Ecem'den...
"Evett arkadaşlar! İletişim oyununa hoşgeldiniz!" Murat'ın neşeli sesiyle birlikte alkışladık. "Bugün kazanan takım en yakın arkadaşları ile görüntülü konuşma yapacak."
"Ee benim en yakın arkadaşım karşı takımda." dedi Seray bir an boş bulunarak. Hepimiz kahkaha attık.
"Sen kazan, ben seni diğer adadan ararım, merak etme!" dedim ben de gülerek.
Karşı takımdan Hayrettin de söze atladı. "Murat ben İlayda'nın arkadaşlarıyla konuşsam olur mu?"
"Yaa Hayrettin Abi!" diye sızlandı İlayda.
Ardından konu kapandı ve parkura odaklandık. Parkur yapabileceğim bir parkura benziyordu. Zor bir engel yoktu. Sonra bizi bekleyen atışta ise kum torbası ile küpleri yıkacaktık.
"Bakma öyle, yersin sen bu parkuru." Poyraz'ın sesiyle ona döndüm.
"Valla en yakın arkadaşım karşı takımda kendimi yormasam mı diyodum tam da!" dedim gülerek.
Poyraz da güldü. "Hain!"
Tabiki de sonuna kadar savaşacaktım. Takım arkadaşlarıma bunu borçluydum. Hem tek arkadaşım Seray değil sonuçta, değil mi?
Pakurda 3/2 yapmıştım. Poyraz'ın 3/3'lük galibiyetleriyle de zaten yarısını biz kazanmıştık. Haliyle kazanan da bizim takım olmuştu.
Gelen araçla görüşeceğimiz yere gittik. Büyük ekranda herkesin kiminle görüştüğünü görebilecektik. Bu hoşuma gitmişti. Poyraz'ın arkadaşlarını merak ediyordum açıkçası.
İlk önce Ayşe arkadaşlarıyla konuşmuştu. Ardından Reşat Abi konuştuğunda sırada Poyraz vardı. Poyraz görüşmek için yerinden kalkarken heyecanına gülmeden edemedim. Arkadaşlarıyla arasında güzel bir bağ vardı.
4 arkadaşı bağlanmıştı. Poyraz onları gördüğü gibi yüzü güldü.
"Poyyraazz!"
"Burak, napıyon oğlum benim evimde?" dedi Poyraz şaşkınlıkla.
"Sen yokken yastığına sarılıp uyuyorum dememi mi bekliyosun kanka? Çiçeklerini sulamaya geldim sonra arayınca gidemedim. Ne bu koca evi çiçek doldurmuşsun!" hepimiz kahkaha attık.
"Kesin manitasına verirken parası cebinden çıkmasın diye yetiştiriyodur çiçekleri. Hep geleceğe yatırım." dedi bir diğer arkadaşı gülerek.
"Ne boş adamsın Alperen!" dedi Poyraz ama gülüyordu.
"Sen ne yapıyorsun asıl?" dedi adını bilmediğim diğer arkadaşı.
"Valla biz de burda parkur markur takılıyoz Ömer'im."
"Biz burda bir şeyler duyduk!"
Poyraz anında kaşlarını çattı. "Ne duydunuz ?" diye sordu.
"Yengem nerde benim?" dediğinde tüm takımın gözü bana dönmüştü.
"Benden yenge olmaz bana bakmayın!" dedim etrafa boş boş bakarak.
"Oğlum siz nerden biliyosunuz?" dedi Poyraz ama şaşkındı.
"İnsan itiraz eder biraz vicdansız! Ne çabuk onayladın? Kameralardan boşuna mı kaçtık biz?" diye çıkıştığımda Poyraz arkasını dönerek bana masum bir gülüş sergiledi.
Seni böyle affedeceğimi zannediyorsan doğru zannediyorsun, tipe bak yerim!
"Ooo yenge dişli çıktı! Poyraz sonunda hanımcı olur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Romana
RandomAşk Dominik'te yaşanıyor güzelim! ÇOK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ NOT!! Bu kitap hayran kurgu değildir. İsmi geçen kişileri sadece hafızanızda az çok canlansın diye kullandım. Karakterler kurgusaldır. Sadece isimleri aynı, davranış olarak da benzetmeye çalışmadı...