-12-

1.4K 194 59
                                    

Sıkıntıyla başımı ovalarken Minho'nun bana dediklerini unutmuştum çoktan. Formalite icabı beni sorguya alması gerektiğini söylemişti ve bir iki cümle söylemişti ama ben söylediği her şeyi unutmuştum. Karşımdaki Minho konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Peki Felix. Bana ne olduğunu anlat." Yüzüne baktım. Sanırım bakışlarımdan anlamıştı ki eliyle kafasına vurdu. Mecbur söyleyeceğiz bir şeyler.

"Bir arkadaşımla beraber yolda giderken gördüm." Sıkıntı ile nefes verdim.

"Ne gördün tam olarak." Ah Minho dardayım zaten zorlama.

"Kaçarken gördüm. Birinden kaçıyor gibiydi korkmuş ve yaralı." Minho kafasını yukarı aşağı salladı. İyi gidiyordum.

"Sonra meraklanıp takip ettim. Adam yerde yatıyordu ve diğeri de ona tekme atıyordu. Bende ilk olarak seni aradım ama sen gelene kadar adamı daha fazla dövmesin diye ona sertçe vurdum. bir tahta ile. Ama yeterince sert vuramamışım ki bayılmayınca bana vurdu. Daha sonra da sen geldin." Minho elini omuzuma atarak "Bu kadar tamam. Hadi çıkalım." Sandalyeden kalkarak odadan çıktım. Minho'nun odasına girince gördüğüm beden ile sessizce yanına gittim ve oturdum.

"Bu sefer görmezden geliyorum ama bir daha böyle bir şey olduğunda bana haber ver. Bunu tamamen senin iyiliğin için söylüyorum." Kafamı salladım. Seungmin de haklıydı. Bir süre oluşan sessizliği telefon sesi kesmişti. Başımın ve karnımın ağrısından kendi telefon müziğim olduğunu bile hatırlamazken Minho'nun kolumu dürtüp "Telefonun çalıyor demesi üzerine hemen kendime geldim ve telefonu cebimden çıkardım. Hyunjin'di.

"Efendim Hyunjin?"

"Felix? İyi misin? Sabah yanımdan hızla ayrılınca telaşlandım." Beni düşünmesi yüzümde bir gülümsemeye neden olmuştu. Ve bu da yanımdaki Seungmin ve Minho'nun bakışlarını üzerime çekmişti.

"Merak etme iyiyim. Sadece unuttuğum ve acil yapmam gereken bir işim vardı."

"Anladım. Bu akşam arkadaşlarla keşfe çıkacağız gelecek misin?" Keşif? Aklıma gelenle yüzüm ciddi bir hal almış ve dik bir konuma geçmiştim.

"Evet tabiki de geleceğim. Nerede buluşacağız?" Gelen bir iki hışırtıdan sonra buğulu bir ses duyuldu. "Harabelerin orası" Kimin sesiydi bu? Tekrar Hyunjin'in sesi geldi kulağıma. "Seni akşam 8 de evinden alırız biz?"

"Tamam o zaman akşam sizi bekliyor olacağım?"

"Tamam. Görüşürüz." Telefon kapanır kapanmaz telefon konuşmam boyunca bana merakla bakan Seungmin sessiz kalmadı. "Ne oldu? Ne dedi?" Telaşlıydı. Arkadaşı için. Öleceğini bildiği arkadaşı.

"Daha önceden arkadaşları ile görüşebilmek için duvar boyamayı teklif etmiştim ya. Bu akşam olacağından bahsetti. Bugün bütün arkadaşlarını iyice aklıma kazıyacağım. Hatta gerekirse fotoğraflarını çekerim." Bana çatık kaşları ile bakan Minho'ya döndüm. Bir açıklama bekliyordu.

"Ortak bir arkadaşımız. Eğer bir sorun çıkarsa söz veriyorum seni arayacağım." Sadece kafasını salladı. Bana güvenmeyi seçti. Bu hoşuma gitmişti.

*********************************

Ellerimi ısınması için kapüşonlumun cebime koyarken etrafa bakındım. Saat tam sekizdi. Duyduğum motor sesi ile sokağın başına döndüm. Üç motor sokağa girip tam önümde durdu. Bir motorun arka kısmında oturan kişi motordan inerek kaskını çıkardı. Hyunjin'di. Dağınık sarı saçlarının birazını arkadan toplarken önden ve ensesinden birkaç tutamı serbest bırakmıştı. Kulağındaki küpeleri ve ellerindeki yüzükleri ile çok başka dururken giydiği siyah deri ceket ve siyah yırtık kotu ile tamamen başka bir tarza bürünmüştü. Ama bu ona çok yakışmıştı. Onun bu halinden sonra bir de kendime baktım. Siyah pantolon altına beyaz ayakkabı ve üzerine beyaz tişört üzerine mavi kapüşonlu ceket.

Önce onu süzüp sonra kendi üzerime bakındığımı görünce gülümsedi. "Merak etme ben bazen böyle takılmak istediğim için böyle giyiniyorum. Kendini kötü hissetme. İyi görünüyorsun." Aldığım iltifat ile gülümserken o da gülümsedi. Daha sonra arkasına bindiği arkadaşına döndü.

"Motoru bize verip Kang'ın arkasına biner misin?" Kafasında kask olan arkadaşı hiçbir şey demeden motordan inip bir başka motora binince Hyunjin de heyecanla boş motora bindi.

"Teşekkürler. Hadi Felix gel" tereddütle yanına ilerledim. Motorla gidecektik ama ben daha önce hiç motora binmemiştim. Tereddüdümü anlayan Hyunjin gülümseyerek kolundaki kendi kaskını özenle kafama taktı ve kemerini sıkıca taktı. "Endişelenme. Yavaş giderim." Gülümsemesi bana güven verirken kafamı salladım ve arkasına bindim. Motorun kolundaki kaskı da kendi kafasına taktı ve motoru çalıştırdı. Korku ile elimi nereye koyacağımı bilemezken ellerimde hissettiğim elleri ile şaşkınca donakaldım. Ellerimi kendi beline sardı. "Sıkı tutun Felix." O görmese bile kafamı salladım. Diğer arkadaşları sokaktan büyük bir gürültü ile çıkarken bizde yavaş yavaş ilerlemeye başladık. Ana yola çıkana kadar iyiydim ama daha sonra Hyunjin arkadaşlarına yetişmek için hızlandıkça beline daha sıkı sarılmış ve bütün bedenimi sırtına yaslamıştım. Korktuğumu hissediyordu ve yavaşlıyordu ama arkadaşlarına yetişmek için tekrar hızlanıyordu.

"Özür dilerim Felix. Onlara yetişmem gerek ben yolu bilmiyorum." Kafamı salladım ve ona daha çok yaslandım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Bu hem ona gereğinden fazla yakın olduğum için hem de korktuğum içindi. Yavaşladığımız zaman sıkı sıkı kapattığım gözlerimi açtım karanlık ve bir iki deponun bulunduğu bir yere gelmiştik. Motor durur durmaz hemen indim ve toparlanmak için bir süre ellerimi dizlerimin üzerine koyarak derin nefesler aldım. Hyunjin gülerek yanıma geldi ve kafamdaki kaskı yavaşça çıkararak ona bakmamı sağladı. Kalbim hala çok hızlı atıyor.

"İyi misin? İlk deneyimin nasıldı?" Zor da olsa ona gülümsedim. "Fena değildi." Elini belime atarak arkadaşlarına doğru yönlendirmesiyle cidden kalbim motordaki halinden daha hızlı atmaya başlamıştı. Kapalı bir alana girdiğimizde herkesin yüzünü net olarak görmeye başladım. Ama yüzlerine bakar bakmaz gözümde canlanan görüntüler ile şaşırdım. Her biri aynı sebeb ve şekillerle ölüyordu.

Tuzak.

Hyunjin elini omzuma attı. "Bu Felix. Kendisi bir tasarımcı. Başka şeyler denemek istediği için burada." Gözümü her birinin üzerinde gezdirerek kafamı salladım. Ama onda takılı kaldım. Hyunjin'i öldürecek olan kişi ile konuşan kişide.

See Deaths ~Hyunlix~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin