Paragraf arası yorumları okumak çok zevkli ve yazmak da öyle... Bölümü okurken veya okuduktan sonra yorum bırakırsanız beni mutlu edersiiniiz 🐸
Ecem'den...
Yorucu bir oyun sonrası nihayet adaya gelmiştik. Oyun geç saatte bittiği için hemen barakalarımıza geçtik. Kafamı yastığa koyduğum gibi uyumayı planlasam da uzun süredir uyuyamamıştım. Saat ilerlerken barakanın içindeki bazı fısıldaşmalara şahit oldum.
"Aleyna, birleşmeden beri çok üzgün görünüyorsun. Bir sıkıntı mı var?" Bunu diyen tahminimce Aleyna Çalışkan'dı.
"Önemli değil ya, boşver. Hem burda da konuşmayalım zaten."
"Bana anlatabilirsin. Rahatlarsın hem. Herkes uyuyor zaten baksana."
Arkadaşlar konuşmanıza kulak misafiri olmak istemiyorum ama ben. Ne yapayım ben uyumadım susun diye bağırayım mı size? Umursamamaya çalışarak uyumaya çalıştım.
"Ya ben Sergen ve Seray'ın arasında bir şeyler olduğunu bilmiyordum. Birleşmede öğrendim." dedi Aleyna Kalaycıoğlu.
Hemen dikkatim konuşmaya kesilmişti. Tamam canım, vazgeçtim anlat. Konumuz ne?
"E varsa var. Buna neden üzülüyorsun ki?"
Kız Aleyna Çalışkan, yılan olmasan seni alnından öperdim vallahi.
"Sergen ilk geldiği günden beri ben ondan hoşlanıyorum. Bizim takıma gelmesini o kadar istemiştim ki. Ama olmadı. Adaların birleşmesini bekliyordum bende işte ama..."
Kankam koş, eniştemi çalıyorlar!
"Ama Seray'la sevgili olmuşlar, dimi?"
"Malesef. Yani ne yapacağımı ne düşüneceğimi şaşırdım. Bu olay çok düşürdü modumu."
"Düşmesin hemen öyle modun. Sergen hâlâ seni tanımıyor sonuçta. Adalar birleşsin hele bir. Neyin ne olacağı nerden belli olur?"
Pardon, ne? Allah'ım nereye düştüm ben? Nasıl iğrenç laflar bunlar böyle ya!
Aleyna cevap vermemişti ve konuları kapanmıştı. Ben de zor da olsa uyudum. Sabah ilk işim barakanın önünde uyku sersemi olarak öylece duran Poyraz'ın yanına koşarak gitmek oldu.
"Hayırdır, koşarak gelmeler falan? Çok mu özledin beni?" dedi Poyraz gülümseyerek.
"He he, çok özledim. Gel şuraya konuşmamız lazım." dedim Poyraz'ın kolundan tutarak ormana doğru çekiştirmeye başlarken. Ama yerinden 1 cm bile kıpırdamamıştı.
"Ne olduğunu söyle, geleyim." dediğinde sinirlerim bir miktar gerilmeye başlamıştı.
"Ya! Gelsene çocuk! Anlatacağım işte." dediğimde pes ederek arkamdan geldi.
"Beni ormana çekiyorsun falan... Coconutıma ilaç da atarsın sen bu gidişle." Poyraz'cım konuya odaklanabilir miyiz şu an?
"Dur, beni dinle. Dün iki Aleyna'yı konuşurken duydum. Aleyna Sergen'den hoşlanıyormuş!" dedim şaşkınlıkla.
Poyraz "Hangi Aleyna?" dediğinde kafamı duvarlara vurasım geldi.
"Fark eder mi? Çok merak ettiysen Kalaycıoğlu." dedim sinirle. Bu çocuk beni hiç ciddiye almıyor ya!
"Yanlış anlamışsındır sen onu." dedi bu sefer de.
"Poyraz, ağzıyla ben Sergen'den hoşlanıyorum dediğini duydum. Neresini yanlış anlamış olabilirim ki? Hatta adalar birleşince bir şansın olur muhabbeti bile yaptılar."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Romana
RandomAşk Dominik'te yaşanıyor güzelim! ÇOK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ NOT!! Bu kitap hayran kurgu değildir. İsmi geçen kişileri sadece hafızanızda az çok canlansın diye kullandım. Karakterler kurgusaldır. Sadece isimleri aynı, davranış olarak da benzetmeye çalışmadı...