"Hadi çıkalım" dedi Mert arabanın sağ kapısını açarken. Ardından Berk de sol kapısını açmış ve inmişlerdi. Mert eğilip hala arabada oturan İrem'e baktı.
"İnsene" dedi kıza elini uzatırken.
İrem Mert'in uzattığı eli tutmuş ve hızla arabadan inmişti.
Yüzüne çarpan buz gibi soğukla saçları uçuşmaya başlarken etraftaki ormanlık alana baktı. Ormanlık bir yolun tam ortasında kalmışlardı.
"Şu taraftan" dedi Mert işaret parmağıyla önlerindeki yolu işaret ederken.
"Nereden biliyorsun?" dedi Berk ise.
"Burada setim vardı, yolları biliyorum." dedi Mert. "Bilmesem de başka seçeneğimiz mi var?"
"Hadi gidelim." dedi İrem. Koşarak ormanın içindeki yola daldılar ve hızlarını koruyarak devam ettiler.
On dakika süren koşuşlarının ardından kocaman ormanın ortasında yürüyerek devam etmeye başlamışlardı. Kış olduğundan etrafta kuş sesi bile yoktu. Sabah olmasına rağmen orman çok ıssız ve korkutucu görünüyordu.
"Doğru gittiğimize emin misin?" dedi İrem yorgunluktan durarak.
"Hayır." dedi Mert de durup. "Galiba yanlış yoldayız."
"Hay ben senin oyunculuğuna da hafızana da..."
"Ben çok yoruldum." dedi İrem nefes nefese.
"Şuraya oturalım biraz" dedi Berk ve bir ağacın önüne oturarak gövdesine yaslandı.
"Biz bile nerede olduğumuzu bilmiyoruz, adamlar nasıl bulsun." dedi ardından. İrem ve Mert de dediğini onaylayıp Berk'in yanına oturmuşlardı.
"Benim uykum geldi." dedi İrem. "Dün gece de hiç uyuyamadık."
"Sen uyu, biz uyanık kalırız." dedi Berk ardından.
"Benim de uykum geldi." dedi Mert ise.
"Sen de zıbar, bir şeye de yaramıyorsun zaten."
"Memnuniyetle" dedi Mert gülerek.
İrem Berk'in kendine çekmiş olduğu bacaklarını düzleştirerek başını adamın dizine yasladı.
"Üşüteceksin gerizekalı" dedi Berk ellerini kızın saçlarında gezdirmeye başlayarak. O sırada Mert de İrem'in dizlerine koyuyordu başını.
"Bana da gerizekalı desene" dedi ardından Berk'e bakarak.
"Kızın bacaklarını kıracaksın gerizekalı"
"Sensin gerizekalı" dedi Mert ve gözlerini yumdu. İrem ise çoktan ikinci uykusuna geçmişti.
Saatler saatleri kovalarken güneş de batıya doğru yaklaşmaya başlamıştı. İrem her ne kadar rahat ve sıcak olmayan uykusundan uyanmak istemese de gözleri yüzüne vuran ani bir yaprakla açılmıştı.
İrem başını Berk'in dizinden kaldırdığında Mert'in hala uyuyor olduğunu fakat başının yerde olduğunu fark etti. Berk ise kapatmamaya yemin etmiş gibi gözlerini hala açık tutuyordu.
"Sen biraz uyu, ben bir şey olursa uyandırırım." dedi Berk'e bakarak.
"Olmaz" dedi Berk ise.
"Hadi işte, küfür ettirme bana"
"Tamam ya kızma" dedi Berk ve istifini bozmadan gözlerini yumdu.
Aradan yaklaşık on dakika geçtikten sonra İrem ikisinin de uyuduğundan emin olduğunda ellerini ceplerine soktu ve iki tane iğne çıkardı.
İğneleri enselerine batırmadan önce "Özür dilerim" diye fısıldamıştı.
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İBT (0.2)
Teen FictionKariyerinizdeki hızlı yükseliş gözlerimizden kaçmadı. Bu mektubu sizi hem tebrik etmek hem de kurulu oyunumuza davet etmek için yazıyoruz. Yanlış anlamayın bu bir teklif değildir, bu oyun için size bir seçim hakkı verilmemiştir. Detaylar yarın ansız...