öksürük

3.5K 375 124
                                    

Seungmin elimi yüzüne atıp esneyerek gerinirken Chan da onun gerilen vücudunu hissederek uyanmış, çıplak belindeki kolalrını sıkılaştırarak omzunu öpmüştü sevgilisinin. Gözleirni hala açmadan konuştuğunda Seungmin gülümsemişti. "Günaydın güzelim."

"Günaydın. Sesin çok acayip." Seungmin kolları arasında yan dçndüğünde Vhan istifini bozmadan mırıldandı. "Maç izlerken çok bağırdım."

"Dün daha önce görmediğim bir Chan'ı gördüm. Bu pandemi evliliğe hazırlık süreci resmen." Chan gülerek gözlerini açtığında Seungmin dudak büzdü. "Dişim ağrıyor."

"Yanağın şişmiş zaten. Yokla dilinle." Seungmin dilini ağzının içinde yuvarlamış, hiçbir şey anlamamıştı. Chan gülerek komodindeki telefonuna uzanıp ışığını açtı. "Aç ağzını."

"Alt dişim." Seungmin ağzını açtığında Vhan bir süre incelemiş sonra ışığı kapatıp sevgilisinin şişkin yanağını öpmüştü.

"Yirmilik dişin çıkıyor."

"Bu yaşta?"

"Hala yirmilerindesin, oldukça normal." Seungmin garip bir ifadeyle bakarken Chan yavaşça omzunu okşadı.

"Gece niye üstünü çıkardın?"

"Sıcak bastı, dişim ateşimi çıkardı herhalde. Başlayacağım ya, çok acıyor." Chan gülerek sevgilisinin sırtıne götürdü elini.

"Tamamrn çıkmadan bir şey yapamayağız.İstersen doktora gidelim?"

"Hayır, korona var. Doktora gidip ağzımı açayım da virüs kolayca bulaşsın mı? Hastaneye gitmeyi bırak adını duymak bile istrmiyorum." Chan başıyla onaylarken Seungmin yanaşıp dudağını öptü. "Öpüşsek unutur muyum ki?"

"Denemeden öğrenemeyiz." İkisi de gülerken Chan yaklaşıp sevgilini öpmeye başladığı an kapı pat diye açılmıştı.

"Ağabeylerim, Hyunjin nefes alamıyor." Seungmin kaşlarını çatarak geri çekilirken Chan doğrulmuştu. "Ne?"

"Öksürük krizine girdi."

"Korona olması imkansız anasını satayım, bir haftadır evden çıkmıyoruz." Chan yataktan kalkarken Seungmin gece bir yerlere fırlattığı tişörtünü bulamayınca Chan'ın tişörtünü giyerek yataktan çıkmış ve koşarak odaya girmişti. Hyunjin kuru kuru öksürüyordu.

Seungmin camı açarken Chan onu kaldırmış, dik oturtup arkasına yerleşerek elini sırtında gezdirmişti.

"Saçlarını kurutmadan uyumuş." Chan yüzüne değen nemli saçları kenara iterken Keongin elimd ebir bardak suyla oturmuştu.

"Ağabeyz korona değildir değil mi?" Ağlayacak bir ses tonuyla konuştuğunda Seungmin başını iki yana salladı.

"Saçmalama minik kuş, insan gördüğümüz mü var? Zaten her yere çok uzaktayız. Üşütmüştür, gece camınız açık mıydı?" Chan kardeşinin titreyen ellerinden suyu alıp içirdiğinde Hyunjin bir nebze olsun nefes alabilmişti. Kızarak yüzüyle ağzından nefes alıp verirken Chan sırtını sıvazladı.

"İyi misin?"

"Daha iyiyim. Ciğerlerimin sızladığını hissediyorum."

"Özür dilerim. Ben, gece sıcakladım ve camı açtım ama kapatmadan uyuyakalmışım. Sabah Hyunjin'in öksürmesine uyandım." Jeongin dufaklarını dişlerken Hyunjin ona dülümsemiş ama konuşamadan tekrar öksürmüştü.

"Doktor olabilirsin ama ölümden dönmeden kimsryi hastaneye göndermek istemiyorum. Jeongin, ağlamanın bir yararı yok ağabeyciğim, gel beraber bir şeyler hazırlayalım Hyunjin'e." Seungmin kalkıp küçüğünü de kaldırarak odadan çıktığında Chan Hyunjin'i yatağa tamamen yatırmadan sırtına yastıklarla destek yapmış, banyodan kurutma makinesini alıp fişe tarakrak yatağa dizini yadlamıştı.

kaçak damatlar ²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin