Titreyen ellerimle kapıyı çalarken Seungmin hızla kapıyı açmıştı. Beni içeri alarak bir kenara oturtmuş ve bir bardak su uzatmıştı. Muhtemelen ben yoldayken Minho onu aramış ve durumu anlatmıştı.
Gözümden bir damla yaş daha düşerken elimdeki suyu içtim.
"Onu kurtaramadım."
"Herkesi kurtarmak zorunda değilsin Felix."
"Daha önce başardım ama bu defa nasıl başaramadım. Nasıl ölmesine izin verdim."
"Sen elinden geleni yaptın Felix. Sakin ol şimdi." Gözümdeki yaşlarla Seungmin'e döndüm.
Elimden gelen herşeyi yapmış mıydım?
Hayır. Hiçbir şey yapamadan ölmüştü. Nasıl olduğunu bile anlamadan bir anda tek darbe ile ölmüştü. Buna nasıl izin verdim.
Bir süre sonra kendimi toparlamış ve öylece koltukta otururken etrafa bakınmıştım. Changbin bağlı olduğu sandalyede sessizce olanları izliyordu. Seungmin ise mutfakta birşeyler hazırlıyordu.
"Gel Felix. Bir çorba iç. Yemek yemediğine eminim."
"Bende istiyorum."
Yerinden mızmızca kınıldanan Changbin ile Seungmin yanına gitti.
"Sen biraz bekle ben markete gidip gelene kadar. Geldiğimde sana ben yediririm. Ayrıca Felix'e biraz moral verip modunu düzeltirsen ellerini bile çözerim."
"O iş bende."
Seungmin yanıma gelerek ellerini omuzuna koydu.
"Mutlaka birşeyler ye Felix. Ben birazdan gelirim tamam mı?"
Kafamı sallayarak kapıdan çıkıp gidişini izledim.
"Felix"
"Efendim?"
"İstersen bana anlatıp rahatlayabilirsin. Yapacak bir şeyim yok nasıl olsa. Dinlerim."
Masaya benim için konulan bir kase çorbaya baktım. Oturdum ve bir kaşık ağzıma attım. Güzeldi. Seungmin bu konuda iyiydi.
"Bir çocuktu. Onbeş yaşlarında falan."
"Onu nerde gördün?"
"Hyunjin ile kafede buluşucaktık. Onu beklerken içeri girdi. O zaman gördüm."
"Peki nasıl öldüğünü gördün mü?"
"Evet. Yakınlardaki bir ara sokakta dövülerek ölecekti. Minho'yu aradım ama ulaşamadım. Jisung'a da. Bende kendim halletmeye çalıştım. Ama beceremedim. Ben birini oyalarken diğeri kafasına attığı tek darbe ile onu öldürdü. Onu kurtaramadım."
"Neden kendini suçluyorsun ki. Bu onun sonuydu sonuçta. Sen olmasan da o şekilde ölücekti. Bu yüzden kendini suçlamana gerek yok."
"Evet ama kurtarabilirdim"
"Sen olmasan ölücekti ama sen yine de çabaladın Felix. Belki başaramadın ama çabaladın."
"Evet."
"Şimdi önündeki çorbayı iç ve kendine gel. Seungmin geldiğinde rahat bir şekilde yemeğimi yemek istiyorum çünkü."
Kıkırdayarak söylediği şeyler üzerine bende gülümsedim. Çorbamı yavaş yavaş içerken çalan kapı ile yerimden kalktım. Seungmin gelmiş olmalıydı. Ama kapıyı açtığımda gelenin hiç de Seungmin olmadığını anladım.
"Burda ne işin var."
"Sevgilimin yanına uğramak için izin mi istemeliyim?"
Hyunjin kapıda çatık kaşları ile dikilirken şaşkınca ona bakıyordum. Bir adım atarak içeri girmeye çalışması ile hemen önüne geçerek onu durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Deaths ~Hyunlix~
FanfictionHayatım boyunca bir çok insanın ölümüne şahit olmuştum. Ve hiçbir şekilde ölmelerine mani olamamıştım. Ama onunkini durdurmak istiyordum. Ölmesini istemiyordum. -Hyunlix- "See The Series" 'ın 2. kitabı olan "See Memori...