İnsanların zamanı geldiğinde ölmesi gerekir. Doğanın kanunu böyledir. Her canlının belirli bir süresi vardır. Ama bazıları bu zamana engel olarak bu süreci etkileyebilir. Öldürülen insanların daha fazla yaşamalarını isterim. Çünkü başkaları yüzünden yaşamları yarım kalıyor. Hayalleri. Bazılarının katili bile bilinmiyor. Bazen öldürüldüğünü bildiğim halde cinayet denilip üstü kapatılan ölümler bile görmüştüm. Ya da bilmeme ve bir çok kez görmeme rağmen hala aranan katiller bile vardı. Ama bu düzene karşı çıkamıyor engel olamıyordum. Öldürülen insanları kurtaramıyordum. Ya da katilleri yakalatamıyordum. Bu sefer düzene tamamen karşı çıkacaktım. Düzenin elime verdiği ipuçları ile onu bozacaktım. Hyunjin'in ölmesine izin vermeyecektim.
"Neden yere bakıyorsun?" Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Işıldayan gözleri çok güzeldi. "Alışkanlık." Biçimli kaşlarını çattı. "Tuhaf bir alışkanlıkmış." Güldüm sadece. Kütüphaneye doğru yürüyorduk. Onunla yakınlaşmam lazım. İlk şüpheli bakacağım kişiler arkadaşları olmalı. Fazla arkadaşı var mıdır acaba?
"Benim aksime çok sosyal birine benziyorsun. Fazla arkadaşın olmalı?" Sorduğum soru ile gülümsedi. "Bu doğru. İnsanlarla olup zaman geçirmek beni mutlu ediyor özellikle de sevdiğim insanlarla. Sanırım fazla arkadaşım var çünkü her birine yetişemiyorum." Bende gülümsedim. Ama hüzünlü bir gülümsemeydi bu. Fazla arkadaşı olması onların hepsini araştırmam demek olacaktı sanırım. Yol boyu istediğim bilgilerin hepsini alarak bu soruşturmayı tek başıma yürütecektim. Bana yardımcı olacak kimse yok çünkü.
"Peki nasıl bir arkadaş ortamını seversin. Deli dolu ve ya çılgın arkadaşlar. Ya da tehlikeli." Tekrar kaşlarını çattı ve tuhaf bir gülümseme oturdu dudaklarına. "Tuhaf soru ama cevap verecek olursam her türden arkadaş ortamım olduğunu söyleyebilirim." En başa tehlikeli olan grubu ekleyecektim. İlk önce onları tanımam gerekiyordu.
"Tehlikeli olanlarla ne yapıyorsunuz peki? Çocukların şekerlerini mi çalıyorsunuz?" Dalgayla söylediğim şey ile kahkaha attı?
"Aslında bana göre fazla tehlikeli arkadaşlarım var diyebilirim. Onlarla sadece bazen gece duvar boyamaya gittiğimizde takılırım. Onun dışında fazla konuşmam çünkü onların arasında fazla olmak istemem. İnan bana konuştukları konular beni korkutuyor." Çatık kaşlarımla onu dinledim.
"Ne gibi konular?"
"Mesela geceleri bir alanda takılırlar. Motor falan sürerler. Bir gün bölgelerine birinin izinsiz girdiği için dövüldüğünü duydum. Bu gibi işlere karışmak istemem doğrusu."
"Neden onlardan uzak durmuyorsun?"
"Hadi ama fazla içlerine girmediğim sürece onlarla duvar boyamak cidden çok eğlenceli. Hem neden böyle bir şey konuşuyoruz ki. Biraz da senin hakkında konuşalım. Cidden bir anda açık derse çıkman kendi isteğin miydi? Ben pek inanmadım gibi de." Yüzü yine merakla bana döndü. Fazla meraklı biriydi. Sanırım onun başına dert olacak olan şey buydu. Merak.
"Aslında arkadaşlarımla biraz sorun yaşadım ve bunalıma girdim. Bir süre evden derslere katılınca ise böylesinin daha rahat olduğunu anladım. Bende kaydımı açığa aldırdım. Şu an çok rahatım." Ona güzel bir sebep sunmadıkça bu soruyu hep soracağı için tek seferde kapatmak daha mantıklı oldu. Kafasını salladı. Kütüphaneye varınca sakin bir yer olduğu girdiğimiz sokaktan bile belli oluyordu. İçeri girdik ve büyük rafların arasında ilerlemeye başladık. O kitaplara tek tek bakarken bende hem kitaplara göz atıyor hem de ona bakıyordum. Dikkatlice raftaki eliyle tüm kitaplara dokunuyor ve parmağıyla yazının üzerine dokunuyordu. Yazıyı hissetmeye çalışır gibi. Kitapların dokusunu seviyor olmalı.
Geçtiğimiz birçok rafın ardından bir rafın önünde fazlaca durup gözünü gezdirmesi ile merak ettim. "Bir şey mi arıyorsun?" Çatık kaşları ile kitaplara bakmaya devam ederken kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Deaths ~Hyunlix~
FanfictionHayatım boyunca bir çok insanın ölümüne şahit olmuştum. Ve hiçbir şekilde ölmelerine mani olamamıştım. Ama onunkini durdurmak istiyordum. Ölmesini istemiyordum. -Hyunlix- "See The Series" 'ın 2. kitabı olan "See Memori...