13. Bir Lokum Meselesi

23.7K 2.2K 699
                                    

01.03.2021

***

Berzan yine bir kurbanını indirmiş, eve doğru yürüyordu. Bu aralar yoğundu. Kafasını dağıtabileceğini düşünmüştü ancak içindeki sıkıntı bir türlü gitmiyordu.

Aslında neden gitmediğinin farkındaydı ancak kabul etmek istemiyordu.

Arabasından çıkıp apartmana giriş yaptı. Merdivenlerden çıkarken Çiçek'in sesini duymuştu. Kahkaha attığını duyduğunda nedensizce dudakları kıvrıldı. Uzun zamandır, buna sebep olan neredeyse tek şey bu küçük kızdı. Gerçi şu aralar ona olan bakışları bunun tam tersiydi ama...

Aklına geldikçe kendine sinirleniyordu. Sabah verdiği günaydınlar bir işe yaramıyordu. İtinayla yok sayılıyordu.

Merdivenlerin sonuna ulaştığında kapıda gülüşen ikiliye baktı. "İyi akşamlar." Çiçek ve İlker duydukları ses ile gülüşlerini soldurmuş, gelen kişiye bakmışlardı.

Çiçek anında büyük bir drama hareketi ile kafasını çevirmişti. İlker ise kızını üzen bu adama iyi akşamlar bile diyesi gelmiyordu.

Berzan dudaklarını dişleyip hafifçe kafasını salladı.

Kapısını açıp içeriye girdi. Sıkkın nefesler verip, hızla banyoya ilerledi. İyi bir duşa ihtiyacı vardı.

**

"Yine bekleriz." Giden müşterinin ardından parayı kasaya bırakıp arkasına baktı İlker. "Mutfakta bir problem yok değil mi?"

"Yok abi." Kafasını sallayıp bar kısmına ilerleyeceği esnada duyduğu çığlık ile adımlarını durdurdu.

"Ne oluyor!?"

"Anlamadım ki abi..." O sırada içeriye garson girdi. ''Abi çabuk gel!'' garsonun söyledikleri ile hızla mutfağa ilerledi. Çığlık atan kişi, yerde iki büklüm olmuş ağlayan kadın çalışanlarından biriydi. Hızla yanına ilerlediğinde eli kanlar içinde olduğunu gördü. ''Ne oldu?'' Başında endişeyle bekleyen çalışanlardan biri İlker'e döndü. ''Abi, doğrama makinelerinden birinde kesmiş elini.'' İlker elini, elleri arasına aldı. Havlu sarılmıştı. Ancak kıpkırmızı olmuş, havludan kanlar akıyordu. ''Çabuk hastaneye!'' 

Birkaç kişinin yardımıyla arabaya taşıdılar. İlker sürücü koltuğuna geçmeden önce çalışanlardan birine baktı. ''Sen sabahçısın. Restoranı kapat çık. Bugün gelemeyebilirim.'' Çalışan hızlı hızlı kafasını salladı.

İlker sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Arkasına baktığında kadının hâlâ ağladığını gördü. Eli kötü durumdaydı. Ne bekliyorum ki diye geçirdi aklından.

Neyse ki boş olan yollar ile rahat bir nefes aldı. Hastane 15 dakika uzaklıkta olduğu için kendisi götürmek istemişti.

''Çiçek...'' Aklına gelen ile kaşlarını çattı. Kim alacaktı okuldan?

''Patron bir problem mi var?'' Yanlarında gelen 2. çalışana baktı. ''Kızımı okuldan almam gerekiyordu.'' Eli kanlar içinde olan kadın hızla İlker'e çevirdi bakışlarını. ''İ-isterseniz s-siz bırakın.. Gidin'' dedi hıçkırıklarının arasında.

''Yok. Servis bizim yakınlardan geçiyor. Ararım getirirler onu. Sen düşünme bunu.'' Kadın kafasını sallayıp kendini sıkmaya devam etti. Ağlamak istemiyordu ancak canı çok yanıyordu.

**

Çiçek pembe boyayı alıp evinin koltuklarını boyamaya başladı. ''Pembe koltuk çok çirkin'' dedi yanında oturan, sevmediği arkadaşlarından biri...

STERİLİZE AŞK | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin