SAKLIMDASIN

6. ALIŞVERİŞ

Yanlışlarım vardı fakat pişmanlıklarım nadir olurdu.

Akgün'e karşı hissetiklerim yanlış değildi. En güzel duygularım onun esareti altına girmişti ve pişman değildim.

Ona aşıktım.

Bizden olmayacağını, onu sevdiğim gibi beni sevmeyeceğini biliyordum. Yine de onu sevmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Yeni bir güne başlamama rağmen dünün etkisinde kalmıştım. Dün, geçmiş zamandı fakat hislerim geniş zamanın birer parçasıydı.

" Kızım aşağı insene ! Çocuk beklemekten ağaç oldu." Annem ve bitmek bilmeyen abartıları her zamanki gibi devam ediyordu.

30 yaşındaki adama çocuk demişti. Küçülsün de cebime girsin !

Boy aynasından son bir kez daha kendimi beğeniyle süzüp yatağın üstündeki siyah çantamı koluma geçirdim. Odadan çıkmadan önce pantolonunun kemer kısmına fular bağladım.

Merdivenden aşağıya inip salon kapısından içeri girdim. Esatla annem ayakta durmuş annemle muhabet ediyorlardı.

" Hay allah kök salmışsın," deyip Esat'ın boynuna sarıldım. Mizah seviyemiz aile boyu yerlerdeydi.

" Yazın ortasında yine bizi dondurdun," diyen annem soğuk esprime laf sokmayı ihmal etmedi.

Esat'tın boynundan ayrılıp anneme baktım. Kıstığı gözleriyle beni bir güzel baştan aşağı süzdü. Gözlerinde gördüğüm beğeniye alışıktım. Kendimi övmek gibi olmasın ama herkes bana ve tarzıma bayılırdı.

" Çok bakma aşık olursun anniş," deyip dişlerimi gösterircesine sırıttım. Esat Bey halinden memnun bir şekilde yanımda duruyordu.

" Beline bağladığını boynuna dolarım güzel kızım." Benim annemin otuz iki leşi vardı. Kanıtlamam imkansız olsa da biliyordum.

" Seni tehditlerinden dolayı savcılığa verirdim ama babama duat et kadın," deyip Esat'ın kolunu tuttum. " Hadi gidelim."

" Nereye gidiyorsunuz ?" Anemin merakla ve biraz da şüpheyle sorduğu soruya benim yerime Esat cevap verdi.

" Valla ben de bilmiyorum validem."

Sabahın köründe ben bu adamı gel alışverişe çıkalım diye aramıştım. Nereye gideceğimizi nasıl bilmezdi ?

Benim yakışıklım erken bunamaya mı yakalanmıştı ? Ben daha onu baş göz edememiştim bile !

" Cidden pes ya ! Nasıl bilmezsin ? Alışverişe gideceğiz," deyip trip atarcasına kollarımı göğsümde birleştirdim.

Hem trip atmış, hem de anneme nereye gideceğimizi söylemiştim. Tabi Esata da.

"Ben seninle alışverişe gitmek için mi buraya geldim ?"

Sabahın köründe aramıştım ve Esat uyku sersemiyken bir miktar ondan faydalanmış olabilirdim.

" Evet."

" Benim bundan niye haberim yok ?" Kaşları çatılmıştı. Annem neredeydi ? Perihan teyzenin ışınlanmasını o da mı bulmuştu ?

" Seni aradığımı hatırlıyorsun değil mi ?" diye sordum. Başıyla beni onayladı.

" Hah işte tam o zaman söyledim ! Haberin var fakat malum yaşında epey bi ilerledi. Unutkanlık başlamış olmalı."

Kaşları daha çok çatıldı.

" Bir an önce sindirip gel. Dışarda seni bekliyorum," deyip hızlıca önce salondan sonra da evden çıktım.

Annem yine Perihan teyzenin yanındaydı. Dedikoduları fazlasıyla koyu olmalıydı. Yolun karşı tarafında kalan beni fark etmediler.