"Sizce yapabilecek mi?"
Karşı koltukta oturan Changbin Minho'ya dönerek çok sakin bir şekilde söylenmişti. Durumun ciddiyetinin o da farkındaydı. Geçen 2 gün boyunca ölüm süreleri azalmış ve aynı zamanda bir plan kurulmuştu. Eğer her şey düşünüldüğü gibi giderse birkaç güne eski hayatlarına geri dönebilirlerdi. Ben hala bu şekilde kalacaktım. Düzelemeyecektim.
"Yapacak. Ona güvenin."
Ellerimi stresle ovalıyor ve sadece sessizce onları dinliyordum. Yanımdaki Hyunjin eli belimde bir şekilde bana bakıyordu. Çok endişeliyim. Sadece 8 günü kalmıştı.
Ya başaramazsam. Ya gerçekten ölümüne engel olamazsam. Kafamın içinde bunun gibi birçok iyi ve kötü düşünce ile karmaşanın içindeydim.
"Eğer Bangchan bir şey yapamazsa söz veriyorum bütün bir ayımı seninle birlikte evde geçireceğim. Lütfen rahatla."
"Hyunjin korkmuyor musun? Ölmekten! Ben çok korkuyorum senin için."
"Tabikide korkuyorum Felix. Ama yanımda sen olduğun sürece kendimi güvende hissediyorum."
Konuşmadan sadece yüzüne baktım. Ona yaslanarak bir süre öylece gözlerimi kapatarak durdum. Yarım saat boyunca aynı şekilde oturmuştu herkes ta ki Bangchan gelene kadar. Kapının bir anda açılması ile herkes hızla ayağı kalkarak ona bakmıştı. Ondan gelecek iyi bir haber bekliyorduk.
"Yüzüme öyle bakmayın. Benim elimden gelmeyen bir iş yok."
Sessizce geri yerime oturdum.
"İyi o zaman şimdi ne yapıyoruz?"
"Changbin ve Hyunjin bizimle birlikte merkeze geliyor. Han da burda Jeongin, Seungmin ve Felix'in yanında kalıyor. İşler planladığımız gibi giderse 2-3 güne operasyonu ayarlıyoruz."
Minho rahat bir nefes verirken Changbin'in yanına ilerledi.
"Kalk gidiyoruz."
Onlar kalkıp giderken Bangchan yanıma geldi.
"Operasyon günü sen, sevgilin ve arkadaşların merkezde olucak ve sizi koruması için başınızda biri olucak. Bu olanlara bir nokta koyacağız."
Kafamı salladım. Onlar evden çıktıktan sonra saatlerce aynı koltukta oturmaya devam etmiştim. Jisung yanımdan ayrılmayacak ara ara benle konuşmaya çalışmış en son benim konuşmayacağımı anlayınca beni kendisine yaslayarak saçlarımı okşamaya başlamıştı.
"O iyi mi?"
"Bilemiyorum konuşmuyor."
Olanlar bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Ayrıca kafamın içinde tekrar tekrar dönen anılar da. Jeongin ve Seungmin de aşağı inerek yanımıza geldiğinde endişeyle bize bakıyorlardı
"Ne oldu?"
"Felix iyi değil sanırım."
Onları duyuyor ama konuşmak istemiyordum.
Jisung beni kendisinden ayırarak ona bakmamı sağladı.
"Felix bir sorun mu var?"
Evet vardı. Hem de çok büyük bir sorun vardı.
Gözlerim dolmuştu. Ne ara geldiklerini bilmediğim Bangchan'ın sesini duymuştum.
"Neler oluyor?"
"Felix iyi değil. Konuşmuyor. Birşeyler var."
Boğazıma yerleşen hıçkırık kendini bırakmak için boğazımı yırtıyordu sanki. Bende çıkmaması için kendimi sıkıyordum. Hyunjin hızla yanıma gelip önümde diz çökerek bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Deaths ~Hyunlix~
FanfictionHayatım boyunca bir çok insanın ölümüne şahit olmuştum. Ve hiçbir şekilde ölmelerine mani olamamıştım. Ama onunkini durdurmak istiyordum. Ölmesini istemiyordum. -Hyunlix- "See The Series" 'ın 2. kitabı olan "See Memori...