Yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımda birçok ses kulaklarımı dolduruyordu.
"Hayır bu tehlikeli."
"Başka şansımız yok Minho. Orada düzinelerce ton uyuşturucu üretiliyor. Ben bunu bile bile göz yumamam. Daha ne kadar beklememiz gerekiyor."
"Bak ilk önce Felix uyansın. Onunla tam olarak konuşalım. Herkesi öyle kafamıza göre içeri alamayacağımızı biliyorsun. Kanıt lazım."
"Beyler kesin kavgayı."
Koltukta dikleşerek arkama döndüm. Mutfaktaki masanın üzerine kollarını yaslamış kahve içen Minho ve onun karşısında dikilen Jisung kavga ediyorlardı. Seungmin ise Changbin'in yanında oturuyordu. Suç üstü ha?
"Ben aralarına sızarım."
Konuşmam ile hepsi bana dönmüştü.
"Hayır Felix buna izin veremem. Daha yeni kendine geldin ayrıca."
"Hayır zamanımız yok."
"Hayır dedim Felix. İyi değilsin. Günlerdir Hyunjin ile bile görüşmüyorsun. Az önce beni aradı. Endişeliydi."
"Eğer onu kurtarırsam iyi olacağım Seungmin. Ayrıca zamanımız az. Aralarına girerim. Kanıt toplarım ve onu kurtarırım."
"Bu çok tehlikeli Felix. Seungmin haklı. Bırak da bu işi ben ve Minho'ya bırak."
Gözlerinin içine baktım. Halledebilirler mi?
Jisung yanıma gelerek koltuğa oturdu. Ellerini saçlarıma attı ve biraz okşayarak elini yanağıma indirdi.
"Bak Felix. Bu zamana kadar birçok uyuşturucu çetesini çökerttim. Hepsinde de başarılı oldum. Tabi sen olmasaydın sonuncu öyle olmayacaktı. Bırak bu işi ben ve Minho halledelim. Sana söz veriyorum gerekirse senin katil diye araştırdığım kişilerin hepsini hapse atarım ama yine de sevgilini kurtarırım. Sana borcumu ancak bu şekilde ödeyebilirim. Tamam mı?"
Kafamı salladım. Ona güvenebilirdim sanırım.
"Peki o zaman hemen bu gece bir plan kuruyoruz. En kısa zamanda o adamların içine girmemiz lazım."
Minho elindeki kupayı bırakarak Changbin'in önüne geçti.
"Ayrıca sen. Bu işte bize yardımcı olacak kişi sensin. Kapıyı açacak anahtar sensin. Eğer tek bir yamuğunu görürsem seni öldürmekten asla çekinmem."
Changbin korkuyla kafasını salladı.
"Tamam ne isterseniz yapacağım. Beni çözer misiniz lütfen?"
"Hayır. Biz planı oluşturana kadar bağlı kalacaksın."
"Bir dakika ne? Neden?"
"Sana hâlâ güvenmiyorum. Seni kullanana kadar burdasın."
Minho üzeri kağıt ve çöp dolu olan sehpanın yanına geldi.
"Seungmin sen bir çöp getir ve buraları temizle. Jisung sen de yiyecek birşeyler hazırla. Ben de yeni bir plan yapmaya başlayacağım. Felix burayı kullanabilir miyim?"
Masamın yanındaki boş duvarı göstererek bana baktı. Yerimden kalkarak masama ilerledim. Çekmeceden birçok A4 kağıdı çıkardım. Kalemliğimde bulunan makası, birçok kalemi ve sehpanın üzerindeki bantları masanın üzerine bıraktım. Bilgisayarımı açtım ve çizim tapletimin şifresini kaldırdım. Ayrıca da duvara astığım küçük bir resmi çivisi ile birlikte çıkardım.
"İstediğin şekilde herşeyi kullanabilirsin."
Mutfakta dolapları karıştıran Jisung'un yanına gittim. Ona yardımcı oldum. Birlikte güzel birer yemek hazırladık ve hazırlanan yemeği boşalan sehpaların üzerine koyduk. Changbin'e ise Seungmin yedirecekti. Hâlâ güvenmiyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Deaths ~Hyunlix~
FanfictionHayatım boyunca bir çok insanın ölümüne şahit olmuştum. Ve hiçbir şekilde ölmelerine mani olamamıştım. Ama onunkini durdurmak istiyordum. Ölmesini istemiyordum. -Hyunlix- "See The Series" 'ın 2. kitabı olan "See Memori...