Paragraf arası yorumları okumak çok zevkli oluyor. Yorum atmanızı rica edeceeğiimm...
Seray'dan...
Bugün çamur oyunu vardı. Bu yüzden her yerimiz batmıştı. Adaya gelene kadar baştan aşağı çamur içinde olmama zor dayanmıştım. Geldiğim gibi de deniz kenarına gidip kıyafetlerimi yıkamak istedim. Tişörtümü yıkadıktan sonra çoraplarımı yıkamak için ayakkabılarımı çıkardım.
Çoraplarımı da yıkadıktan sonra arkama döndüm. Birkaç adım attıktan sonra ayağımın sızlamasıyla duraksadım. Kanıyordu.
Kan görünce içim tuhaf oluyordu. Yine aynı şekilde oldu ve yüzümü buruşturdum. Hemen yere çökerek doktor çağırdım. Sesimi duyan birkaç arkadaşım da yanıma gelmişti. Merve, Öykü, Barış ve Sergen etrafımıza dizildiler.
"Ne oldu?" diyerek Sergen hemen yanıma çöktü.
"Kıyafetleri yıkarken birden ayağım sızladı. Kanadığını o an fark ettim ya."
"Eh be kızım. Olaysız günün yok burada. Her gün doktor görüyorsun."
"Aşık mı oldun doktora?" gülerek Öykü de sohbete katıldı.
Sergen birden başını kaldırdı ve Öyküye baktı. "Yalnız ciddi bir durum bu şu an. Aşk maşk falan ne oluyor?"
"Tamam ya. Şaka yaptım sadece. Ne dedim sanki?"
"Arkadaşlar şu an ayağımda salyangoz kabuğu var. Derdim başımdan aşkın. Bir..."
"Allah allah ya! Bugün de herkesin bir aşk diyesi varmış."
Gülerek konuşmaya başladım. "E aşk olsun ama Sergen! Bir dur cümlemi bitireyim."
Sergen pis pis gözlerime bakıyordu. Evet evet, neyi yapma dersen onu yapacaktım.
Doktorun soru sormasıyla hepimiz ona döndük."Nasıl? Acıyor mu?"
"Yani acıma gibi değil de. Bir yanma var şu an. Bir şey mi sürdünüz?"
"Aynen öyle."
"Çok geçmiş olsun." diyerek Barış abi de araya girdi.
Ayağıma tekrardan baktığımda kanı görmemle kendimi daha fazla tutamadım. Ellerimle yüzümü saklamaya çalışırken ağlamaya başladım.
"Yapma, sakin ol." dedi Öykü.
"Cidden çok derin değil." diyerek Melis de teselli etmeye çalışıyordu.
"Acıya ağlamıyorum ki sinirim bozuldu kanı görünce." diyerek cevap verdim.
"Aa! Kan mı tutuyor?" Bunu soran Sergendi. Şaşkınca bana doğru bakıyordu. Neden bu kadar şaşırdın ya? Dışardan bakınca Polat Alemdar gibi mi görünüyorum ki kan tutmasına ihtimal bile vermiyor?
"Sadece benim kanım tutuyor." dedim gülerek. Şu an çok saçma göründüğüme emindim. Bir yandan ağlıyor bir yandan da gülüyordum. Mona Lisa tablosu gibi kızım be!
"Nasıl yani?"
"Benim canım biraz tatlı galiba. Başka insanların vücudunda kan görünce problem olmuyor. Ama kendimde görünce bir kötü oluyorum." diyerek açıkladım.
Sergen de gülümsedi. "Her gün bir yeni bilgi."
Doktorun bize ters ters baktığını fark edince mahcup bir tavırla önüme döndüm. Durumu açıklamak için konuşmamızın bitmesini bekliyordu herhalde diye geçirdim içimden.
"Tamamdır. Arkadaşlarının dediği doğru. Şanslıymışsın, çok derin değil. Yarın oynayabilirsin ama yine de biraz üstüne basmazsan iyi olur."
![](https://img.wattpad.com/cover/255981443-288-k323186.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Romana
RandomAşk Dominik'te yaşanıyor güzelim! ÇOK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ NOT!! Bu kitap hayran kurgu değildir. İsmi geçen kişileri sadece hafızanızda az çok canlansın diye kullandım. Karakterler kurgusaldır. Sadece isimleri aynı, davranış olarak da benzetmeye çalışmadı...