Medya: Yaman Eroğlu
•••••••••••••••••••••••••••••🌺
••••*İmkansız dedi gurur,
Riskli dedi tecrübe,
Manasız dedi mantık,
Yine de denemeye değer dedi kalp...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Yaman'dan:
•••••••••••••••••••Hayatım boyunca hiç bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. Hele bunların hepsini bir oyun için yapıyorduk. Gerçeğini düşünmek bile istemiyordum.
Şu an oturduğum salonda iki çift delici bakışın hapsi altındaydım. Hele Efsa'nın halasının bakışlarından korkmuyordum desem yalan olurdu.
Efsa elinde tepsi çay ve ikramlıkları getirirken heyecandan titrediğine emindim. Fakat o kadar ağır tepsiyi kaldırmasa mıydı acaba? diye düşünmeden de edemiyordum.
İlk önce halasının önüne bardağı bıraktıktan sonra bana taraf gelmiş, çayı almam için tepsiyi uzatmıştı. Masmavi gözlerinde olan korku ve heyecanı anlamamak mümkün değildi. Çayı aldığımda bakışlarımız kesişmiş, bir kez daha gözlerinin çok güzel olduğuna emin olmuştum. Mavinin çok güzel tonunda olan gözleri bana gökyüzünü anımsatıyordu.
Evet, itiraf etmeliyim ki, yardım etmek istediğim bu küçük kız çok güzeldi. Kendime küfür savurarak düşünmemem gereken düşünceleri kafamdan uzaklaştırdım ve salona odaklanmaya çalıştım.
Halasının yaptığı kaş göz hareketleriyle omuzlarını düşüren Efsa salonu terk etmişti. Aslında böylesi daha iyiydi. Sürekli dikkatim ona kayacaktı yoksa.
"Evet, Seni dinliyoruz Yaman oğlum" diyen kadınla artık bir şeylerden başlamam gerektiğini anlıyordum.
"Şimdi efendim, lafı hiç uzatmadan direk konuya girmek istiyorum müsaadenizle" diyerek duraksadığımda bakışlarımı hala ve babanın üzerinde gezdirdim onay bekler gibi. Hala başını olumlu anlamda sallayınca derince nefesler alarak söyleyeceklerimi tarttıktan sonra dudaklarımı araladım.
"Kızınızı çalıştığı kafede gördüm ben, yani orada tanıştık. Gördüğüm ilk andan çok beğendim. Böyle tanıştık işte. Fakat Efsa ciddi olmadığı takdirde bir ilişkiye başlamak istemediği için ben de sizinle konuşarak işi ciddiyete taşımak istiyorum" gözlerini kısarak bakan uyanık halamız dediklerimden tatmin olmuşa benzemiyordu.
"Ciddiyet derken kastın ney?" diye soran halayla bakışlarım istem dışı koltukta uzanan adama kaymıştı. O da aynı sorgular nitelikte bakışlar atıyordu.
"Evlenmek istiyorum kızınızla" dediğimde gözleri şaşkınlıktan açılmıştı ikisinin de. Acaba biraz fazla mı hızlı davrandım diye düşünmeden edemiyordum.
"Oğlum, gelmiş kızımızı istiyorsun. Fikrinin ciddi olması çok hoş, çok güzel de. Büyüklerin nerede senin de yalnız geldin buraya?" hah işte korktuğum soru. Aklıma dün gece annemle olan tartışmamız geldiğinde sertçe yutkunmuştum. Anneme biraz Efsa'yı anlatınca celallenmişti. Neymiş Karadeniz'li gelin istiyormuş.
Sanki kendisi evlenecekti, ben değil(!)"Efendim babamı sizlere ömür, kaybettim. Annemse Karadeniz'de yaşıyor. Aslında ben de Karadeniz'de, Trabzon'da yaşıyorum, fakat altı aydır iş için buradaydım." dediğimde iyice dumura uğramıştılar. Allah'ım ben nasıl toparlayacağım bu durumu? Hem de kıza söz verdim halledeceğim diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Masal (Tamamlandı🍃)
Ficción General"Sana yardım edeceğim" sert ve erkeksi sesiyle konuşmuştu adam. Kelimeler ağzından hangi ara çıkmıştı hiç fark etmemişti. "Nasıl?" diye sordu kadın masmavi gözlerinden umut kırıntıları geçerken. Deli gibi merak ediyordu karşısında oturan daha bugün...