Seungmin'in önüme koyduğu tabağı zar zor bitirip yemek yedirmekle uğraşan Seungmin'e döndüm.
"Su ver su."
"Tamam şimdide şundan."
Sabırla Changbin'e yedirirken bir anda bırakarak Hyunjin'e döndü.
"Ben daha doymadım ama?"
"Beni de ye istersen Changbin daha napayım herşeyi yedin Hyunjin'e kalmadı."
Sinirli Seungmin'e karşı sadece sessiz kaldı. Onlara karşı gülümserken kapı çalmıştı. Gidip kapıyı açtım ve gelen Minho ve Jisung'u içeri aldım.
"Bir dahakine böyle bir anda kapıyı açma. Burası artık tehlikeli."
Kafamı sallayarak onayladım ve içeri geçtik. Seungmin de yemek işini halletmiş ve koltuklardan birine oturmuştu.
"Bangchan adında bir arkadaşım var. Kendisi aynı zamanda çalıştığımız merkezde en üst düzey müdürlerden biri. Aynı zamanda bir dedektif. İşinde çok iyi. Bize şu an sadece o yardımcı olabilir. Eğer kayıt belgelerini hazırlayabilirse direkt bir baskın ayarlayabiliriz."
Duyduklarım beni rahatlatırken Jisung da konuşmaya devam etmişti.
"Ama Felix biz bile kefil olsak böyle bir olaya inanması imkansız bu yüzden sana Minho gibi bir test yapıcak. Senin için bir sorun olur mu? Minho endişeli biraz."
"Aslında geçen sefer biraz darp edilmiştim, herşey üst üste gelmişti ve Minho'nun bana gösterdiği vakalarda üstüne eklenince biraz etkilenmiştim. Şu an iyiyim."
"Birkaç gün içerisinde iki defa bayıldın Felix. Eğer bu tekrarlanırsa bu defa hastaneye gidiyoruz ve sen iyileşmeden asla çıkmıyoruz."
Seungmin'in kararlı ses tonu ile onu onaylamaktan başka bir seçenek bırakmamıştı bana.
Minho'nun arkadaşı gelene kadar Jisung ve Minho depoya yapacakları baskını konuşmuşlardı. Kendi aralarında birşeyler konuşmuş ve ayarlamışlardı. Beni ise özellikle bu konunun dışında bırakmışlardı. Hyunjin yanımda ve güvende olduğu sürece bende uzak durmayı düşünüyordum. O görüntüleri gerçekten de görmek istemiyorum.
Çalan kapı ile temkinli bir şekilde Minho kalkarak açmıştı. Akşam olmuştu ve gelebilecek tek kişi arkadaşıydı ama yine de tehlikeli bir durumdaydık dediği gibi.
Kapıyı açtı ve gelen kişiye sarıldı.
"Merhaba dostum."
"Merhaba. Uzun zamandır bana işin düşmüyordu. Yüzünü de göremez olduk."
"Abartma Chan."
"Neyse. Zor buldum burayı. Ne kadar aralarda bir yerde."
"Evet öyle. İçeri girmeden önce seni uyarmalıyım ki sakin kal tamam mı?"
Bir süre kapıda konuşmuş ve yavaş yavaş içeri girmişlerdi.
İçeri giren kişi ilk önce mutfak tarafındaki bağlı Hyunjin ve Changbin'e baktı. Kaşları çatıldı. Daha sonra ilgisini çeken kağıt kalabalığına ve duvara baktı. Kaşları daha çok çatıldı. Gözleri ben ve Seungmin üzerinde de gezdikten sonra derin bir nefes alarak Minho'ya döndü.
"Evet geldim, sakinim ve bir açıklama bekliyorum."
Minho onu omuzlarından ittirerek bir koltuğa oturtmuştu. Kendiside oturarak eliyle beni gösterdi.
"Bu Felix. Onunla tanışmamız biraz karışık anlatırım sonra. Bu Seungmin. Felix'in arkadaşı. Arkada bağlı olanlardan sarışın olan Hyunjin, Felix'in sevgilisi. Diğeri Changbin, Hyunjin'in arkadaşı. Ve biz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Deaths ~Hyunlix~
FanfictionHayatım boyunca bir çok insanın ölümüne şahit olmuştum. Ve hiçbir şekilde ölmelerine mani olamamıştım. Ama onunkini durdurmak istiyordum. Ölmesini istemiyordum. -Hyunlix- "See The Series" 'ın 2. kitabı olan "See Memori...