See Deaths ~Hyunlix~

-35-

"Hyunwo mu?"

Şaşkınca bana bakan Hyunjin'e döndüm.

"Evet o. Kendi halinde ve iyi biri gibi duruyor ama asıl suçlu kendisi. Lee'nin tek başına çalıştığını düşünüyordum ama onun çalmasına yardım eden kişi o. Şu an işler değişti. Hepinizi öldürecek."

Hepsi bana şaşkınca bakarken tahtaya geri döndüm. Hepsi. Hepsi ölecekti. Derin bir nefes aldım.

Sabah Bangchan yine aynı kişilerle merkeze gitmişti. Ayrıca Jisung da onlarla birlikteydi. Biz evde tek kalınca odasında ders çalışan Jeongin'in yanına gittim. Derslere girmiyor ve notları arkadaşlarından alıyordu bizim için. Beni görür görmez dersi bırakarak bana döndü.

"Nasılsın?"

"İyi."

Yine dün gece uyumam için bir iğne yapmıştı bana.

"Bir sorun mu var?"

Yatağa oturarak ona baktım.

"Hayır. Sadece bir şey isteyecektim."

"Tabi."

Derin bir nefes aldım.

"Bana sakinleştiriciden daha etkili bir ilaç lazım. Bayıtmayacak ama kişiyi uyuşturacak bir şey. Hareket etmemesi için."

Bir süre sadece öylece yüzüme baktıktan sonra gülümseyerek yerinden kalktı. Dolabındaki çantasından bir ilaç kutusu çıkardı. Tekrar yanıma gelerek o da yatağa oturdu.

"Bu insanı bir dakika içerisinde yavaş yavaş tüm vücudunu uyuşturacak bir ilaç. İlk hangi bölgenin uyuşmasını istiyorsan batır ve enjekte et. Bayıltmaz. Ayrıca başına çok yakın bir bölgeye batırmadığın sürece konuşabilir."

"Peki o zaman ne kadar kullanılması lazım?"

Elindeki küçük ilaç şişesini elime bıraktı ve tekrar dolaba ilerleyerek çantadan bir şırınga çıkardı. Paketini yanıma gelerek açtı ve elimdeki şişeyi alarak iğnesini kapağına batırdı. Şişedeki ilacın bir kısmını şırıngaya aldı ve şişeyi geri çekti.

"Bu miktarda bir ilaç insanı bir saat kadar uyuşturabilir."

Bana uzattığı şırıngayı aldım. Ona bir gülümseme verdim ve teşekkür ederek odadan çıktım. Kaldığım odaya giderek çekmecelerden birine koydum. Sonra odadan çıkarak salona gittim. Panoya baktım. Yarın operasyon olucaktı. Benimde kendimce bir planım vardı. Bangchan ve ekibi sorunsuz bir şekilde operasyona odaklanıp çeteyi durdururken ben de onların ölmelerini engelliyecektim. Bu biraz riskli bir işti ama başarıcağıma inanıyordum. Onlar için başaracaktım. Başka bir seçeneğim yoktu.

"Ne yapıyorsun?"

Yanıma gelen Seungmin'e döndüm.

"Hiç."

"Felix."

"Hımm."

İkimizde panoya bakıyorduk şu an.

"Lütfen herkesi kurtarırken zarar görmeyeceğine dair söz ver bana."

Sessiz kaldım.

"Söz ver."

"Söz veriyorum."

"Yalancı."

Derin bir nefes aldı.

"Neden bu işi de onlara bırakmıyorsun?"

"Onlar zaten çete ile ilgileniyor zaten. Hyunwo'nun neler yapacağını bilen tek kişi benim. Onu durdurabilecek tek kişi de. Diğerlerini daha çok tehlikeye atamam."