Chan sabah gözlerini açtığında, sebebi Seungmin'in göğsüne bıraktığı sabah oyunu isteyen küçük insandı, Hean eliyle Chan'ın yüzünü patpatlayarak heyecanlu hryecanlı hareket ediyordu.
Bacaklarını iki yana açarak oturduğu bedende zıplarkeb ellerini Chan'ın çıplak göğsüne şap şap vurunca Chan gülerek gözlerini açıp bebepin minik rllerini tutarak onu ğzerine yatırıp avuçlarını öptü.
"Günaydın." Hwan Chan'ın kıvırcıklaşan saçlarına elini attığında Seungmin hiodaya girmiş, yatağa çıkıp bebeğin ellerindeki saçları kurtarmıştı.
"Bebek dedik bağrımıza bastık, saçlarını niye yoluyorsun velet?" Hwan komik bir şeymiş gibi çığlıklarla kahkaha atarken Chan gülerek sevgilisine döndü.
"Ne zaman uyandın?"
"Yarım saat oluyor, Hwan'ın kıkırtıslarına uyandım. Gece uyandı mı bir daha?" Chan başını iki yana sallayarak doğrulduğunda odanın kapısı açılmıştı.
"Bebek, bebek, bebek!" Jeongin koşarak yatağa çıktığında Seumgmin gülerek kucağındaki bebeği ona verdi.
"Kapısız köyden mi geldin Jeongin?"
"Bebek varken oynaşmazsınız diye düşündüm. Bebek bebek bebek." Son cümlesini söylerken kapıdan çıkmıştı. Büyükleri arkasından gülerken Jeongin bebeği koklayarak odalarına girmiş, sonunda iyileşebilen sevgilisinin yanına oturarak kolunun altına girip ona yaslanmıştı.
"Kaçırmışsın çocuğu yine."
"Çok swvdim çünkü. Günaydın Hwan, günün harika değil mi? Yanağa bak ya!" Jeongin bir eliyle çocuğun yanaklarını sıkıştırıp dudağını büzdürdüğünde Hyunjin onu öpeceğini anlayıp Jrongin'in ağzını kapatmıştı.
"Ne?"
"Öpme dudağını. Hastalanır."
"Ama-"
"Hayır dedim. Öpüyorsan boynunu yanağını öp. Dudağını öpme." Jeongin dudak büzerken Hyunjin eğilip duağını öptü. "Çok istiyorsan beni öpersin ama çocuğu öpme."
Jeongin fil çıkarıp kucağına ıturttuğu çocuğu garip sesler çıkararak severken Hyunjin gülüp sevgilisini öpmüş, kahvaltı hazırlamaya yardım etmek için aşağı inmişti. Felix, hiç ses çıkarmadan kahvaltı hazırlıyordu.
"Bıcırık, ne bu surat?"
"Bıcırık ne ya?" Felix yüzünü buruştururken iç çekmiş ve karıştırdığı krebi tavaya dökmeye başlamıştı.
"İyi misin Felix?" Hyunjin kahvaltılıkları çıkarırken tekrar sorduğunda Felix başını iki yana sallamıştı.
"Changbin benimle konuşmuyor, gece yanımda yatmadı. Üzerini değiltirip salona gitti." Hyunjim dudaklarını birbirine bastırarak onsyladı.
"Düşündüğümden kötü olmuş."
"Nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. Muhtemelen ailesini önemsemediğimi düşünüyor, ben de öyle düşünürdüm, ama bu onun hasta olmasını istemediğim için delirdiğim bir noktaydı. Hyunjin, ne yapmalıyım?" Felix krebi tabağa alırken gözünden düşen yaşı silip iç çekerek yeni bir krep karışımı döktü.
"Bilemiyorum, Hwan'la hepimizden çok ilgilenirsen en azjndan kendini açıklamak için fırsatın olur." Felix başıyla onaylarken, zorlukla yutkunup krebi çevirdi.
"Patates kızartır mısın? Hiç halim yok, bir şey yapamadım."
"Üzülme bu kadar ya, barışırsınız." Hyunjin arkadaşının sırtını okşarken, bundan pek emin değildi ama teselli etmeyi tercih etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçak damatlar ²
Fanfiction"Güzelim..." "Hm?" Seungmin başını çevirip kollarını kaldırarak sevgilisine bakarken Chan gülümseyerek dudağını öpmüş ve aşağıda kalan sevgilisinin başına çenesini yerleştirmişti. "Yok bir şey, sadece söylemek istedim." "Üç sene oldu sen hala aynı...