🍃Bölüm~9🍃

11.8K 718 224
                                    


🌺
••••

*Acıların en acısı Mutlulukları hatırlamaktır...
(Alfred de Musset)
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Aleyna'dan:
•••••••••••••••••

Uzun yolculuğa çıktığında insan bir anda hayatını, yaşadıklarını sorgularken buluyordu kendini. Hele bu yolculuğu tek başına yapıyorsa, başını cama yaslar, gözlerini tek bir noktaya diker ve düşünür. Akıp giden ömrünü düşünür, hayatın onu savurduğu rüzgarları düşünür, yaşadıklarını, kaderini, düşünür... Düşünür işte, olanları, olmayanları, olmayacakları düşünür, olacakları aklında canlandırır kendince.

Tıpkı şu an benim yaptığım gibi, tıpkı başımı arkaya yaslamış, gözlerimi kapatarak yerden kilometrelerce yükseklerde, gökyüzünde süzülen uçakta oturarak düşünmem gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tıpkı şu an benim yaptığım gibi, tıpkı başımı arkaya yaslamış, gözlerimi kapatarak yerden kilometrelerce yükseklerde, gökyüzünde süzülen uçakta oturarak düşünmem gibi...

Yurda atılmıştım daha üç günlüğümde ben. İsmimi bile yurt müdüresi vermiş benim. On sekizimi doldurduğumda yurttan ayrılma zamanım geldiğinde öğrenmiştim yurda bırakılma nedenimi de. Meğerse benim annem hayat kadınıymış, babamsa belirsiz. Yurdun eski çalışanlarından olan hizmetli Semiha teyze anlatmıştı bırakıldığım günü bana.

Annem kucağında ben, ağlayarak yurdun bahçesinde oturuyormuş. Onu fark eden Semiha teyze yanına yaklaşınca anlatmış başından geçenleri annem.

Ailesini kaybedince annemin üvey amcası onu bir pavyona satınca kaymış hayatı, daha on dokuz yaşındayken. Orada ne zulümler çektiğini Semiha ablaya anlatmasa bile tahmin edebiliyordum. Çok yüz görmüş, çok kişinin altından geçmişti benim annem. İsteyerek ve ya zorla, bunların cevabını bilmiyorum, maalesef de asla bilemeyeceğim.

Yirmi yaşında hamile olduğunu öğrenen annemi pavyondan atıyorlar. Çünkü çok geç fark etmişti bebeği, ve aldırması mümkün gözükmüyordu. Keşke diyorum bazen , keşke daha erken fark ederek aldırsaydı da, hiç doğmasaydım. Hiç gelmeseydim dünyaya, hiç açmasaydım gözlerimi.

Sonra bir sığınağa sığınan annem beni doğruyor, fakat pavyon hayatının etkisiyle yakalandığı ağır hastalık üzerine, hamilelikte eklenince zor bir duruma düşen annem, ne benden vazgeçiyor, ne de tedavi olacak para buluyor. Belki de bulmak istemiyor. Çalışmıyor bile. İstemiyor yaşamak, sıkılmıştır onu savuran hayattan, dert üstüne dert veren yaşamdan. Orasını da bilmiyorum ve maalesef asla bilemeyeceğim.

Doğumumu bile evde tek başına yapıyor. Semiha abla söylüyor ki, seni bıraktığında o kadar bitikti ki, sanki mezardan kalkmışta gelmiş.
Ama ela gözlerimi de annemden aldığımı söyler hep.

Annem beni bıraktığından iki gün sonra ölüyor. Bunu da Semiha abla onu merak ettiği için yaşadığı sığınağa gittiği zaman öğrenmiş.

Saklı Masal (Tamamlandı🍃)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin