12. Çiçek

22.8K 2.1K 260
                                    

26.02.2021

***

''Çiçek hızlı ol kızım!'' Çiçek elinde çantası, üzgün bir surat ifadesiyle salona giriş yaptı. İlker hala aynı olduğunu gördüğünde bıkkın bir nefes verdi. Yanına gidip dizleri üzerinde eğildi. Kafası eğik, dudaklarını büzmüş çocuğun çenesinden tutup kaldırdı.

''Bebeğim... Yapma böyle.''

''Hadi gidelim baba.'' dedi. Konuşmak istemediği için hızla kapıya ilerledi. İlker bir süre, ayakkabısını bağlamaya çalışan kızını izledi. Doğrulup yanına ilerlerken, kızının sinirle ayakkabıyı fırlattığını gördü. Burnunu çekerken bir yandan da diğer ayakkabıyı bağlamaya çalışıyordu. ''Olmuyor işte!''

''Gel. Ben yaparım.'' Önünde eğilip ayakkabıyı bağlamaya başladı. Ara ara kızına değiyordu bakışları. Yanağından bir damla göz yaşı aktı. İlker sinirle ayağa kalkıp kapıyı açtı. Onun saçının teli için dünyaları yakardı. Herifin biri üzmüştü onu.

İkili kapının önüne çıkarken, aynı esnada karşı dairenin kapısı açıldı. Berzan hızla kapıyı kilitlerken bakışları ikiliye değdi. İlker sinirle kaşlarını çatmış bakarken, Berzan'da ilk defa mahcup bir ifade yakalamıştı. Demek ki düşündüğü kadar duygusuz değildi. Yine de sinir oluyordu bu adama.

İlker daha fazla oyalanmamak için kapıyı kilitlerken, Berzan'ın bakışları kendisinden başka her yere bakan küçük kıza takıldı. ''Günaydın Çiçek.'' Çiçek adını duyunca direkt Berzan'a bakmıştı. Ancak bu 2 saniye filan sürmüş, tekrar önüne dönmüştü. Cevap verme tenezzülünde bulunmamış, babasını elinin tutup: ''Hadi gidelim hemen.'' demişti.

Berzan'ın kalbi acımıştı bu davranış karşısında. Evet fazlasıyla hak etmişti. Onu üzen, bu kadar sevecen olan bir kızı bile bu hale getirmesiydi.

''Çiçek...'' dedi bir adım yaklaşırken. Çiçek ise babasına aldırmadan merdivenlerden hızla inmeye başladı. İlker, Berzan'a iğreniyormuş bakışları atıp kızını takip etti.

''Nerden geldim bu apartmana anasını satayım.'' Berzan sinirle ensesini ovup asansör düğmesine bastı. Acısını oradan çıkartırmış gibi bastığı için kırılacak seviyeye gelmişti.

Asansör kata geldiğinde hızla kabine girip otopark katına bastı.

Bu işi halletmeliydi. Tamam bu çocukla arkadaş olmayı filan istemiyordu ancak üzülmesini de istemiyordu. Aynı durumda bir yetişkin olsa umurunda olmazdı ancak Çiçek  farklıydı. Ve bunun fakına son zamanlarda daha çok varıyordu.

**

Arabasını ara sokağa park edip ilerlemeye başladı. Hava biraz soğumaya başlamıştı. Gerçi son zamanlarda geçen boş vakitler sonucu, iş aldığı için fazlasıyla mutluydu...

Bu heyecan bile içini ısıtmaya yetiyordu.

Yeni kurbanı olan çiçekçinin önüne geldi. Küçük bir dükkandı burası. Ara sokakta kalan bu yer, eski sıcaklıkların olduğu bir mahalle içerisindeydi. Etrafa göz gezdirdiğinde, birkaç küçük çocuğunun koşturduğunu, mahalledeki amcaların kahvehane veya dükkanların önünde sohbet ettiğini gördü.

İşini uzaktan halledemezdi. İçeriye girdiğinde ise çok sessiz ve hızlı olmalıydı. Derin bir nefes alıp saklandığı duvarda çıktı. Kapüşonunu takıp başı eğik bir şekilde dükkana doğru ilerledi.

İçeriye girdiği anda güzel bir koku geldi burnuna. Çiçeklerin harmanlanmış kokusunu sevmişti.

''Hoş geldiniz.'' Arkası dönüktü adama. ''Bakıyorum sadece.'' dedi mağazaya giren müşteriler gibi. Burada böyle bir şey denir miydi?

STERİLİZE AŞK | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin