STERİLİZE AŞK | bxb

5. Misafir

05.02.2021

***

Yine aynı rüya ile uyanan genç adam boğazında hissettiği acı tat ile yüzünü buruşturdu. Saati kontrol ettiğinde kalkmasına 4 dakika olduğunu gördü. Battaniyeyi üzerinden çekip yataktan çıktı. Banyoda işlerini halledip balkona yöneldi.

Bahçeye bakan kısım hoşuna gitmişti. En azında diğer evi gibi araba ve çocuk sesleri duymayacaktı. Gerçi kafasını biraz indirdiğinde birkaç 'velet' görmüştü. Ancak akşam bulamamayı umdu.

Derin birkaç nefes alıp içeriye girdi. Hızlı yapılan kahvaltı sonrası ceketini alıp kapıya çıktı. Kapıyı kilitlediği esnada, karşı dairenin kapısı açılmıştı. ''Günaydın Berzancığım.'' En son tercihiydi birinin 'cığım ekinin sahibi olması.

Sinirle oflayıp arkasını döndüğünde sarışın çocuğun 32 diş gülümsemesini gördü. Ancak bir cevap vermeden asansöre ilerleyip cebinde ki peçeteyle düğmeye bastı.

Küçük kız tam yanında bitip beklentiyle baktı. Babası yanına gelip omuzundan tuttu. ''Bebeğim, hadi geç kalıyoruz.'' Çiçek somurtarak babasına baktı. İlerlerken ara ara arkasına bakınıyordu. ''Sana da günaydın Çiçek.''

Berzan'ın sesini duyunca sevinçle ona döndü.

Merdivenlerden inmeye hazırlanan ikiliye bir bakış atıp bıkkınlıkla ofladı genç adam. Önüne dönüp hala gelmeyen asansöre içinden küfürler ederken, ikili aşağıya inmişti. ''Çok tatlı bir abi''

''Emin misin? Ben pek bir tatlılığını görmüyorum ama...'' Babasına bakıp kafasını iki yana salladı.

''Ben onun içinde sakladığı iyi kalpli tatlı halini görüyorum'' dedi elini cebine koyup yürürken. ''Bak bak..'' Babası hayretle bakıp güldü. Git gide daha fena oluyordu bu çocuk.

Onlar gülüşerek arabaya giderken Berzan yola çıkmıştı bile. Yolda aklına o küçük kız geldi. Nerden bulmuştu bu lanet olası evi..!

Umarım başıma bela olmaz diye düşündü. Kimseyle muhatap olmak istemiyordu. Hele balkonda oturup lokum yemek asla istemiyordu..

**

''Babacım çikolatası az oldu bunun.''

''Yeterince koyduk Çiçek. Şeker komasına girmek mi istiyorsun?'' Çiçek, babasının yaptığı keke bir bakış atıp ofladı. En güzeli olsun istiyordu. Berzan beğenmeliydi.

''Kaç dakikaya pişer?'' İlker keki fırına verip derecesini ayarladı. Doğrulup, masada oturan küçük kızını kucağına alıp içeriye adımladı. ''Yemek olana kadar pişer.''

Çiçek'i koltuğa oturtup başına bir öpücük kondurdu. Mutfakta yalnız çalışmayı seviyordu. Kek yaparken yeterince vakit geçirdikleri için hızla yemeği hazırlamalıydı.

Çiçek en sevdiği çizgi filmi izlerken hızla yemeği hazırladı. Beraber sofraya oturduklarında Çiçek okulda yaşadığı şeyleri anlattı babasına. ''Okulumda ki çocuklar çok salak. Aptal aptal şakalar yapıyorlar birbirlerine'' İlker uyarıcı bakışlar attı kızına. ''Çiçek! Ben sana böyle mi öğretiyorum babacım. Daha saygılı ol lütfen. İnşallah arkadaşlarının yüzüne de böyle şeyler demiyorsundur.'' Çiçek omuz silkip meyve suyunu hızlı hızlı içti. ''Demiyorum. Desem de anlamazlar zaten'' İlker şaşkınlıkla bir nefes verdiğinde küçük kız hızla sandalyesinden inip banyoya koştu.

''Çiçek gel buraya! Konuşma daha bitmedi.'' Çiçek taburesini çekip üzerine çıktı. Elini yıkarken babası bağırmaya devam ediyordu. O ise kıkırdayarak elini sabunladı.