Medya: Perdenin Ardındakiler- Bul bütün denizleri🌟
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••🌺
•••••*Ömrümüz tesadüflerin verdiği malzemelerle yapılır....
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Efsa'dan:
••••••••••••••Hayat gerçekten de çok garip değil mi?
Bazı kadınlar kendi evlatlarını bile sevmeyerek, onları terk ederken, bazı kadınlar yıllarca evlat hasreti ile yanıp tutuşuyor, hatta bazen kimsesiz çocukları evlatlık ediniyorlardı.Mesela benim annem, hoş ona anne demeye de dilim varmıyor ya...
O, yani annem, benim minicik kalbimi acımasızca parçalayan bir katildi. Yirmi iki yıllık hayatımın sadece yedi yılında olmuştu. O da olmasa da olurdu diyeceğim türdendi. Ben annem ola ola annesizliği iliklerime kadar hissetmiş yaralı bir kızdım. Çünkü benim annem evladını sevmeyerek, bırakıp giden kadınlardan olmuştu...Bir de diğer kadınlar var, gerçek anneler... mesela Reyhan Ana, Ferit'in annesi Safiye teyze...
Ama bu aralar aklımdan bir türlü çıkmayan yüce gönüllü bir kadın var... Anne yani, benim yıllarca hasret kaldığım anne... Ve bu kişi Ahu'nun annesiydi.Gözlerim dolarken, Ahu ile nişanda geçen sohbetimizi yeniden hatırlamıştım. Hoş aklımdan da çıkmıyordu ya...
Flashback:
•••••••••••••••"Konuştun mu canım annenle?" Ahu telefonla konuşmuş olacak ki, yeniden yanımıza gelmişti. Ben de onun geldiğini fark ederek yaslandığım göğüsten başımı kaldırmıştım.
"Evet, hepinize selamı var" diyerek gülümsediğinde bende gülümsemiştim.
"Aleyküm Selam" diye yanıtlayan ise Yaman olmuştu.
"Güzelim, beni arkadaşlar çağırıyor, sen giriyor musun içeri?" uzaktan onu çağıran arkadaşlarına eliyle işaret yaparak beklemelerini söylemişti. Ah yine Ferit'le yöresel şarkılar oynayacaklardı kesin...
"Ben biraz daha hava alsam iyi olacak. Ahu'da girmek istemiyorsa biraz kalalım mı burada?" dediğimde bakışlarım Ahu ve kocam arasında mekik dokuyordu.
"Tabii ki kalalım" diyerek gülümseyen Ahu ile bakışlarımın odağına tamamen kocamı almıştım.
"Tamam bir tanem, çok kalmayın ama hava serin" diyerek dudaklarını alnıma bastırmış, ardından üzerindeki ceketini çıkararak omuzlarıma bırakmıştı. Bir öpücük daha yanağıma bıraktıktan sonra, onu bekleyen arkadaşlarına taraf ilerlemeye başlamıştı.
Ahu ile ikimiz kaldığımızda uzunca bir süre sessizleşerek gecenin seslerini dinlemiştik.
"Anneni çok seviyorsun, aradığı zaman yüzünde güller açmıştı" tespit yapar gibi dediğimde buruk bir gülümseme konan dudaklarımla ona bakmaya başlamıştım.
"Evet, annem benim her şeyim. Anneler sevilmez mi hem? Sen de çok seviyorsundur," diyerek gülümsediğinde gözlerim dolmaya başlamıştı. Bilmiyordum ki ben. Gerçekten seviliyordu değil mi anneler?
"Bilmiyorum ki ben, annem yok benim" dediğimde aynı benim gibi Ahu'nun da gözleri dolmuştu.
"Anneler sevilmez mi sorusuna asla cevap vere bilmem belki ama; annesizlik nedir? Diye sorsan çok güzel anlatırım sana" göz pınarlarıma dolan yaşlar yanaklarım boyunca süzülmeye başladığında Ahu'nun da ağladığını fark etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Masal (Tamamlandı🍃)
General Fiction"Sana yardım edeceğim" sert ve erkeksi sesiyle konuşmuştu adam. Kelimeler ağzından hangi ara çıkmıştı hiç fark etmemişti. "Nasıl?" diye sordu kadın masmavi gözlerinden umut kırıntıları geçerken. Deli gibi merak ediyordu karşısında oturan daha bugün...