Kariyerinizdeki hızlı yükseliş gözlerimizden kaçmadı. Bu mektubu sizi hem tebrik etmek hem de kurulu oyunumuza davet etmek için yazıyoruz. Yanlış anlamayın bu bir teklif değildir, bu oyun için size bir seçim hakkı verilmemiştir. Detaylar yarın ansız...
"Önemli değil." dedi Ulaş ise. Bahar şekerini alamayan çocuk gibi yerine sinerken İrem saatine gelen bildirimle saatine baktı.
Önceki istek pek ödül gerektiren bir istek olmadı. Sen en iyisi Ulaş'ın saatine gelen bildirime bak.
"Saatine gelen bildirime bakabilir miyim?" dedi İrem Ulaş'a bakarak.
"Hayır." dedi Ulaş ise.
"İBT istiyor." dedi İrem.
"Hayır." dedi Ulaş tekrar. "Banane İBT'den."
"Açım" dedi İrem. "Yemek yemek istiyorum."
"Banane aç olmandan."
"Buradaki herkes öküz" dedi Bahar ve ardından Berk'e baktı. "Sen hariç tabi Berkciğim."
İrem ise aldığı cevapla dizlerini kendine çekmiş başını dizlerinin üzerine koyarak uyur pozisyona geçmişti.
"Eee ödüllerimiz nerede? İki ay sonra mı gelecek" dedi Berk. O sırada kapının açılmasıyla kapıya baktı. Bu sefer üç adam girmişti içeri. Birinin elinde yemek tepsisi, diğerlerinde ise uyku tulumları vardı. Yemek tepsisi ve uyku tulumlarından biri Berk'in önüne bırakılırken diğer uyku tulumu Mert'e verilmişti.
"Bahar Hanım İBT size gıcık olmuş." dedi içeri giren adamlardan biri.
"Haspama bak" dedi Bahar. "Ben ona bayılıyorum sanki."
"Böyle devam etmemeniz sizin iyiliğinize olur." dedi adam ve diğer adamlarla birlikte odadan çıkıp kapıyı kilitledi.
Mert uyku tulumunu açıp içine girerken Bahar irem gibi dizlerini kendine çekmiş, Mert'e bakıyordu.
"Ohh sıcacık." dedi Mert uyku tulumuna iyice sarılarak.
"Torpilli işte." dedi Bahar ve delici bakışlarını ondan çekip Berk'e dikti. Adam yemeğine hâla dokunmamış, uyku tulumunu da açmamıştı. Bahar'ın ona baktığını fark edince yanına gelmesini işaret etti.
Bahar açlıktan yorgun düşmüş haliyle emekleyerek Berk'e doğru gidip yanına oturdu ve tepsideki yemeklerde göz gezdirdi.
"Ooo ızgara varmış." dedi dudaklarını bükerek. "Annem ızgaranın yanına kola almam için bakkala göndermişti, acaba çok merak etmiş midir?"
"Etmiştir tabi." dedi Berk. "Neyse ki beni merak edecek kimse yok." dedi ardından gülerek.
"Hayranların var" dedi Bahar. "Onlar seni merak etmezler mi?"
"Muhtemelen ederler." dedi Berk ve konuyu değiştirmek amacıyla İrem'e baktı.
"İnanır mısın ben çok zenginim" dedi Berk ve devam etti. "Aynı zamanda çok oburum, bir kere yedim mi tam yerim. Kaçırılmadan önce üç hamburger gömdüm. Bu yüzden gel hadi."
"İnanayım mı?" dedi İrem.
"Sen bilirsin, Bahar'ı bıraksam tek başına gömer hepsini." dedi Berk ve tepsiyi ortaya bırakıp geri çekildi.
"Aç olmadığına emin misin?" dedi Bahar ise.
"Bir lokma daha yersem kusacağım. Buraya kusmamı istemezsiniz."
"Peki o halde." dedi İrem ve Bahar'ın karşısına oturdu. İkisi yemekleri yerken Berk midesinden gelen sesleri şarkı mırıldanarak bastırmaya çalışıyordu.
"Biriniz benim uyku tulumumu alır, diğeri Mert'inkini." dedi şarkı mırıltılarının arasından.
"Hiç öyle bir niyetim yok." dedi Mert ise.
"Ben böyle iyiyim." dedi Bahar. "Bu öküze yalvaracağıma kuru yerde yatarım daha iyi."
"Ben de iyiyim, hiç gerek yok." dedi İrem ise. O sırada Berk saatinin ışığının yanmasıyla saatine baktı.
Seni yerinden etmiş gibi olmayayım ama uyku tulumunuİrem'e ver. İçinde öyle bir istek olmasa mesaj atmazdım valla. Senin ödülün sonuçta.
"İBT mesaj attı." dedi Berk. "Uyku tulumunu İrem'e ver diyor." O sırada İrem'e de mesaj gelmişti.
Berk'in uyku tulumunu al.
*****
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
