Kucağıma yayılan uzun sarı saçları şefkatle okşarken düzenli nefes alıp vermesinden uyuduğunu anlamıştım. Dudaklarım kıvrıldı. Bir süre daha saçlarını okşadım ve kafasının altına yanımda olan küçük yastığı koyarak koltuktan kalktım. Mutfağa giderek dolabı açtım ve yiyecek birşeyler bakındım. Boş dolapla karşılaşınca derin bir nefes aldım ve markete gitmek için üzerimi değiştirdim. Hazır olduktan sonra salonda uyuyan Hyunjin'in saçlarının arasına ufak bir öpücük kondurarak evden çıktım.
Bütün olanlardan sonra kendimi onunla çok hızlı bir şekilde toplamıştım. Herşeyi atlatmış ve onunla mutlu günlerimi yaşıyordum. Benim evi düzenleyip oradan çıkmıştım. Şu an Hyunjin ile birlikte yaşıyordum. O olmazsa ayakta duramazdım. Omzumdan vurulduktan sonra benimle o ilgilenmişti. Birbirimizin değerlisi sadece ikimizdik.
Sokağın köşesinden döndükten sonra gördüğüm kafe ile gülümsedim ve oraya doğru ilerledim. Hızla içeri girerek bir masaya oturdum. Müşterilerle ilgilenen Seungmin işi bitince arkasını dönmesi ile beni görmüş ve yanıma gelmişti. Ayağı kalkarak ona sarıldım. Elindeki siparişi birine vererek yanıma oturdu.
"Naber nasıl gidiyor?"
"Çok iyi. Senden?"
"Kafe işi okul falan işte yoruluyorum ama yinede iyiyim. Birkaç gün sonra bırakıyorum zaten. Maaşımı da aldıktan sonra kendimi sadece son seneme verip biriktirdiğim paramla iyi bir yıl sonu geçireceğim. Sonrası iş hayatı zaten. Beni alıcak bir şirket buldum bile."
"Senin adına sevindim. Ayrıca buradan kurtulmana da. Yoruyorlar seni."
Ona yaklaşarak kısık sesle söylediğim sön cümle ile gülümsemişti.
"Neyse beni boşver. Hyunjin ile nasıl gidiyor? O nerde?"
"En son sıkıldığımız için film izledik. Ama uyuya kaldı. Bende birşeyler almak için çıktım. Çıkmışken sana bir uğramak istedim."
"Sizin gibi bir ilişkim olmadan ölmek istemiyorum."
Ölüm konusu beni hala geriyordu. Ona belli etmeden gülümsedim.
"Changbin hâlâ peşinden koşuyor Seungmin. Neden ona bir şans vermiyorsun?"
"Çünkü güvenmiyorum."
"O zaman ona sana güven vermesi için bir şans ver."
"Of neyse bakarım. Aklımı karıştırıyorsun."
"Ama ne güzel olur. Çifte randevuya çıkarız."
Gülümsedi ve arka tarafa bir göz attı.
"Neyse kendine iyi bak Felix. Koluna da dikkat et. Benim müşterilere bakmam gerek. Görüşürüz."
Bana sarıldı ve hızla başka bir masaya yöneldi. Bende kafeden çıktım ve markete gittim. Biraz alışveriş yaptım ve marketten çıkarak eve yöneldim. Yolda giderken rahat rahat insanların yüzüne bakabiliyordum. Bunun için çok mutluyum. Her bir surat olduğu gibiydi.
Kafamı havaya kaldırdım ve derin bir nefes aldım.
Rahatım.
Herkes normal.
Ayrıca bende. Gökyüzüne kocaman bir gükümseme göndererek yoluma devam ettim.
Hyunjin'in kaldığı apartmana girdim ve asansöre girdim. Tabi burası artık benimde kaldığım apartmandı. Onunla birlikte yaşama kararı alalı bikaç gün oluyordu. Buna alışmaya çalışıyordum. Arkama döndüm ve gülümsedim.
Tam o sırada asansör kapanmadan içeri biri girmişti. Bana karşı gülümsedi ve 6. kata basarak önüne geri döndü. Onu daha önce hiç görmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Deaths ~Hyunlix~
FanfictionHayatım boyunca bir çok insanın ölümüne şahit olmuştum. Ve hiçbir şekilde ölmelerine mani olamamıştım. Ama onunkini durdurmak istiyordum. Ölmesini istemiyordum. -Hyunlix- "See The Series" 'ın 2. kitabı olan "See Memori...