "Odamın kapısını aç."

"Ne kızıyorsun ya..." Jeon hala büyükleriyle alay ederken Chan sevgilisini yatağına yatırmış, pantolon ve tilörtünü çıkarıp rahat edeceği bir şeyler giydirmişti.

Seungmin, şişenin yarısından sonrasının dibini görüp felaket sarhoş olmuş, sevgilisinin göğsüne yatıp saçmalaeken uyuyakalmıştı.

"Uğraşma çocuk, gecem oldukça güzeldi ve oyununa gelşp sinirlenmeyeceğim."

"Güzel olur tabii."

"Nereden geliyor bu cesaret?" Chan kardeşinin poposuna vurduğunda Jeongin gülerek kaçmış, kapının küçük aralpından konuşmuştu.

"Sabah şirrkete gitmeden boynundaki izleri kapatmayı unurma ağabey." jeongin kıkırdayarak kapıyı kapatıp, odasına girmiş, yatağınd aonu bekleyen sevgilisinin göğsüne sokulmuştu.

"Neyw gülüyorsun?"

"Ağabeyim ima yapıyorum diye kızdı, arabada sevişmişler herhalde." Jeongin keyifle konuşurken Hyunjin gülerek çığlak bacağına vurmuştu.

"Gelip dövse haklı şu an, soğan cücüğü. Uyu hadi." Jeongin omuz silkip gülmeye devam ederken Chan şak diye kapıyı açmış, Hyunjin'i görünce duraksamıştı.

"Pardon, küçük şeyle bir işim var halöedip gönderirim. Gel buraya velet."

"Çok uykum var, Hyunjin, konuşup durmasana uyuyamıyorum." Jeongin sıkıca sarvgilisine sarılırken Chan gülerek onalara baktı.

"İyi geceler."

"Size de." Hyunjin sevgilisinin saçlarını okşarken konuştuğunda Chan başıyla onaylamış ve kapıyı kapatmıştı. Hyunjin gülerken, neredeyse üzerine çıkan sevgilisinin ağırlığını kaybetmemek için onu sıkıca sardı.

"Ya, nefes alamıyorum."

"Bana ne, ben senin ağırlığını hissetmeyi seviyorum. Çok rahatlatıcı." Jeongin gülmeye başladığında Hyunjin sevgilisinin alnını öpüp gözlerini kapattı. "Uyu hadi velet."

"Alt tarafı dmrt yaş var." Jeongin kalkıp sevgilisinin yüüzne bakmaya çalıştığıbda Hyunjin onun kafasını bastırıp kalkmasını engellemişti.

"Evet, çok haklısın, diğer dört yaş olanlara ağabey diyorsun bayağı alt tarafı."

"Sana da mı ağabey diyeyim? İnsan ağabeyiyle sevişir mi?" Jeongin alayla konuşup, dilini ve dişlerini Hyunjin'in boynuna süettüğünde Hyunjin hç de nazik olmayan bir şekilde Jeongin'in saçlarını kavramış, daha sonra acıtabileceğini hatırkayarak yavaşça başını geri çekip ellerini saçlarından çekmişti. Düşünme yetisini anlık olarak kaybettirip duruyordu Jeongin iti.

"Gittikçe arsızlaşıyorsun."

"Çok iştah açıcısın." Hyunjin, duydukları kesinlikle hoşuna gidiyordu, kızgın bir ifade takınarak sevgilisinin poposuna vurdu.

"Yemin ederim ağabeyine şikayet eder ağzını paylattırırım."

"Arabada sevişmişler resmen be, bana nasıl kızabilir." Jeongin alayla konuşmaya devam eferken Hyunjin dönüp sevgilisinin yanağını ısırmıştı.

"Ağabeyin 28 yaşında, biliyorsun değil mi?"

"Ne var yani? Ben de 21 yaşındayım." Hyunjin derin bir nefes aldı, asıl noktayı kaçırıyordu bebek ekmeği.

"Kore'ye göre yeni reşit oldun ve şu an Kore'de, ağabeyinin evindeyiz."

"Of be." Jeonginspnunds pes edip, başını sevgilisinin boynuna yasladığında Hyunjin gülerek saçlarını okşadı.