9.KURTARICIM

4.9K 184 16
                                    

Cümlelerin yakıcı özeliği vardı. Yanlış harfleri yanlış yerde kullanırsan ateş olur seni yakardı.

Kendi ateşimi yakmakla kalmamış bir de içine atlamıştım.

Cayır cayır yanıyordum.

Bana şaşkınca bakan ikiliye düzgün bir açıklama yapıp günü kurtarmam gerekiyordu. Ah akılsız Açelya ! Dertsiz başını niye dert açarsın ha niye ?!

Kendime sövmeyi sonraya bırakıp Gökhan abinin şaşkın suratına bakışlarımı sabitledim. Akgün'ün şaşkınlıkla aralanan dudaklarına bakmak yoktu. Bakarsam dikkatim dağılır sonra da toparlanamazdım.

" Benimki bana yaklaşamayacaksa, Akgün de bana yaklaşmayacak. Hayatıma burnunu sokamaz."

Dağılan ortalığı biraz bile olsa toplamış gibiydim. Bundan güç alıp Akgün'e doğru baktım. Saniyelikte olsa gözlerinde gördüğüm ifade bana yıllar öncesini hatırlattı.

Akgün bana yeniden hayal kırıklığıyla baktı.

Ortalığı toplamaya çalışırken yanlışlıkla annemin antika vazosunu kırmış gibiydim. Bir taraftan üzgün diğer taraftan ise endişeli.

Mutlu olamayacak mıydım ?

" Açelya !"

Bir anda ortaya çıkan kız koşup boynuma sarıldı.

" Ah be kızım dünyalar kadar özlemişim seni !" diyen kıza daha sıkı sarıldım. Dakikalar sonra zorda olsa süt kardeşim Merve'den ayrıldım.

Kaşlarımı çattım. " Hani bir hafta sonra geliyordun ? Yalan söylemeye utanmadın mı vicdansız ?"

Merve omzunun bir kaç santim aşağısına gelen kahverengi saçlarını elinin tersiyle savurup " Ay şekerim valla konu sen olunca hiç utanasım gelmiyor," dedi sevimli çıkan sesiyle.

" Görünmez falan mı olduk oğlum biz ? "

"Boşuna uğraşma kardeşim. Birbirlerini yine buldular. Gözleri kimseyi görmez artık."

Akgün ve Gökhan abiye bakışlarımızı çevirdik. Bana ufaklık diyen adamlar tiribe girmişti.

" Akgün abi niye öyle dedin ki ? Bak sizi de görebiliyorum," diyen Merve önce Akgün'e sonra da Gökhan abiye sarıldı.

Merve ile aynı yaştaydık. Ben Akgün'e abi demezdim fakat o küçüklüğümüzden bu yana sürekli ona abi derdi. Akgün'ü olmayan abisi yerine koymuştu.

Akgün'ü sevdiğim adam yerine koyduğumu iyi bilirdi. Beraber az mı ağladık onunla ? Sevinçlerimizi ortak yaşadıgımız gibi acılarımızı da ortak yaşardık.

Bizde ayrı gayrı yoktu.

" Senin cezan bitti mi ?"

" Tam tamına iki ay üç gün alnımın akıyla yatıp çıktım."

Havalara bak görende mapuslara düşmüş sonra da çıkmış sanacak !

Akgün, Merve'nin sözlerine gülümsedi. Gökhan abi ve ben farkımızı orataya koyarcasına sesli güldük.

" Abartma kızım alt tarafı Antalya'ya gittin," diyen Gökhan abi hakklıydı.

Merve, Antalya da ki teyzesinin yanına sürgün edilmişti. Buna neden olan kişi Nermin teyzeydi. Ona olan davranışlarımım sebebi Merve'yi benden ayırmasıydı.

" Antalya'ya Açelya'sız gittim. Durumun ciddiyetinin farkında mısın Gökhan abi ?"

Doğduğumuz günden beri ayrılmamıştık. Ta ki o kara güne kadar.

SAKLIMDASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin