*2 Hafta Sonra*
"Planı anladınız değil mi?"
"Anladık dedik ya, daha kaç kere soracaksın?"
"Son kez soruyorum, anladınız değil mi?" dedi İrem ikisini de kolundan tutup en öndeki masalardan birine yan yana oturturken.
Kamera olmadığı için tek rahat konuştukları yer o sınıftı. Bu iki hafta içinde kapıları tabii ki açılmıştı. İki hafta boyunca İBT'den hiç ses seda çıkmamıştı. Taa ki dün geceye kadar.
Üçünün saatlerine gelen mesajlarda yazdığına göre ertesi gün onları başka bir yere götüreceklerdi.
Dün geceden sabaha kadar sınıfta oturmuş, kaçmak için plan yapmışlardı. Bu son şanslarıydı. Ya kaçacaklardı, ya tekrar hapis edileceklerdi, ya da öleceklerdi.
Onlar kaçmayı seçmişlerdi.
İrem ceplerine soktuğu beş iğneyi çıkarıp kontrol etti ve tekrar ceplerine koydu.
"Buradan çıkınca uslu durup arabaya bineceğiz" dedi Berk ve devamını Mert getirdi.
"Sonra ben muhteşem oyunculuk yeteneklerimi kullanıp çişimin geldiğini söyleyeceğim."
"Sonra bunu yemeyecekler. Burada devreye ben gireceğim." dedi Berk.
"Hiçbiri işlemezse de enselerine iğneleri batırıp kaçacağız." dedi İrem sonunda.
Aradan geçen beş dakikanın ardından kırmızı takım elbiseli adamlar kapıda belirmiş, üçünü de kaçmamaları için kollarından tutmuşlardı.
Dışarıya ilk adımlarını attıklarında rüzgarı ne kadar özlediklerini fark edip derin bir nefes aldılar. Hava buz gibiydi. Neyse ki üzerlerinde İBT'nin verdiği montlar vardı.
"Nereye gidiyoruz?" dedi Mert arabaya doğru yürürlerken. O sırada İrem adamları sayıyordu.
Sadece üç adam vardı.
Beklediklerinden daha azdı.
"Sürpriz" dedi Mert'in kolunu tutan adam sorusuna karşılık. O sırada arabaya binmişlerdi.
Berk ve Mert kenarlara oturmuş, İrem'i aralarına almışlardı. İrem ellerini ceplerine sokup her ihtimale karşı iğnelerin ikisini parmaklarıyla sardı.
Berk ve Mert'te de iğneler vardı. Dün iki saat iğneleri nasıl batıracaklarına çalışmışlardı.
Yolda geçen yirmi dakikanın ardından Mert adamlara fark ettirmeden İrem'e baktı ve kızın başını aşağı yukarı sallamasıyla tekrar öndeki adamlara döndü.
"Çişim geldi." dedi öne doğru eğilerek.
"Hadi oradan" dedi adam ise. "Yeme bizi"
"Yemediler" dedi Mert geri çekilerek. O sırada Berk'in attığı tiz çığlıkla bütün dikkatler Berk'e kesildi.
"Ne oldu!" dedi İrem.
"Önünüze bakın!" diye bağırdı. "Kamyon! Kaza! Kırmızı ışık! Yeşil ışık!"
Sürücü koltuğundaki adam panikle hareketlenirken Mert devam etti.
"Çocuğu ezeceksin!"
Arabanın aniden fren yapmasıyla hepsi öne doğru eğilirken İrem devam etti.
"Çocuğu ezdiniz! Katilsiniz!"
"Çocuk iyi mi abi?" dedi sürücü koltuğundaki adam gözlerini kapatarak.
"Çocuk falan yok oğlum gerizekalı mısın?" dedi yanındaki adam ise.
"Bir" diye fısıldadı İrem. "Üç" dedi Berk ise.
Üçü aynı anda ellerindeki iğneleri öndeki üç adamın ensesine bastırırken adamlar bir dakikaya kalmamış bulundukları yere yığılmışlardı.
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İBT (0.2)
Teen FictionKariyerinizdeki hızlı yükseliş gözlerimizden kaçmadı. Bu mektubu sizi hem tebrik etmek hem de kurulu oyunumuza davet etmek için yazıyoruz. Yanlış anlamayın bu bir teklif değildir, bu oyun için size bir seçim hakkı verilmemiştir. Detaylar yarın ansız...