Ecem'den...
Sakatlanmamın üzerinden daha ortalama 1 saat geçmişti ama yatmaktan çok sıkılmıştım. Ben de ayağıma dikkat ederek yerimden kalktım. Yemek yapan Poyraz'ın yanına doğru ilerlerken beni gördü ve bana sen akıllanmazsın bakışını atarak yanıma geldi.
"Koluma gir bari. Ağırlığını bana ver." dedikten sonra koluna girdim.
Beraber ateşin başına geçmiştik. Usulca oturup Poyraz'ı izliyordum.
Poyraz yemeğe bakarken "Kızdı bu tencerenin altı baya." diye mırıldandı.
"Tatlım, neden kızdın sen? Hadi gel barışalım." dedim tencereye bakarak. Sonra başımı kaldırıp Poyraz'a baktım. "Ben konuştum onunla güzel güzel, kızgınlığı geçer şimdi." Ardından espiri gülüşümü yaptım.
"Sen iyisin baya, espiriler başlamış." dedi Poyraz da gülerken.
"Yani, yaralı ceylan da olsak sizi espirilerimden mahrum bırakmak istemem. Görevimiz sayılır bir yerde." dedim üzerimi düzeltirken.
"Senin görevini yerim." dedi hemen. Anlık olarak verdiği tepki ile gülümsedim.
"Ben de senin yaptığın yemeği yerim ama dikkat et yanmasın." dedim gülerek.
"O da yansın, ne var?" Poyraz Bey hızınız 102, neler diyorsunuz öyle?
"Yanmasın, yanmasın. Sonra her şeyde bir numara Poyraz yemek yapamazsa olay olur." Poyraz kahkaha attı ve yemeğine döndü.
"Yemeğin tuzuna baksana bi." dedi kaşığı bana uzatırken. Ağzıma doğru uzattığı kaşıktan az bir kısmı tadarken gelen sıcaklık ile "Ayy!" dedim.
Poyraz anında panik olarak üflemeye başladı. Ağzımın içi yanıyor Poyraz ne yapıyorsun?
"Yaktım mı seni?" dedi panikle. Yok ben hobi olarak çığlık atarım genelde.
"Yoo, ne münasebet canım. Olur mu öyle şey?"
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dedi Poyraz kendine gelerek.
Ellerini uzatarak karnından beni gıdıklamaya başladı. Attığım yüksek sesli kahkahalar sonucu takımdan birkaç kişi bize bakmıştı.
"Ha bunlar da delirmuş da! Biz burda açiz diye mutsuzuz. Hani aşk karin doyurmazdi? Bak ha bunlara!" dedi Reşat kollarını birbirine bağlarken.
"Kıskanma Reşat Abi, kıskanma!" dedi Poyraz bağırarak. Hemen omzuna vurdum.
"Demesene öyle!" diye mırıldandım.
"Niye, yalan mı?" dedi o da savunmaya geçerek. "Elin de ağırmış ha!" dedi ve omzunu tuttu.
"Yoo, kaç gram gelebilir ki elim? Hafiftir hafif!" dedim yine ve güldüm.
"Espirilerine rağmen seni sevmem biraz şov bence." Poyraz yemeğin altındaki ateşi söndürdü.
"Her zor koşula rağmen birbirimizi sevmemiz daha şov." dedim ben de.
"Vaayy şov üzerine şov! Ne uyumlu bir çift olduk böyle."
"Yılın en toxic çifti dalında ödül alabiliriz bence."
"Yılın en sakatı sen olmadan yerine yat da!" dedi hemen Poyraz. Off ama ya!
"Sıkılıyorum ben orda!"
"Beraber gidelim o zaman." dedi ve ayağa kalktı. Barakaya gittik ve yerime uzandım. Poyraz başıma oturmuştu. Ben de kafamı dizine yasladım. Poyraz'ın elleri de saçlarımı bulmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Romana
RandomAşk Dominik'te yaşanıyor güzelim! ÇOK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ NOT!! Bu kitap hayran kurgu değildir. İsmi geçen kişileri sadece hafızanızda az çok canlansın diye kullandım. Karakterler kurgusaldır. Sadece isimleri aynı, davranış olarak da benzetmeye çalışmadı...