4.6

145 19 6
                                    

Doktorun kendisini odasına kilitlemiş ağlıyor.

Elinde de yıllar önce büyük zorluklarla bıraktığı makası var.

Ulaş saatinde gördüğü iki mesajdan sonra tekrar aynadaki yaralı görüntüsüne baktı. Bu kadar kan akmasının sebebi dikişlerini patlatmış olmasıydı.

Meslek hayatı gitmiş, yerine yıllar önceki hali gelmişti.

Gözlerini aynadan çekip koridordan gelen gürültüleri dinledi önce bir süre. Ardından yavaş adımlarla odasından çıkıp İrem'in odasının önündeki kalabalığa yürüdü. Kapının önünde duran Bahar, Mert ve Berk bile gözüne haddinden fazla kalabalık gelmişti.

"Kendini kesmeyecek" dedi onların arasına girerken. Üçü de endişeli gözlerle Ulaş'ın alnından akan kana baktıktan sonra kapının önünden çekilip işe yarar umuduyla adama yer açtılar.

"Kendine zarar vermeyeceksin, gösteri yapmayı bırak." dedi kapının arkasından.

"Kendine zarar verecek kadar aptal değilsin, hiçbir zaman da olmadın."

"Alnın kanıyor" dedi Bahar, Ulaş kapıya yaslanıp kapıdan destek alırken.

"Ama ben öyleyim." dedi Ulaş. "Aptalın tekiyim ve kendime zarar vermekten başka bir şey yapmıyorum. İrem, özür dilerim." dedi ardından ve kapıya yavaşça vurdu.

"Özür dilerim."

O sırada kapı yavaşça açıldı. Kapının açılmasıyla Ulaş geriye doğru iki adım atarken gözleri kapanmadan önce gördüğü son şey kızın omuzlarına kadar çıkan yamuk yumuk saçları olmuştu.

*****

İBT (0.2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin