Kolalarımız biter bitmez Nehir ve Melek teyzeyle vedalaşıp mahallemize doğru yola çıktık. Annemin sürprizi bizim aleyhimize olacaktı. Bu yüzden hızlı fakat temkinli adımlarla yürüyorduk.
Bela geliyorum demezdi ama annem sürpriz derse kesin bir şey olur bela dört nala koşarcasına bize doğru gelirdi.
" Bence yol yakınken geri dönelim. Valla içim hiç rahat degil."
Merve ile yine aynı duyguları paylaşıyorduk. Kara bulutlar üstümüzdeydi.
" En fazla ne olabilir ki ?"
" Leyla sultanın iki ay önce sana yine süpriz var deyip beni sürgüne gönderenlere destek olmasını unutmadım. Daha fazlası var mı bilmem ama her an her şey olabilir."
Annemin yapmış olduğu hainliği bende unutmamıştım. Merve'nin yokluğunda yeterince çirkefleşip intikamımızı bir nebze bile olsa almıştım. Ama yetmezdi. Daha fazlası gerekliydi.
" İkiz sağ köşeden tehlike yaklaşıyor. Hemen diğer sokağa gir. Ben onları oyalarım."
Gökhan abi ve Selda abla birbirlerine bakmaktan bizi fark edememişlerdi ama biz onları çoktan fark edip en acilinden plan kurmuş ve uygulamıştık. Merve yanımdan ayrılıp koşarcasına diğer sokağa girmiş, Gökhan abinin gözüne görünmeden ortadan kaybolmuştu.
Selda ablayla kesişen bakışlarımız sayesinde bir birine divane olan aşıkların radarına yakalandım. Sokağın ortasında dikilmem Gökhan abinin ilgisini çekmiş olmalı ki selam vermeden " Suç ortağın nerede ?" diye sordu.
Merve'nin bir an önce yurt dışına gitmesi gerekiyordu. Yoksa onun tüm heybetiyle sokağı titreten adamdan başka türlü kaçısı yoktu.
" Kızları rahat bırak aşkım. Onlar benim korumam altında," diyen Selda abla göz kırpıp samimi bir şekilde bana sarıldı.
Güzel yüzlü ve güzel kalpli nadir insanlardan olan kadına aynı samimiyetle karşılık verip bir kaç saniye sonrasında ayrıldım.
" İkisi de hep senden yüz buluyorlar ama bu defa diğer cadı elimden kurtulamaz. "
Gökhan abinin hakkından gelen tek bir kişi vardı. O da Selda ablaydı. Sağ eliyle önüne gelen siyah saç tutamını kulağının arkasına yerleştiren kadının sol koluna girdim.
Savaş çıkarsa tarafım belliydi.
" Kanepe de uyumayı mı özledin hayatım ?" Selda ablanın tehditvâri çıkan sesi sayesinde Gökhan abi kendine çeki düzen verip bana doğru baktı.
" Neyse bu defalık da bir şey demiyorum. Yine aynı hataya düşerse Selda bile onu elimden kurtaramaz."
Yine aynı şeyler olacaktı. Merve, Gökhan abiyi yeniden çıldırtacaktı. Bunu bildiğim halde başımı onu onaylarcasına salladım.
Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeye devam.
" Sokağın ortasında dikilmek olmaz. Gel kız bize gidelim," diyen Selda ablayı kibarca red ettim.
Annemi bekletmek olmazdı.
" Leyla ablayla diğer zilliyi de alıp yarın bize gel. Kızlar günü yapalım."
Selda ablayla yarın için ayak üstü plan yapıp vedalaştık. Gökhan abi de sonunda derin bir nefes almıştı. Bu adam karısından iki dakika bile ayrı kalamıyordu.
Bu kadarı da olmaz canım !
Kalan yolu tek başıma yürüyüp sonunda beni Perihan teyzelerin evinin önünde bekleyen ikizime ulaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLIMDASIN
Novela JuvenilMahalle Hikayesi. Süs havuzunun karşısında kalan mavi boyalı duvara baktım. Gözyaşlarımı yüzüme akıtmak yerine yüreğime akıttım. Öyle bir yangın başlamıştı ki yüreğimde , onu kimse söndüremezdi. Gözyaşlarım söndürmeye yeter miydi ? Yetmezdi. Sözle...
