14.CEHENNEMİN DİBİ

4.2K 165 10
                                    

Ön yargının insanları bir adım geriye ittiğini küçük yaşta öğrenmiştim. Daima ileri bakmamız gerektiğini bize öğreten ailemiz gözümüzde bir adım gerideydiler.

Merve'ye ön yargıyla yaklaşan herkes bir adım gerideydi.

Akgün bakışlarını Merve'den çekip bana doğru baktı. Duygularımı genelde saklar kimseye göstermezdim fakat ilk defa beni görsün istedim. Kim suçlu, kim suçsuz anlasın ve öyle konuşsun diye gözümü kırpmadan baktım içimi yakan koyu kahve harelere.

Gözlerime baktı, beni gördü.

Bir adım ileriye doğru atıp annemin yanına yaklaştı. Gözlerini yere indirip bir kaç saniye boyunca bekledi. Beklerken düşündü. Hatasının farkına vardı mı peki ?

" Neyin vicdan azabına çekeceğiz kız ?" diyen annem sayesinde bakışlarımı Akgün'den çekip anneme diktim.

Tek kaşını havaya kaldırmış sorgularcasına Merve'ye bakıyordu. Olayları çözme süresi genelde kısaydı fakat Merve'nin üstüne yıkılan suçu çözmeyi bir türlü becerememişti. Söylenene inanmış, kızının yanında olmak yerine karşısına geçmişti. Tıpkı diğerleri gibi.

Oysa sen diğerlerinden farklıydın anniş.

" Sabret Leyla sultan. Zamanı geldiğinde öğreneceksin."

Merve'nin planları vardı. Yıkıldığı kadar yıkmak, acıtıkları kadar acıtmak istiyordu. Zamanı gelince bunların hepsi gerçekleşecekti.

Sadece biraz daha zaman.

Perihan teyze mutfak kapısından hızlıca içeri girip "Ay vallahi ben daha fazla dayanamayacağım. Kız yapıştı oğlumun yakasına bırakmıyor," deyip eliyle, boynu ve yüzüne doğru hava vermeye başladı.

Tansiyonlar yükselmişti. Tabi bana bakan Akgün sayesinde ateşimde...

Merve dolaptan aldığı bardağa su doldurup Perihan teyzeye doğru uzattı.  "Kızın kim olduğunu öğrendin mi ahiretliğim ?"

Annem sayesinde konu değişmiş, Poyraz'ın yanındaki çakma sarışının varlığı yeni gündemimiz oluvermişti. Derin bir nefes alıp Merve'ye baktım. Gözleri Perihan teyzenin üstündeydi.

" Poyraz'ın çalışacağı hastanenin sahibi sayılırmış. Hem iş arkadaşı hem de yakın arkadaşlarmış."

" Ne kadar yakın ?"

Bu soruyu soran bendim. Yakınlık derecesini öğrenip ona göre hareket edecektim. Çok yakın ise Poyraz'ın hatrına onun yapmacık hareketlerine rağmen bir şans verecektim.

Hepimiz merakla Perihan teyzenin kuracağı cümleyi bekliyorduk. Tabi Akgün hariç. Beyefendi bekleme gereği duymadan mutfaktan çıkmış gözden kaybolmuştu. Olayın en heyecanlı yerinde gitmek tam da Akgün'den beklenilecek hareketti.

Yol geçen hanına dönen mutfak kapısından içeri giren Poyraz "Mutfak köşelerinde dedikodu yapmayı ne zaman bırakacaksınız hanımlar ? " deyip buz dolabının kapısını açtı.

Bir kaç dakika sonra gelseydi merakla beklediğimiz sorunun cevabını alacaktık ama nasip değilmiş. Belki de böyle olması iyiydi. Her şerde bir hayır vardır derlerdi. Poyraz'ın mutfağa gelişi hayırdı. Şer kısmı zaten içerdeydi.

" Dedikodu yapmak mı ? Yok oğlum bizim tarzımız değil," diyen anneme hayretle açılan gözlerimle baktım. Dedikodu annemin tarzı değildi ama farzı oluvermişti. Allah'ım sen affet.

Merve'nin alay barındıran gülüşü annemin radarına takıldı. Tam ağzını açıp Merve'yi azarlayacağı sırada Poyraz, açtığı dolap kapısını kapattı. "Dikkatinizi ve tüm ilginizi bana vermeniz gerekmiyor mu ? "

SAKLIMDASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin