Aklıma ve mantığıma sığmayan duyguları kalbime ne zaman sığdırmıştım ? Amansızca filizlenen sonra da büyüyen duygulara nasıl engel olamamıştım ?
Birbirine değmek üzere olan burunlarımız ve aralarında milimler kalan dudaklarımızı unutmak istedim. İçinde bulunduğum anı sonradan hatırlamak istemezcesine unutmak istedim.
Hatıralar bazen acı verirdi. Unutmak istememin sebebi buydu.
" Yemedim şarjını korkma," deyip bakışlarımı bana dikkatle bakan adamdan kaçırmaya çalıştım.
Belime sardığı kolunu çekmediği için geriye de gidemiyordum. Kıskacı altına tamamen girmiştim.
" Ha bir de yeseydin ! "
Cimri pislik !
" Eşyalarıma izinsiz dokunulmasından nefret ettiğimi bilmiyor musun ?" diye sordu sert ve boğuk çıkan sesiyle. Ilık nefesi yüzümü okşamasaydı olmazdı zaten !
" Ben dokunmadım ki ! Perihan teyze kendi elleriyle telefonumu şarja taktı." Bana gözleri kısık bir şekilde bakan adamın huyunu bildiğim için riske girmemek adına dokunmamıştım fakat düştüğüm durumdan anladığım kadarıyla pek de işe yaramamıştı.
Başımı geriye doğru verip yüzlerimiz arasındaki mesafeyi az da olsa artırdım. Böyle yapınca da koyulaşan kahve gözlerini daha iyi görür oldum. N'apsam suçmuş gibiydi !
" Bıraksan mı artık beni ?" Kısık çıkan sesimin sebebi Perihan teyzeye bu halde yakalanmak istemediğimdendi.
" Bırakmam," dedi ılık nefesini yüzüme doğru üflercesine.
Kaşlarımı çatıp " Annen bizi bu halde görse sence ne düşünür ? " diye sordum dişlerimin arasından tısalarcasına.
" Hımm," deyip dolgun ve biçimli dudaklarını birbirine bastırdı. Fazla öpülesi duruyordu.
" Üç gün içerisinde bizi evlendirir," deyip alayla sırıttı.
Onunla evlenmek mi ? Kalbim dururdu.
Başımı iki yana doğru hızla sallayıp edepsiz düşünceleri beynimden def ettim. "Senin yüzünden genç yaşımda kendimi yakamam."
Ellerimi göğsüne koyup geriye doğru itirmeye çalıştım. Hissetiğim sert göğüsleri derinlemesine incelemek isteyen tarafımı bastırıp " Taş gibi mübarek," diye mırıldandım.
Ellerimin altındaki bedenin sahibi kısık tutmaya çalıştığı sesiyle ufak bir kahkaha attı. Zalimin oğlu ne de güzel gülüyordu !
" İstersen tişörtümü çıkartayım. Daha iyi dokunursun."
" Ne münasebet," deyip hızlıca ellerimi kendime doğru çektim.
" Kızım aldın mı telefonunu ?" Perihan teyzenin yakından gelen sesi sayesinde öküz oğlu belimdeki elini hızla çekip prizdeki şarj aletini çıkarttığı gibi salonu terk etti.
Üç çocuğumla ortada kalmış gibi hissetmem normal miydi ?
Salondan çıkıp koridordaki kadının yanına yaklaştım." Aldım Peri'm."
Terliklerimi çıkartıp dolaba yerleştirdim." Yardımıma koştuğun için teşekkür ederim," diyen kadına sarılıp geri çekildim.
" Aa ne teşekkürü Peri'm ! Ben senin kızın değil miyim ? Her zaman yardımına koşarım," deyip şiirince tebessüm ettim.
" İki oğlum olacağına senin gibi bi kızım olsaydı..."
" Leyla sultan duymasın," deyip kıkırdadım. Spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip eğildiğim yerden doğruldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLIMDASIN
Fiksi RemajaMahalle Hikayesi. Süs havuzunun karşısında kalan mavi boyalı duvara baktım. Gözyaşlarımı yüzüme akıtmak yerine yüreğime akıttım. Öyle bir yangın başlamıştı ki yüreğimde , onu kimse söndüremezdi. Gözyaşlarım söndürmeye yeter miydi ? Yetmezdi. Sözle...